BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Deprem gerçeği ile karşı karşıyayız

Türkiye aradan geçen 5 seneye rağmen 17 Ağustos depreminin etkisini üstünden atamadı. Son zamanlarda sık sık yaşanan depremler bu korkuyu daha da arttırdı...

Abone ol

20'nci yüzyılın en büyük depremi Marmara Bölgesi'nde bundan 5 sene önce 17 Ağustos'ta olmuştu. Depremin merkezi Gölcük'tü. Sabaha karşı saat 03:02'de meydana gelen deprem 45 saniye sürmüştü. 17 Ağustos'taki büyük depremden sonra Türkiye'de ilk 8 ay içinde 3 bin 145 deprem meydana geldi. Bu günde ortalama 14 deprem demektir. Bu ülke sürekli depremle yaşıyor. Depreme alışmamız gerekiyor. Depremi önleyemeyiz ancak riski azaltabiliriz. Bunun için önlemler almaya devam etmeliyiz. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Rasathane Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Gölcük'te, Marmara depreminin 5. yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen toplantıda, olası depremin, İstanbul değil, Marmara depremi olduğunu söyledi. İstanbul'un fay hattı üzerinde olmadığını anımsatan Barbarosoğlu, depremin Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara uzantısında meydana geleceğini belirtti. Barbarosoğlu, şunları kaydetti: ''Marmara'da olacak bu deprem sadece İstanbul'u değil, bütün Marmara bölgesindeki illeri etkileyecektir. İstanbul depremi demek, başka illerin etkilenmeyeceği anlamına gelir. Bu da yanlış olur. Kuzey Anadolu Fayı'nda kırılma Marmara Denizi'ndeki Tekirdağ çukurunda olacak. Bu kırılmanın 7.2 büyüklüğünde bir deprem meydana getireceğini düşünüyoruz.'' Barbarosoğlu, Marmara depreminin 5. yıldönümünde Gölcük'ün toparlandığını ve normal yaşama döndüğünü gördüğünü belirterek, ''Gölcük deprem sonrası sınavını başarıyla vermiştir. Artık Gölcük halkının, devletle, yaşamla barışması gerekiyor'' diye konuştu. Önlem almalıyız Afete Hazırlık Eğitim Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara da, olası depremlere karşı Türk toplumunun gerekli önlemi alması gerektiğini söyledi. Önlem alındığı taktirde can kayıplarının en aza indirgeneceğini ifade eden Işıkara, yapılacak eğitimlerle insanlara doğru davranış alışkanlığının kazandırılabileceğini söyledi. Işıkara, şunları kaydetti: ''Bence eğitim çok önemli. Çarpık yapı sorununu çok kısa sürede değiştirmek çok güç. Ama eğitimle insanlarımıza deprem sırasında doğru davranış alışkanlığını kazandırabiliriz. Yapısal olmayan tehlikeli objeleri de bağlayıp en aza indirirsek, zannediyorum can kaybını en aza indirebiliriz. Ülkemiz bir deprem ülkesi. Bu nedenle çok sabırlı olmalıyız. Depremin büyüklüğü ne olursa olsun, biz önlem alırsak depremi en az zararla atlatırız." SABAH