BIST 9.976
DOLAR 34,08
EURO 38,06
ALTIN 2.837,14
HABER /  GÜNCEL

DEP'liler yargılanıyor..!

Eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak'ın yargılanmalarına devam edildi.

Abone ol

Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak'ın Ankara 1 No'lu DGM'de yeniden yargılanmalarına devam edildi. Yeniden yargılamanın bugünkü 8. duruşmasına Zana, Doğan, Dicle ve Hatip ile avukatları katıldılar. Duruşmayı bazı Avrupalı parlamenterler de izledi. Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın bir dönem korumalığını yapan ve 1994 yılındaki pişmanlık yasasından yararlanan Ejder Paçal'ın tanık ifadesini okudu. Paçal, Ahlat cezaevinde alınan ifadesinde, hükümlülerden sadece Zana'yı tanıdığını belirtti. Paçal, Zana'nın 1991 yılında Bekaa Vadisi'ne tanımadığı bazı kişilerle geldiğini ve üzerinde askeri pantolon ve üniforma bulunduğunu anlattı. Zana'nın bir süre kampta kaldığını ve diğer militanlar gibi yaşadığını iddia eden Paçal, Öcalan'ın kadın militanlara verdiği siyasi dersleri dinlediğini ifade etti. Paçal, Öcalan ile Zana arasında Kürtlerin Meclis'e girmesi gerektiği, 1991 seçimlerinde SHP ile ittifaka gidilmesine ilişkin konuşma geçtiğini de öne sürdü. DEP'lilerin avukatı Yusuf Alataş söz alarak, Paçal'ın tanık ifadesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ihlal olarak gördüğü şekilde alındığını, bu kişinin mahkemeye getirilerek dinlenmesi gerektiğini söyledi. Paçal'a soru sorma imkanları olmadığını anlatan Alataş, söz konusu kişinin pişmanlık yasasından yararlanması nedeniyle devlet tarafından ödüllendirilen ve estetik ameliyatlar geçirmiş bir kişi olduğunu, ifadesi alınan kişinin de Paçal olup olmadığından emin olamayacaklarını belirtti. Alataş, konunun açıklığa kavuşması için İçişleri Bakanlığı'na yazı yazılarak Leyla Zana'nın hangi tarihlerde yurtdışına çıktığının sorulmasını ve ayrıca o dönemde genel seçimlerin yapıldığına işaret ederek, Diyarbakır Valiliği'nden hangi tarihlerde seçim konuşmaları yaptığının sorulmasını talep etti. Alataş'ın, eski milletvekilleri Ahmet Türk ve Mustafa Arıkan'ın tanık olarak dinlenmesini istediklerini ve bu kişilerin hazır olduklarını belirtmesi üzerine mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Dilaver Kahveci, Türk'ün önceki yargılamada sanık olduğu için tanık olarak dinlenemeyeceğini belirtti. Mahkeme heyetinin tanık olarak dinlenmesine karar verdiği Arıkan, Sadak ile 1994 yılında Mardin Valiliği'ne gittiklerini, adliyeden geçerken gözaltına alınanlar nedeniyle Sadak ile polisler arasında ufak bir tartışma yaşandığını söyledi. ''İHLALLER TEKRAR EDİLMESİN'' Taleplere ilişkin söz alan avukat Yusuf Alataş, muhakemenin iadesi ve yeniden yargılamaya ilişkin yasal düzenlemeleri anlattı. Mahkemenin Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK) 328. maddesi uyarınca talebin kabulünden sonra infazı durdurma takdirine sahip olduğunu ifade eden Alataş, müvekkilleri hakkında tutuklama nedenleri ve süresine ilişkin CMUK'un 104 ve 110. maddelerinin uygulanması gerektiğini söyledi. Yeniden yargılamadaki uygulamaların iç hukuktaki yasalarla bağdaşmadığını savunan Alataş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin hükümlerinden de bahsederek, ''AİHM'nin verdiği ihlal kararları yeniden yargılamada, yeniden ihlal edilmemeli'' diye konuştu. Diğer avukatlar da savunmalarında evrensel hukuk normlarına ve temel insan hak ve özgürlürlerine değinerek, müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep ettiler. Mahkeme heyeti, duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi. TORUN'UN AÇIKLAMASI TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri de duruşmayı izledi. Komisyon üyesi AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, DGM'den ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, AB'ye uyum süreci açısından davanın önemli olduğunu, bu nedenle takip ettiklerini söyledi. Torun, bir gazetecinin sorusu üzerine, AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde tutukluluk süresine ilişkin CMUK'ta değişiklik yapıldığını, bunun uygulamada dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Torun, ''Türkiye, bu insanların tutukluluk halinin devamıyla AİHS'nin 5 ve 6. maddelerini ihlal etmiş oluyor'' diye konuştu.

ani