Leyla Zana, Selim Sadak, Hatip Dicle ve Orhan Doğan`ın yargılandığı davada sanıklar tahliye talebinde bulunmadı.
Abone olAnkara 1 No`lu DGM`de görülen davanın bugünkü 6. duruşmasına, Zana, Dicle, Sadak ve Doğan ile avukatları katıldı. Duruşmada, Orhan Doğan`ın terör örgütü üyesi olduğu öne sürülen Abdulvahap Kandemir adlı kişiyi evinde barındırdığı ve muayenesini yaptırdığı iddialarıyla ilgili olarak iki tanık dinlendi. Kandemir`i muayene eden göz doktorunun sekreteri Necmiye Demir, olayı tam olarak hatırlayamadığını, bir milletvekilinin oğlunun 1993 yılının ağustos ayında muayene edildiğini bildiğini söyledi. Muayeneden birkaç gün sonra polisin teşhis için büroya geldiğini anlatan Demir, bu kişiyi muayeneye kimin getirdiğini de anımsamadığını ifade etti. Kandemir`e gözlük veren Güneş Optik`in eski görevlisi Şaban Akgül de gözlük verilmesine ilişkin prosedürü anlattı. Kendisinin firmada fatura kesmekle görevli olduğunu belirten Akgül, milletvekili Doğan`ın gelmediği halde sağlık karnesini imzalayıp göndermesinin gözlük vermek için yeterli olabileceğini söyledi. Akgül, satışı kendisinin yapmadığını da sözlerine ekledi. AVUKATLARIN TEPKİSİ Daha sonra söz alan sanıkların avukatı Yusuf Alataş, yeniden yargılamanın başlamasından bu yana 6. duruşmanın yapıldığını, ancak büyük hayal kırıklığı içinde olduklarını belirtti. 1994`teki mahkumiyet kararından sonra 10 yıl süren büyük mücadele sonucu yeniden yargılanma hakkı elde ettiklerini anlatan Alataş, ``Büyük bir fırsat yakaladığımızı sanıyorduk çünkü mahkeme bizim için eski hükmün değişebileceğini kabul etmiş idi`` diye konuştu. Mahkemenin esas anlamında yargılama yaparak delilleri toplayacağını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin (AİHM) ihlal tespitlerini göz önüne alacağını beklediklerini ifade eden Alataş, 6 duruşmadır bu beklentilerinin boşa çıktığını savundu. Mahkemenin iddia makamıyla savunmaya eşit mesafede durmadığını da öne süren Alataş, ``Eğer bir şey değişmeyecekse bu kadar çabaya gerek yok. Hem hükmün değişebileceğini kabul edeceksiniz, hem de serbest bırakılma taleplerini hiçbir gerekçe göstermeden reddedeceksiniz`` dedi. Kamu tanıklarının ifadelerinde büyük çelişkiler olduğunu, ilk yargılamada verilen mahkumiyet kararına esas teşkil eden Şenoba köyündeki konuşmayla ilgili yalan söylediklerini ileri süren Yusuf Alataş, kendi delillerinin toplanmadığını ifade etti. TALEPTE BULUNMADILAR Alataş, ``Biz bu mahkemede hiçbir şekilde etkili olamıyoruz. Fiziken ve birey olarak buradayız ama hiç etkimiz yok. Bu durumda biçimsel yargılamanın parçası olmak istemiyoruz. Nasıl olsa reddedileceği için herhangi bir talepte bulunmayı doğru bulmuyoruz`` diye konuştu. Sanıkların avukatı Diyarbakır Barosu Başkanı Mustafa Özer de savunmasında, Alataş`a katıldığını belirtti ve ``Şekli yargılama yapıp davayı zamana yayarak infazın devamı amaçlanıyorsa hukuktan uzaklaşılıyor demektir`` dedi. Cumhuriyet Savcısı Dilaver Kahveci, mütalaasında, gelmeyen 3 tanık için gerekli yazışmaların yapılmasını istedi. Kahveci, sanık avukatları Zana, Dicle, Doğan ve Sadak`ın infazının durdurulmasına ilişkin talepte bulunmadıkları için bu konuda görüş bildirmedi. Ankara 1 No`lu DGM`nin asil üyesi İsmail Tiryaki`nin başkanlık yaptığı mahkeme heyeti, kısa aradan sonra hükmün infazına ara verilmesine gerek olmadığına karar verdi. Heyet, tanıkların dinlenmesine ilişkin eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 15 Eylül tarihine erteledi. HÜKÜM Ankara 1 No`lu DGM, kapatılan DEP`in eski Diyarbakır milletvekilleri Dicle ve Zana, eski Şırnak milletvekilleri Doğan ve Sadak`ı, terör örgütü PKK`nın liderlerinden aldığı emir ve talimat doğrultusunda ülke içinde ve dışında yoğun bölücü faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu`nun (TCK) ``yasadışı örgüt üyeliği`` fiilini düzenleyen 168-2 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu`nun ``ceza artırımını`` öngören 5. maddesi uyarınca, 15`er yıl ağır hapis cezalarına mahkum etmişti. AB`ye uyum yasaları çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin kararlarının yeniden yargılanma nedeni sayılması yönünde düzenleme yapılması dolayısıyla DEP`lilerin yeniden yargılanmalarına başlanmıştı.