BIST 9.300
DOLAR 34,34
EURO 36,34
ALTIN 2.826,85
HABER /  GÜNCEL

Depresyon ilaçlarında patlama var

İnsanlar çalkantılar ve krizler içinde yaşıyor. Ekonomik ve sosyal sorunlar toplumu geriyor. Gerilen insanlar da çareyi haplara yönelmekte buluyor.

Abone ol

Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) Genel Başkanı Mehmet Domaç, Türkiye'de antideprasan ilaç satışlarının giderek arttığını söyledi. TEB'in 34. Olağan Büyük Kongresi'nde konuşan Domaç, Türkiye'de en fazla satan ilk on ilaç içerisinde üç antideprasan ilacı bulunduğunu belirterek, "Türk toplumumun bu kadar depresyonda olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü psikolojik sorunlar ve hastalıklar, Türkiye'de en sık görülen ve öldürücü hastalıkları arasında değildir. Ayrıca halkımız bu tür şikayetlerinde sağlık kurumlarını da kullanmıyor. Buradaki gerçeklik, yeşil ve kırmızı reçeteye tabi olan reçetelerin psikoterop ilaçların yazılması yerine, antideprasan ilaçların yazılmasıdır. Bu üç ilacın cirosu ve satış hacmi 100 milyon dolara ulaştı" diye konuştu. Domaç, bu konunun aydınlığa çıkarılması için bilimsel çalışma yapmayı planladıklarını kaydetti. Türkiye'nin dünyada ilaç üretebilen 36 ülkeden biri olduğunu hatırlatan Domaç, bunu çok önemli bulduklarını belirtti. İlacın stratejik bir ürün olduğunu ve herkesin ilaca ulaşabilmesinin yolunun tekelci piyasaların oluşmasına için verilmemesinden geçtiğini anlatan Mehmet Domaç, şunları söyledi: "Bugün ilaç sektörünün oligopol yapısı vardır. Sadece bazı ilaçlarda 10-12 kalem ilaçta tam bir tekelci yapı görülmektedir. Dünyada en büyük on ilaç firması pazarın yüzde 35'ine hakim, ilk yedi firma pazarın yüzde 57'sine, yüz firma ise yüzde 85'ini elinde tutuyor. Türkiye'de en büyük on ilaç firması, ilacın yüzde 55'ini, 17 firma yüzde 76'sını, 20 firma yüzde 85'ini satıyor. Dünyada 500 ilaç, pazarın yüzde 70'ini oluşturuyor. Ülkemizde ise 300 ilaç pazarın yüzde 65'ini satıyor. Doğrusu böylesi bir pazarda hükümetlerin ve siyasilerin bir pazarlık gücü kalmadığı gibi, üreticilerin istemleri öncelik haline geliyor. O nedenle yerli ilaç sanayimize sahip çıkmalıyız. Bu sanayi uluslararası ölçüde rekabet gücüne sahip, toplumun yaşam kalitesinin artırıcı, ülke ihtiyacının büyük kısmını karşılayan, ihracatını artırmış, ekonomik ve teknik zorluklar nedeniyle üretilemeyen ilaçlar dışında ülke ihtiyaçlarının yurtiçi üretimle karşılayabilen bir niteliği kılmalıyız". Günümüzde Almanya'nın ilaç tüketiminin Afrika ve Avusturalya kıtalarında yaşayan insanlardan fazla olduğunu ifade eden Domaç, "Temel ilaçlara ulaşamayan ülke sayısı hızla artıyor. 3 milyon nüfuslu İrlanda, sanayisinde 18 bin kişi çalıştırırken, 70 milyonluk Türkiye 20 bin 500 kişi çalıştırmaktadır. Çünkü 3 milyon nüfuslu İrlanda 765 milyon dolarlık ilaç tüketirken, 3.5 milyar dolarlık ihraç etmektedir. Türkiye ise 3.2 milyar dolarlık ilaç tüketirken, kişi başı ilaç harcaması 45 dolardır ve 157 milyon dolarlık ilaç çihraç edebilmektedir" şeklinde konuştu.