BIST 9.932
DOLAR 35,16
EURO 36,67
ALTIN 2.971,11
HABER /  GÜNCEL

DEP'lilerin yargılanması davası

Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Selim Sadak, Orhan Doğan ve Hatip Dicle'nin yeniden yargılanmalarına devam edildi.

Abone ol

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, DEP'lilerden avukatları katıldılar. Duruşmada Orhan Doğan'ın milletvekili lojmanlarındaki eski komşusu, dönemin SHP Ankara Milletvekili Salman Kaya'nın eşi Funda Kaya ile avukat Hülya Sarsam tanık olarak dinlenildi. Doğan'ın bazı örgüt mensuplarını bilerek evinde barındırdığı ve tedavilerini üstlendiği yönündeki iddialarla ilgili dinlenen Kaya, milletvekili lojmanlarındayken Doğan'ın samimi komşusu olduklarını ifade etti. O dönemde Doğan'ın evine çok gelip giden olduğunu, kalacak yer sıkıntısı çıktığında bazı kişileri kendilerinin misafir ettiğini anlatan Kaya, bu kişilerin kimler olduğunu bilmediğini söyledi. Kaya, DEP'lilerin avukatlarından Yusuf Alataş'ın, Orhan Doğan'ın evine gelip gidenleri tanıyıp tanımadığı ve kimlik bilgilerini bilip bilmediği yönündeki sorusuna, ''Orhan Bey'e misafirleri genelde seçim bölgesinden gelirdi. Eve gelen hangi misafire kimlik sorulur ki?'' diye yanıtladı. Selim Sadak'ın Uludere'nin Şenoba köyünde, köylülere terör örgütü PKK'ya katılmaları çağrısı yaptığı yönündeki iddialarla ilgili tanıklığına başvurulan avukat Hülya Sarsam, boşaltılan köylerle ilgili dava açmak için 1992-1993 yıllarında sık sık Uludere'ye gittiğini söyledi. Uludere'ye gittiğinde Abdulkadir Ürper adlı kişinin evinde kaldığını anlatan Sarsam, ''Ürper, bir gün eşini aradı ve Selim Sadak ile Zübeyir Aydar'ın misafir olarak geleceğini söyledi. Sadak ve Aybar, sabahleyin Şırnak ya da Cizre'ye gitmek üzere evden çıktılar, ancak nereye gittiklerini bilmiyorum'' diye konuştu. Sarsam, Şenoba köyünün Uludere yolu üzerinde olduğunu ifade ederek, ''Konuşma yapıldığı iddia edilen kahvehaneyi biliyorum. Karşısında 15-20 metre uzaklıkta askeri birlik var. O dönemdeki şartlarda söz konusu konuşmanın yapılması mümkün değildi'' dedi. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, Funda Kaya'nın, sanıklardan Doğan'ın örgüt mensubunu barındırmak gibi gizlilik gerektiren bir konuda tanıklık yapmasının, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, tanıklığının dikkate alınmamasını istedi. Kelkit, avukat Sarsam'ın anlatımında adı geçen Abdulkadir Ürper'in terör örgütüyle ilişkisi konusunda soruşturma yapılıp yapılmadığının da araştırılmasını talep etti. DEP'lilerin avukatı Alataş, müvekkillerinden Sadak'ın Şenoba köyünde iddia edildiği şekilde konuşma yapıp yapamayacağının, askeri birlik ile konuşmanın yapıldığı belirtilen kahvehane arasındaki mesafenin belirlenmesi açısından keşif yapılmasını talep etti. Cumhuriyet Savcısı Kelkit de konuşmaya ağırlıklı olarak Babat ailesi mensuplarının muhatap olduğunu ifade ederek, ailenin reisi Hazım Babat'ın talimatla ifadesinin alınmasını istedi. Mahkeme heyeti, yargılamanın yenilenmesinin Yargıtay'ın bozma kararı doğrultusunda yapılacağı, Alataş ve Kelkit'in taleplerinin davanın esasına etki etmeyeceği gerekçesiyle reddine karar verdi. Mahkeme heyeti, bant çözümleri ve Kürtçe çeviri için bilirkişi istenen TRT'nin, kurumda bilirkişi yapacak nitelikte personel bulunmadığını ve personelin geçici olarak görevlendirildiğini bildirmesi üzerine, TRT'den bilirkişi istenmesinden vazgeçti. Heyet, Kürtçe bilen bilirkişi listesinin RTÜK'ten istenmesine karar verdi ve eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 3 Şubat 2006 tarihine erteledi. -DAVA SÜRECİ- Ankara 1 No'lu DGM, 1994 yılında eski milletvekilleri Zana, Dicle, Sadak ve Doğan'ı, terör örgütü PKK'nın liderlerinden aldığı emir ve talimatlar doğrultusunda ülke içinde ve dışında yoğun bölücü faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''yasadışı örgüt üyeliği'' fiilini düzenleyen 168 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ''ceza artırımını'' öngören 5. maddesi uyarınca 15'er yıl ağır hapis cezalarına mahkum etti. DEP'lilerin temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kararı onadı. Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri, 28 Mart 2003 tarihinde Ankara 1 No'lu DGM'de yeniden yargılanmaya başlandı. DGM, 21 Nisan 2004 tarihinde ilk kararını tasdik etti. DEP'lilerin bu kararı temyiz etmesi üzerine dosyanın gittiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 9 Haziran 2004'te tahliye kararı verdi, yerel mahkemenin kararını da bozdu. DGM'ler kapatılınca dava, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.