BIST 9.589
DOLAR 35,26
EURO 36,74
ALTIN 2.962,32
HABER /  GÜNCEL

Denktaş'tan Türkiye'ye uyarı

Kuzey Kıbrıs Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, 'Kıbrıs'tan tek bir Türk askerinin çekilmesinin Türkiye için ne anlama geleceğine dikkati çekti ve şu uyarıyı yaptı.

Abone ol

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, ''Kıbrıs'tan bir tek Türk askeri törenle gönderildiği an Türkiye şunu kabul etmiş olacak: Kıbrıs'taki sorun, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türkiye tarafından işgal sorunudur, askeri bir sorundur'' dedi. Denktaş, Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin bu ay düzenlediği toplantıya konuk konuşmacı olarak katıldı. Serdar Denktaş, 24 Nisan referandumuna değindiği konuşmasında, referandumun, ''Kıbrıs'ın iki sahibi vardır ve Kıbrıs'ın bu iki sahibinin ayrı ayrı ve eşzamanlı alacağı kararla buradaki gelecek yeşerebilir. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların tek başına karar verme yetkisi yoktur''un göstergesi olduğunu söyledi. Kıbrıs Rum tarafının AB'ye üyeliğine işaret eden Denktaş, şöyle konuştu: ''AB'nin 25 üyeden oluştuğu söyleniyor. Biz de diyoruz ki hayır, AB 24.5 üyeden oluşuyor, çünkü son üyenin diğer yarısı içeride değildir. İçeride olmamasının nedeni, AB'nin uluslararası bir anlaşmayı ihlal ederek, Kıbrıslı Rumları Kıbrıslı Türklerin itirazına rağmen AB içine almış olmasıdır.'' Denktaş, AB normlarının uygulanmamasının suçlusu ve sorumlusunun Kıbrıslı Türkler ya da Türkiye olmadığını ifade ederek, ''Peki bu ayıp kime aittir? Bunun cevabı tektir. AB'nin kendisine aittir. Şu anda kucaklarında kendi sınırları içinde diğer üyelerin dışında tekil durumda duran tek üyeleri vardır. İşgal altında diye addettiğiniz Kıbrıs Cumhuriyeti... Niye? Çünkü bütün üyeleri dışında kendi iç sorununu çözmeden üye olabilen tek ülke Kıbrıs Cumhuriyeti'dir'' şeklinde konuştu. -''EVET OYU 259 MİLYON EURO İÇİN VERİLMEDİ''- Serdar Denktaş, Direkt Mali Yardım Tüzüğü ile Direkt Ticaret Tüzüğü'ne de işaret ederek, bu konuda kendilerine, ''Gelin, Direkt Mali Yardım Tüzüğü'nü kabul edin, geçirelim. Ticaret Tüzüğü Allah kerim. Şimdi geçmesi mümkün değil. Bunu sonra düşünürüz'' denildiğini ifade etti. Direkt Mali Yardım Tüzüğü'nün 259 milyon euro'luk bir yardımı öngördüğünü anımsatan Denktaş, şöyle devam etti: ''Bizi ziyaret eden Avrupalılar, 'Kıbrıslı Türklere ödülünü vermek zorundayız' diyorlar. Cevabımız şu: Birincisi, Kıbrıslı Türkler evet oyunu 259 milyon euro için vermedi. Bunu hakaret olarak kabul ederiz. İkincisi, Kıbrıslı Türkler evet dedi diye ödüllendirme beklememektedir, hakkı olanı istemektedir. Eğer AB Komisyonu bu tüzüğü tek başına geçirirse, bizim yapacağımız bir tek şey vardır: Direkt Mali Yardım Tüzüğü'nü askıya alarak Direkt Ticaret Tüzüğü geçinceye kadar beklemek.'' Serdar Denktaş, Kıbrıslı Türkler olarak masaya oturmaya hazır olduklarını, ancak AB'nin de Rum tarafını çözüm bulma konusunda motive etmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Rum tarafını motive etmeyen ve hala Rum tarafına ümit veren Avrupa ile diğer dünya ülkeleri... Neden? Nedeni basit. Son bir aydır tartışılan konuya bakın: Kıbrıs'tan bir miktar Türk askeri çekilsin. Avrupa'yı ikna etmek için askerin çekilmesi lazım. Zaten dünya kadar askeriniz var. 2 bin-2 bin 500 tane asker çekilse ne olacak, çekilmese ne olacak. Ne olacağını söyleyeyim: Bırakın 2 bin 500'ü, Kıbrıs'tan bir tek Türk askeri törenle gönderildiği an Türkiye şunu kabul etmiş olacak: Kıbrıs'taki sorun, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasındaki siyasi bir sorun değildir. Kıbrıs'taki sorun Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türkiye tarafından işgal sorunudur, askeri bir sorundur. Bunu gündeme getirmiş olacağız. Törenle gönderilen bir askerle başlayan süreç, çözüm olmadan önce son askerin gidişine kadar devam edecek. Bu neyi kaldıracak ortadan? Şu anda Kıbrıs'ta Rum tarafını çözüme motive edecek son ve tek unsur ortadan kalkmış olacak. Türk kesimi elinden bunu da yitirdiği anda artık Kıbrıs'ta çözüm düşünmeyin.'' -''TÜRKLER FKÖ USULÜ TAŞ VE SOPAYLA MÜCADELE EDER''- Denktaş, askerin çekilmesi halinde Rum tarafının Kıbrıs'ta teslim olmaları için her türlü uğraş içine gireceğini kaydederek, ''Rum tarafı eğer zannediyorsa ki Ada'dan Türkiye'yi dışarıya çıkaracak, Türkiye'nin Ada üstündeki haklarını ortadan kaldıracak ve günün sonunda kalan bir avuç Kıbrıslı Türkü teslim olma noktasına gelmesini sağlayabilecek... Aldanır. Öylesi bir durumda yanımızda hiç kimse kalmasa bile, çok şükür öyle bir durum ortada yok, o zaman o bir avuç Kıbrıslı Türk, FKÖ usulü taş ve sopayla mücadele etmeye devam eder'' şeklinde konuştu. Türkiye ile Rum tarafı arasında oluşabilecek gümrük birliğine de değinen Denktaş, buna uyum konusuna AB'nin karışmasının mümkün olmadığını söyledi. Denktaş, ''Niye bu uyumu sağlamalıyız? Korkumuz şudur: Öyle bir gün yaşamak istemiyoruz ki, Türk ürünleri Rum tarafında bizim pazarımızdan daha ucuza satılabilsin. Eğer bu gerçekleşirse, işte o zaman yandık. Çünkü bizim pazarımız güney pazarına tam anlamıyla bağımlı hale gelmiş olacak. Ve ekonomik anlamda kaybetmeye başladığımızda Kıbrıs sorununun gerisi de kaybedilir'' diye konuştu.