BIST 9.368
DOLAR 34,54
EURO 36,18
ALTIN 2.964,83
HABER /  GÜNCEL

Depresyon Yaşı Düşüyor

Çocukların yüzde 2`sinde, ergenlerin yüzde 4-8`inde görülen depresyonun önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu ifade edildi.

Abone ol

Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Rasim Somer Diler, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, günümüz dünyasında çocuk ve gençler dahil tüm insanları tehdit eden en önemli hastalığın, depresyon olduğunu söyledi. Diler, yaklaşık 20 yıl önce çocuklara depresyon tanısı konulabileceği düşünülemezken, bugün bu hastalığın çoçukların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğü ve intiharların ana sebebi haline geldiğini bildirdi. Diler, Dünya`da ve Türkiye`de yapılan araştırmalara göre, çocukların yüzde 2`sinde, ergenlerin ise yüzde 4-8`inde depresyon görüldüğünü anlattı. ARAŞTIRMA SONUÇLARI Diler, çocuk ve ergenlerde depresyonu araştırmak üzere Adana`da yaptıkları araştırmanın, Dünya`daki ve Türkiye`deki diğer araştırmalarla benzer özellik gösterdiğini belirterek, depresyon oranını çocuklarda yüzde 2.7, ergenlerde ise yüzde 1-3 olarak bulduklarını kaydetti. Araştırmada, hem kız hem de erkek çocuklarda, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında depresif puanların yükseldiğini belirlediklerini ifade eden Diler, şöyle konuştu: Depresyon, ilköğretim çağındaki çocuklarda da görülüyor. Okul, sınav ve karne kaygısı, ailenin olumsuz tutumu, mevsimsel değişimlerin neden olduğu karamsarlık ve ergenlik dönemi, depresyonda tetikleyici faktörleri oluşturuyor. Depresyon, erkek ve kızlarda hemen hemen eşit oranlarda görülmekle birlikte, kızlarda biraz daha fazla olduğu tahmin ediliyor.`` Diler, aile içi çatışmalar, anne veya babanın kaybı ya da ayrılması gibi sorunların da çocuklarda depresyonu etkileyen faktörler olduğuna işaret etti. Adana`daki araştırmada, depresif atakların genelde 7-9 ay devam ettiğini, tekrarlama ihtimalini ise yüzde 20-60 olarak bulduklarını vurgulayan Diler, şöyle devam etti: Depresyona giren çoçuk ve gençlerin büyük bölümünde, halsizlik, bitkinlik, keyifsizlik, mutsuzluk, ilgide azalma, sosyal ilişkilerden uzaklaşma, suçluluk, değersizlik, ümitsizlik, enerjide azalma, kayıp konsantrasyon, iştahsızlık ve sürekli sinirlilik hali tipik belirtiler olarak görüldü.`` Diler, birçok ruhsal sorunun, biyolojik sorunlara da zemin hazırladığını, depresyona karşı erken tanı ve tedavinin yüz güldürücü sonuçlar verdiğini, geç kalındığında ise telafisi güç bazen de imkansız olayların kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Diler, depresyonun, mutlaka tedavi edilmesi ve hafife alınmaması gereken bir hastalık olduğunu sözlerine ekledi.