Cezayir’deki son büyük depremin ardından arama - kurtarma çalışmalarında hükümetin ciddi hatalar yaptığı belirtiliyor.
Abone olCezayir’deki son büyük depremin ardından arama - kurtarma çalışmalarında hükümet ciddi hatalar yaptı. Şimdi de yardımların ulaşmasında yeterli çabayı göstermiyor. Bundan karlı çıkan ise depremzedelerin yardımına koşan İslamcılar oluyor. Cezayir’de meydana gelen depremin ardından İslami gruplar, depremzedelerin her türlü yardımına koşuyor. Yardım örgütlerinin gönderdiği gıda yardımlarının dağıtımını organize eden İslamcılar, kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarına katılıyor, kazma ve kürekle yıkıntıları kaldırıyorlar. İslamcılar, bu tür felaketlerde hükümet ve resmi kurumların yerine, kendilerinin yardım eli uzattığı izlenimi veriyorlar. Bundan 24 yıl önce Tipasa civarında meydana gelen depremin ardından da aynı manzaralar yaşanmış, kısa bir süre sonra yapılan genel seçimleri İslami Kurtuluş Cephesi FIS kazanmıştı. FIS'ın özellikle Tipasa’daki oy oranı çok yüksek çıkmıştı. Son depremin merkezi Bumerdes’de de insanlar 1990’lı yılların başında çoğunlukla FIS’e oy vermişti. Ancak İslamcıların bu depremden kendilerine pay çıkarmaları zor görünüyor. Çünkü İslamcıların partisi FIS artık yok. Ancak Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika’nın işi yine de zor. Buteflika gelecek yıl yapılacak seçimleri ordunun da desteğiyle kazanmak istiyor. Halkın desteğine de ihtiyacı olan Buteflika, seçilemezse politikadan ayrılacağı mesajını da verdi. Halkın öfkesi büyüyor Halkın hükümete öfkesi her geçen gün büyüyor. Hükümet bu hafta sonuna kadar tüm depremzedelere yardımın ulaşacağını söylüyor, ama buna kimse inanmıyor. Çünkü Cezayir’de bundan iki yıl önce 600 kişinin öldüğü, binlerce kişinin de evsiz kaldığı heyelan felaketinden birkaç gün sonra bölgeye gönderilen yardım paketleri el altından satılmıştı. Aynı manzaralar şimdi büyük bir ihtimalle yeniden yaşanacak. Hükümet depremde zarar görenlere 7500'er Euro yardım sözü verdi ve bir an önce konut inşaatına başlanacağı da söyleniyor. Ancak heyelan felaketinin meydana geldiği bölgedeki insanlara da aynı sözler verilmişti. Bu insanlar hala barakalarda yaşıyor. Kaynak: Deutsche Welle