İstanbul'da akşam saatlerinde meydana gelen depremden önce gündemde olan konular arasında deprem vardı. Bakanlık, bu konuda yeni bir yasa çıkartmak istiyordu.
Abone olBayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, “deprem tehlikesini de esas alan yeni bir İmar ve Şehirleşme Kanunu çalışmalarına başladıklarını” bildirdi. Bakanlığının İstanbul'da düzenlediği “Deprem Şurası-2004”ün açılışında konuşan Ergezen, depremlerin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın pek çok ülkesinin gerçeği olduğunu vurgulayarak, “Kimi ülkelerde az hasarla atlatılan depremler bizde büyük kayıplara neden oluyorsa, kendimizi sorgulamamız, eksiklik ve yanlışlıklarımızı tespit edip bilimsel bilgiye dayalı doğru çözümleri süratle hayata geçirmemiz gerekli” dedi. Ergezen, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın depremin meydana getirdiği kayıpları en aza indirecek tedbirlerin alınması için bu Şura'yı hazırladığını anlatarak, son dönemde Türkiye'de meydana gelen depremlerden örnekler verdi. Zeki Ergezen, “Eğer Adapazarı'nda zemin koşulları ve yer seçimiyle ilgili 1980'li yıllarda İller Bankası tarafından hazırlanan rapora dikkat edilseydi, imar planlarına uyup kat artırımına gidilmeseydi, belediyeler ekonomik ve siyasi rant peşine düşmek yerine imar planına uygun uygulamalar yapsalardı, bu sonuçlar olur muydu? Hayır...” diye konuştu. KALİTESİZ, PLANSIZ YAPILAŞMA “Dere ağzına ev yapıp bir sağanakta evi selde yok olanların 'kaderim' diyerek kenara çekildiklerini, böyle bir anlayış biçimini de kimsenin kabul edemeyeceğini” dile getiren Ergezen, “Sorumlular da bu acı faturanın vicdan hesabından kendilerini kurtaramayacaktır. Bu sonucun sorumlusu elbetteki yetkililerdir. Önce göz yumacaksın, sonra yıkım kararı alacaksın. Bu ikileme son verilmelidir. İnsanların can güvenliği ve sağlığıyla rant için oynanamaz” dedi. Yıllardır kalitesiz, plansız, yoğun yapılaşma, hatalı yer seçme ve deprem hasarlarının bilinmesine rağmen etkin önlemlerin alınmadığına işaret eden Ergezen, deprem konusunda en önemli sorunlardan birinin de eğitim olduğunu, özellikle mühendislik eğitiminin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti. “SİYASETÇİ TAVİZE ZORLANMAMALI” Bakan Ergezen, deprem konusunda dünyadaki gelişmelerin düzenli bir şekilde takip edilmesinin önemine de dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şunu da belirtmeliyim ki bir siyasetçi, bir bürokrat bilimin söylediğini yaparken, bilime aykırı uygulamalara ve insanların hayatını etkileyen tavizlere zorlanmamalıdır. Olaylara ideolojik yaklaşım yanlışlığından veya kendimizi kabullendirme çabalarından kaçınılmalı, bilimsel gerçekleri ve değerleri yönetime hakim kılmalıyız.” Türkiye'de olumlu gelişmelerin de olduğunu ifade eden Ergezen, ”Deprem tehlikesini de esas alarak yeni bir İmar ve Şehirleşme Kanunu çalışmalarına başladık. Kanun tasarısı belli bir aşmaya geldi. Şura çalışmalarında alınacak kararların da katkısıyla bu süreç daha da hızlanacak. Mevcut sistemin yenilenmesi ve kentsel dönüşüm yapmayı sağlayacak yasal mesnet de oluşacaktır” dedi. “UYUMAMALIYIZ” Bayındırlık ve İskan Bakanı Ergezen, İstanbul'da 383 eğitim binasının güçlendirilmesi çalışmalarının yapım aşamasına geldiğini anlatarak, kentte otoyollar üzerinde bulunan 196 köprü, 27 viyadük, 9 yaya üstgeçidi ve 5 bağlantı yol tünelinin depreme karşı güçlendirileceğini söyledi. KÖPRÜ VE VİYADÜKLERİ GÜÇLENDİRME Ergezen, “İstanbul çevre yolları üzerinde başta Boğaz Köprüleri olmak üzere 11 köprü ve viyadüğün güçlendirme proje çalışmaları tamamlandı, ihale sonuçlanmak üzere” diye konuştu. Yeni bir ulusal sismik ağ sistemi modelinin de oluşturulduğunu kaydeden Ergezen, “Şura'da söylenen ve alınan kararların gerçekleşmesi için siyasi irade önemlidir. Biz Hükümet olarak söylediklerimizin arkasındayız. Gelecek nesillerin depremlerde zarar görmelerini en aza indirgemek için üzerimize düşen görevleri yapmak zorundayız, mecburuz, uyumamalıyız” dedi. ÖTEKİ KONUŞMALAR Toplantıya konuk olarak katılan Bulgaristan Devlet Bakanı Filiz Hüsmenova da, ülkesinde depreme yönelik “Acil Eylem Planı” geliştirildiğini belirterek, Türkiye'nin ve komşularının da içinde yer aldığı bölgesel deprem bilinci yaratmanın önemine işaret etti. İstanbul Valisi Muammer Güler de, son dönemde 54 okulun deprem riski nedeniyle boşaltıldığını hatırlatarak, bu konuda tenkitler aldıklarını söyledi. Güler, “Bu okulları bir gün dahi beklemedik, boşalttık. Geç kalmamız ve bu vebali taşımamız mümkün değil. Yıktığımız okulların yerine derhal en büyük okulları yapacağız. Alibeyköy'de evlerinin boşaltılmasına ya da okulların boşaltılmasına direnen aynı zihniyet, bu popülist yaklaşımdır” dedi. ORTAK PROJE Vali Güler, Dünya Bankası ile ortak gerçekleştirilecek projeyle de ”Acil Müdahale Sistemi”nin güncelleştirilmesi, kamu binalarının ve meskenlerin güçlendirilmesi işlerinin yapılacağını belirterek, projenin maliyetinin 400 milyon dolar olduğunu kaydetti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, Deprem dönüşüm çalışmalarının hızla yapılması gerektiğini ifade ederek, bunun gerçekleşebilmesi için belediyelerin kredi verme imkanı olması gerektiğini bildirdi. Topbaş, “kira öder gibi konut edinme sağlanırsa İstanbul'daki çarpık yapılaşmanın ortadan kalkacağını” kaydetti. HURRİYETİM