BIST 9.673
DOLAR 35,26
EURO 36,68
ALTIN 2.966,69
HABER /  GÜNCEL

Deprem değil zamanı korkutuyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin araştırmasında vatandaşın üzerinde depremin ilginç etkileri de görülüyor.

Abone ol

İstanbul Büyükşehir Belediyesi APK Daire Başkanlığı Araştırma Müdürlüğü'nün 'Deprem ve Kent Araştırması' dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.

Araştırmaya göre, erkekler daha çok uyurken, kadınlar ise yıkanırken ve çıplakken deprem olmasından çekiniyor. 17 Ağustos depremi sonrası, insanların yaşam tarzı ve alışkanlıkları değişti. Banyo alışkanlığı yüzde 25, yatma uyuma kıyafetleri de yüzde 34 oranında değişikliğe uğradı. Cinsel hayatları olumsuz etkilenenlerin oranı ise yüzde 10.5'i buldu.

İlişkileri güçlendirdi

Oda kapısını aralık tutanlar yüzde 65, eşyaların yerlerini sabitleştirenler yüzde 22, deprem çantası hazırlayanlar yüzde 22, deprem sigortası yaptıranlar yüzde 31, evlerinin en güvenli yerlerini tespit edenler yüzde 46, deprem provası yapanlar da yüzde 12 oldu.

Araştırmaya katılan ve en güvenilir ilçeleri Sarıyer, Gaziosmanpaşa ve Beykoz olarak sıralayan İstanbul halkının yarısından çoğu, bilim adamlarının açıklamalarına dayanarak büyük bir deprem olacağına da inanıyor.

İki büyük fobi var

İstanbullular, çoğunlukla evde olmak üzere depremi sürekli konuşuyor. Deprem açıklamalarında en güvenilir kurum olarak Kandilli Rasathanesi görülüyor.

Deprem fobisi oluşan İstanbulluyu rahatlatan iki şeyden birincisi; evin sağlamlığı, ikincisi ise inançları. Deneklerin yüzde 8.5'i ise depremden korkmadığını söylüyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 49'u depreme uyurken, yüzde 31'i ise yatak odasında yakalanmaktan korkuyor.

Depremi müstakil evde yaşamak isteyenlerin oranı yüzde 82.

10 kişiden biri taşındı

İstanbul'da her 10 kişiden biri semtini değiştirdi. Depreme karşı önlem olarak, apartmanda yaşayanlar yüzde 53 oranında üst katlarda oturmayı istiyor. Araştırmanın bir başka sonucuna göre ise deprem aile içi dayanışmayı artırdı. Aile içi ilişkilerin 17 Ağustos depreminden sonra daha iyiye gittiğini söyleyenlerin oranı yüzde 31.