Depresyondan nasıl çıkarım, depresyon tedavisi için nasıl beslenmeliyim diyenler için depresyonla mücadele eden besinlerin listesini derledik. Depresyonla mücadele edenler beslenmelerini düzenlerken ilk iş fast food ve hazır gıdalardan uzak durmalı. Zira bu gıdalar depresyonu yüzde 50 arttırıyor.
Abone olİntihar, çaresizliğin ya da derin ruhsal bunalımın sonuçlarından biri olarak görülse de yapılan araştırmalar yiyip içtiklerimizin intihar eğilimiyle yakın ilişkisi olduğunu gösterdi. İntihar, dünya genelinde son 45 yılda yüzde 60 artış göstermiş. ABD'de ise her yıl 40 bine yakın kişi intihar ediyor. Türkiye, intihar sıralamasında 193 ülke arasında 79'uncu sırada!
Peki, intiharların asıl sebebi ne?
Diyetisyen Emre Uzun, "Bu, psikiyatrik araştırmaların verebileceği bir cevap ancak beslenme ile ilgili araştırmaların ortaya koyduğu kesin bir veri var: İyi beslenirseniz, depresyona girmez ve intihara sürüklenmezsiniz! Yapılan araştırmalar da bunu kanıtlıyor: Ruh sağlığınız iyiyse fiziksel sağlığınız da iyi oluyor. Çünkü yedikleriniz hem zihni hem vücudu destekliyor" diyor.
O zaman ne yiyeceğiz ki psikolojimiz sağlıklı olsun ve bu da bizi depresyondan, intihardan uzak tutsun?
Emre Uzun, "Öncelikle sebze ağırlıklı beslenmemiz gerekiyor. Yeşil yapraklı sebzeler ve domates, bu noktada cankurtaran gibi! Çünkü yeşil yapraklı sebzelerde ve domateste bulunan maddeler, beyin kimyasını olumlu etkileyip depresyonu önlüyor. Bir takım baharatlar var: Lavanta, melisa ve safran gibi... Bunları sadece koklamak bile beynin sinir iletimlerini güçlendirip ruh halini pozitif yönde etkiliyor. Aslında daha çok sebze yemek, depresyon riskini yüzde 62 oranında düşürüyor. Frambuaz, böğürtlen, yaban mersini, mavi yemiş gibi üzümsü meyveler, üzüm, elma, soğan, yeşil çay, karanfil, yabani mercanköşk, tarçın ve Hindistan cevizi gibi meyveler, baharatlar, içecekler kendinizi sakin, enerjik ve mutlu hissetmenizi sağlıyor. Gerçekte depresyondan kaçınmak için günde 7-8 porsiyon meyve ve yine 7-8 porsiyon sebze öneriliyor ancak bunun için önce şeker, tansiyon, kolesterol gibi taramalardan geçmeniz gerekir."
Kahvenin antidepresan etkisi
"Kahve de depresyondan uzaklaştırıp intihar eğilimini bertaraf eden içeceklerden biri. Ancak dikkat: Günde en fazla 4-5 fincan ve şekersiz, tatlandırıcısız kahve içebilirsiniz. Kahvenize şeker ya da tatlandırıcı eklediğinizde sizi depresyondan uzaklaştırmak yerine tam tersi etkide bulunuyor.
Bu arada kahveyi sade içmekle tatlandırıcılardan kurtulamıyorsunuz. Sadece ABD'de tespit edilmiş 6 binden fazla üründe tatlandırıcı var ki bunlar arasında sakız, reçel, jöle, meyve suları, jöle hatta tahıllı barla ve yoğurtlar da bulunuyor. Bu ürünlere karşı da dikkatli olun.
Depresyon riskini bertaraf edip intihardan koruyacak belki de en önemli üç kalkan likopen, folat ile organik asitler ve krosin! Likopen, malum domateste bol bol var. Folat da bakliyatta ve yeşil sebzelerde bulunan bir B vitamini türü. Önemini de şöyle anlatalım: Yeterince folat almayanların depresyona girme riski üç kat daha fazla! Krosin de safranda bol miktarda bulunuyor. Özelliği ise içeriğindeki bu maddeler sayesinde bünyede depresyona neden olan asit dengesinin bozulmasını önlemesi ve ruh sağlığını güçlendirmesi. Zaten fitoterapik tedavilerde ruh sağlığı ile ilgili en fazla kullanılan ürün de safran!"
Depresyon riskini artıran yiyecekler
Diyetisyen Emre Uzun, depresyon riskini artıran yiyecekleri şöyle sıralıyor:
* Tavukta ve yumurtada bulunan ve depresyon riskini artıran araşidonik asit. Bu, enflamasyon artırıcı bir bileşen ve beyin enflamasyonunu artırıp ruhsal dengemizi bozabiliyor.
* Ruh haliniz bozuksa tatlandırıcılardan uzak durun. Aspartam içeren tüm gazlı içecekler buna örnek...
* Her tülü fast food ürünü de depresyonu tetikliyor. Hamburger, sosisli sandviç, pizza gibi yiyecekler depresyon riskini yüzde 51 oranında artırıyor.
Sebze-meyve yemenin depresyona etkileri
Diyetisyen Emre Uzun, bitki temelli beslenenlerin, ayrım yapmaksızın yemek yiyenlere kıyasla kendilerini daha dinç ve depresyondan daha uzak hissettiklerini doğruluyor. "Bitkisel beslenenler kanser gibi ölümcül hastalıklara, hemoroit, ülser, varis gibi psikolojiyi altüst eden rahatsızlıklara daha az yakalanıyor. Daha az hastaneye yatıyor. Doktorların bitkisel beslenenlere reçete ettiği sakinleştirici, aspirin, insülin, tansiyon ilacı, ağrı kesici, antiasit, laksatif ve uyku ilacı gibi çözüm arayışları da yarı yarıya azalıyor!"