BIST 10.343
DOLAR 32,67
EURO 35,11
ALTIN 2.445,49
HABER /  GÜNCEL

Depremle ortaya çıkan acı gerçek

Milli gelir ile insan kaybı arasındaki orantı, İran'da yaşanan deprem sonrası bu korkunç gerçeği bir kez daha hatırlattı. Çünkü insanları deprem değil yapılar yıktı.

Abone ol

Depremler aslında ülkelerin altyapısını ve ekonomisinin sağlamlığını test eden en önemli örnekler. İran'da yaşanan sop deprem de bunun en çarpıcı örneğini oluşturdu. Bem kentinin yüzde 70'i yıkıldı. Ancak yıkılmasının en önemli nedeni de evlerin kerpiç olması. İşte bu gerçekleri dile getiren deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan depremleri milli gelire orantılayarak sundu. Kanal 7 Ana Haber Bülteni'nde konuşan Ercan, İran'daki yapıların en kötü yapılar olan D türü yapılar yani kerpiç yapılar olduğunu söyledi. Ercan, İran'daki depremin Türkiye'den 11 kaç küçük şiddette olmasına rağmen kaybın bu derece yüksek olmasını yapılaşmaya ve en önemlisi de ekonomilerin milli gelirine bağladı. Ercan şöyle konuştu: İran'daki depremin yıkıcı olmaması için 25 bin doların üstünde olması gerekiyor. İrandaki açık deprem. Yani bir ucu Arap yarımadasında diğer ucu Anadoluya kadar uzanıyor. Ancak depremin yıkıcı olması söylediğimiz gibi ülkenin gelişmişliği ile orantılı. Bu depremin İran'da yıkıcı olmaması için milli gelirinin 25 bin dolar olması gerekiyor. Amerika'da olan California depremi ise sığ deprem. Bu tür depremlerin daha fazla hasar verir. Ancak ABD'de tersi oluyor. Çünkü Amerika'da milli gelir 32 bin doların üstünde. 7.5 büyüklüğündeki bir depremin etkili olabilmesi için Japonya gibi milli gelirin 45 bin dolar olması gerekiyor. Japonya bu ülke sınıfındadır. Depremler bu ülkede zayiat yaratmıyor. 7.3 büyüklüğünden sonra etkili olabilmesi için de bir ülkenin 32 bin dolar milli gelire sahip olması gerekiyor. Amarika örneğinda olduğu gibi. Dört tür yapılaşma örneğinin olduğunu açıklayan Ercan, sanayileşmiş ülkelerin depreme dayanıklı A türü yapılaşma içinde olduğunu belirterek şunlaır söyledi: Türkiye gibi ülkeler ise B türü yapılara sahiptir. Yani betonarme olduğu halde eksik ve hatalı yapılardan oluşuyor. İstanbul'un yüzde 70'i de maalesef bu şekildeki yapılardan oluşuyor. C türü yapılar yığma yapılardır. D türü yapılar da İran'daki gibi kerpiç binalardır ki, örneğini İran'da yananan depremle gördük.