İstanbul'da çadır kent olarak planlanan 480 arazi eridi, üzerlerine lüks konutlar dikildi
Abone ol17 Ağustos depreminin ardından İstanbul'da çadır kent olarak planlanan 480 arazi eridi, üzerlerine lüks konutlar dikildi. Uzmanlar kalan 240 alanın kaderinden kaygılı...
Japonya'da yaşanan afetin ardından gözler İstanbul'a çevrildi. Olası büyük depremde 70 ila 90 bin kişinin hayatını kaybedeceği yaklaşık 600 bin ailenin evsiz kalabileceği tahminler arasında.
240 ARAZİ BUHAR OLDU
17 Ağustos 1999'daki büyük afetin ardından Bayındırlık Bakanlığı İstanbul'da çadır kent kurulacak arazilerin tespitini yapmıştı. Ağırlıklı olarak depremde riskli ilçelerde yapılan bu tespitlerde Hazine arazileri, şahıs arazileri ve parklarında bulunduğu 480 tane çadır kent alanı belirlenmişti.
Arazilerin bir çoğunda inşaatlar yükselmeye başladı. 2009'da Kaymakamlıklar tarafından yapılan tespitlerde 480 çadır kent arazisinin 200 tanesine konut ya da işyeri yapıldığı bu nedenle çadır kent arazi özelliğini yitirdiği arazi sayısının 280'e düştüğü belirlendi. 2010'da 39 ilçe kaymakamlığı yeniden çadır kent arazileri üzerinde bir değerlendirme yapıp envanter çıkardı. 40 çadır kent arazisini daha kaybolduğu sayının 240'a düştüğü belirlendi.
NÜFUS ARTTI AMA!...
Daha önce ilçelerin deprem önceliklerine göre planlamalar yapılmıştı. Ortalama her ilçeye 15 çadır kent ve toplanma alanı planlanmıştı. 10 yılda İstanbul'un nüfusu arttı. 13 milyonu buldu. Çadır kent ve toplanma alanlarının kaybolması nedeniyle şimdi İstanbul'da her ilçeye sadece 6 çadır kent alanı düşüyor. Bu duruma uzmanlar tepki gösteriyor.Var olan yetmiyordu yarısına kim sığacak.
TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu 'Sığınılacak alanların olması sadece deprem için gerekli bir şey değil aynı zamanda kentsel boşluklara ihtiyaç var. 10 yıl önce belirlenen 480 çadır kent alanı bile azken şimdi yarıya düşmesi vahim. 'Depreme karşı önlem alıyoruz' diyenlerin halkı ne kadar yanılttıklarını ortada' dedi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Cemal Gökçe: 'İstanbul'da boş bulunan her yere bina yaptılar. Dışarısı evlerden daha güvensiz oldu. Bundan sonra yeni yapı yapılmamalı aksine binalar kamulaştırılarak boş alan yaratılmalı. Bu da belediyelerin ve hükümetin görevidir' dedi.