Depremle sarsılan Simav'da hayat bir türlü normale dönmüyor. Yağan yağmurla beraber yaşam şartları daha da zorlaşıyor!
Abone olKütahya'nın geçen 19 Mayıs gecesi 5.9 büyüklüğündeki depremle sarsılan Simav İlçesi'nde hayat bir türlü normale dönmüyor. Devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle vatandaşlar evlerine giremezken, Türk Kızılayı'nın panayır alanında oluşturduğu çadırkentte yaşamak da her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Yağan yağmurla beraber sıkıntıları daha da artan Simavlılar devletten yardım eli bekliyor.
19 Mayıs'ta saat 23.15'te meydana gelen ve neredeyse Türkiye'nin yarısında hissedilen 5.9 büyüklüğündeki deprem Simav'ın kaderini değiştirdi. 25 bin nüfuslu ilçede vatandaşlar bu saatten sonra evlerine giremez ve sokakta yaşar hale geldi. Depremin hemen ertesi günü Türk Kızılay'ı tarafından panayır alanında kurulan çadırkente, yaklaşık 10 bin aile yerleşti. Diğer vatandaşlar ise genellikle evlerinin bulunduğu sokak ve caddelere kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda yaşamaya başladı. Yaklaşık bin 600 artçı sarsıntı nedeniyle deprem şokunu atlatamayan, evlerine giremeyen ve yağmurların da bastırmasıyla sıkıntıları bir kat daha artan vatandaşlar ise isyan noktasına geldi.
Çadırkent sakinlerinden Fatma Çakır, son dört gündür yağan sağanak yağmurda çamur ve su baskınlarıyla boğuştuklarını ve devletin kendilerine daha fazla yardım eli uzatmasını beklediklerini söyledi. Çadırkentte sokak aydınlatmasının yanında çadırlara elektrik verilmediği için geceyi karanlıkta geçirmek zorunda kaldıklarını kaydeden Çakır, geceleri 5-6 dereceye kadar düşen soğuklar yüzünden de sıkıntılı anlar geçirdiklerini belirtti. Özellikle bebekli ailelerin sıkıntısının büyük olduğunu ve çadırlara elektrik ve elektrikli ısıtıcı istediklerini anlatan çakır, "8-9 gündür dünya ile bağlantımız kesik. Çadırlarda elektrik olmadığı için cep telefonları da bir işe yaramıyor. Çünkü şarj edemiyoruz. Dolayısıyla yakınlarımızla görüşme imkanından mahrumuz" dedi.
HABERİMİZ BİLE OLMADI
Melek Çelik ise çadırkent depremzedeleri olarak Türk Kızılayı'nın yemek, çadır, battaniye ve yatak yardımı dışında diğer yardımlarından yararlanamadıklarını söyledi. Çelik, "Çeşitli yardım kuruluşlarının eşya ve gıda malzeme dağıtmış. Bunlardan haberimiz bile olmadı" dedi. Deprem konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıklarını da belirten Çelik, "Bilgi eksikliği moralleri bozuyor. Artçıların ne kadar süreceği ve büyük deprem beklentisi konusunda yetkililerin bizi aydınlatmasını bekliyoruz" diye konuştu.
TUVALET SORUNU
Çadırkentte torunları ve çocuklarıyla birlikte kalan Halime Ferlikaş, günün çok zor geçtiğini anlattı. Hiçbir eşyaları bulunmadığını ve bunun sıkıntısının "anlatır gibi olmadığını" kaydeden Ferlikaş, "Ayrıca en büyük sorunlardan biri de tuvalet meselesi. Yeteri kadar temizlenmiyor. sıkıntı çekiyoruz" dedi. Suların da kirli olduğunu ifade eden Ferlikaş, bulaşık yıkarken çok zorlandıklarını ifade etti.
SÜREKLİ TAŞINIYORUZ
Öğretmen Hasan Kes de ailecek bir çadıra yerleştiklerini ifade ederek, "Yağmur yağıyor. Çadırı su basıyor. Diğerine geçiyoruz. Sürekli elimizde battaniye oradan odaya taşınıyoruz. Devletin el uzatması lazım" dedi.
PLASTİK TABAKTA YEMEK
Vatandaşlar, Türk Kızılayı'nın dağıttığı yemekleri alırken de sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Kendilerinde tencere bulunmadığı için yemeği dağıtılan plastik tabaklarda almak zorunda kaldıklarını kaydeden vatandaşlar, "Plastik sıcağı görünce yumuşuyor. Üç dört tabağı taşımak çok zor oluyor. Yemeklerin bir bölümü daha çadıra varmadan yolda dökülüyor" dedi.