BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

DEP davasında gergin anlar

Gergin bir ortamda geçen duruşmada hakim, Zana'nın avukatlarını azarladı. İşte mahkemede yaşananlar..

Abone ol

Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak'ın yargılandıkları davanın 10. duruşmasına, öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi. Ankara 1 No'lu DGM'deki duruşmayı, eski DEP milletvekilleri ve avukatları katıldı. Duruşmayı, 3 AP üyesi, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, DEP'lilerin yakınları ve bazı büyükelçiliklerin temsilcileri de izledi. Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, savunma tanıkları Mehmet Demir ve Abdülvahap Kandemir ile kamu tanığı İzzettin Ay'ın talimatla alınan ifadelerini okudu. Başkan Karadeniz, Demir'in ifadesinde, Orhan Doğan'ın evinde arkadaşlarıyla kaldığını, Doğan'ın evinde örgüt üyelerini barındırdığına ilişkin bilgisi olmadığını söylediğini kaydetti. Kandemir'in de terör örgütü PKK ile ilişkisini gizleyerek, Doğan'ın evinde kaldığını ifade ettiğini bildiren Başkan Karadeniz, kamu tanığı İzzettin Ay'ın ise Zübeyir Aydar ve arkadaşlarının, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile işbirliği yapılmaması, PKK'ya destek verilmesi'' konusunda konuşma yaptıkları yönünde beyanda bulunduğunu belirtti. DEP'liler'in avukatı Yusuf Alataş, İzzettin Ay'ın ifadesinin ''uydurma'' olduğunu, kabul etmediklerini söyledi. Davanın başından itibaren savcı ile mahkeme heyetinin ortak hareket ettiği yönünde kendilerinde bir izlenim oluştuğunu ifade eden Alataş, mahkeme heyetinin önyargılı olduğunun tutanaklara da yansıdığını kaydetti. Alataş'ın ''mahkemenin önyargılı'' olduğuna ilişkin sözlerine tepki gösteren Başkan Karadeniz, ''Mahkeme heyeti, önyargılı ise redd-i hakim talebinde bulunun. Kanun, bunu düzenlemiş'' dedi. Başkan Karadeniz'in sözlerine Alataş'ın da ''savunma hakkının kısıtlanmaması'' yönünde karşılık vermesiyle kısa süreli bir tartışma yaşandı. Müvekkillerinin hukuki durumları hakkında değerlendirmelerde bulunurken, statülerinin ''hükümlü'' değil ''tutuklu'' olduğunu anlatan Alataş, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu'nda (CMUK) bir kişinin tutuklanmasını öngören şartların DEP'liler açısından söz konusu olmadığını savundu. Alataş, müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti. Dava süreci özetleyen Avukat Hasip Kaplan da, ''Müvekkillerimiz cinayet işlemiş olsalardı, 4616 sayılı Şartlı Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesi Dair Kanun uyarınca tahliye olmuş olacaklardı. Ancak olayın içinde DGM olunca, siyasi olunca böyle oluyor'' diye konuştu. Başkan Karadeniz, duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi.