BIST 9.620
DOLAR 35,25
EURO 36,82
ALTIN 2.964,11
HABER /  GÜNCEL

Denktaş'tan Erdoğan'a cevap

"Kıbrıs'ı barış adası yapacağız" diyen Başbakan Erdoğan'a KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'tan cevap geldi. Ayakta alkışlanan Denktaş'ın cevabı şöyle oldu:

Abone ol

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''Türkiye bir pazarlık içerisindedir. Avrupa Birliği'ne (AB) girme pazarlığı... Bu pazarlıkta, en haklı ve en güçlü olduğu bir davada kendisinden peşinen istenen 'Kıbrıs cumhuriyeti hükümeti' dedikleri terörist idareyi tanımasıdır'' dedi. Denktaş, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ) düzenlenen ''17 Aralık Sonrası KKTC, Türkiye ve AB'' konulu panelin açılışında konuştu. Salona girişinde katılımcılar tarafından ayakta ve uzun süre alkışlanarak karşılanan Denktaş, ''Atatürk'ün gençliğine sesleniyorum'' diyerek sözlerine başladı. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, konuşmasına şöyle devam etti: ''Atatürk, 'Yurtta barış, dünyada barış' demiştir. Bunu kullananlar 'barış için her şey yapılabilir' neticesine varmakta, uzlaşma için her şeyi vermenin mubah olduğunu sanmaktadırlar. Halbuki Atatürk'ün diğer bir sözü vardır; 'Barış diyorsam bağımsızlığımızı kastediyorum' der. Bağımsız olmayan bir ülke, hiçbir şekilde barış bulamaz, barış yapamaz. Barış yapma yetkisi yoktur. Bağımsızlık bir milletin varlığının esasıdır. Ve Anadolu işgali, Kurtuluş Savaşı, bunun yaşayan bir örneğidir.'' ''Kıbrıs'ın Türkiye'nin elinden çıkması halinde Akdeniz'in Türkiye'ye kapanacağını'' ifade eden Denktaş, şunları kaydetti: ''Bugün neredeyiz? Bağımsız, ortaklaşa kurduğumuz, Anavatan, Yunanistan ve İngiltere'nin garantilediği 'ortaklık cumhuriyeti' bugün nerededir? Böyle bir cumhuriyet yoktur. Bunu Makarios ortadan kaldırmıştır. Enosis için kaldırmıştır. Tavanı başımıza yıkarak, insanlarımızı toplu mezarlara gömerek... O günlerde burada, Türk basınında sayfa sayfa resimlerle Rumlar'ın vahşeti ve Türkiye'nin müdahale hakkının varlığı savunulmaktaydı. Bugün 41. yılda Şehitler Haftası'ndayız. Türk basınında bu konuda bir haber görmedim. Bir resim bulmadım ve üzüldüm. Türkiye bir pazarlık içerisindedir. AB'ye girme pazarlığı... Bu pazarlıkta, en haklı ve en güçlü olduğu bir davada kendisinden peşinen istenen 'Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti' dedikleri terörist idareyi tanımasıdır. Böylelikle 31-32 yıldır tanıdığı, 41-42 yıldır koruduğu KKTC ve onun halkından vazgeçmesidir. Bu pazarlıkta Türkiye'nin gücü sizlersiniz. Bu heyecanınızdır.'' Rauf Denktaş, ''Anadolu'da gittiği her yerde bu heyecanı gördüğünü, ancak AB'nin bunun farkında olmadığını'' kaydederek, ''Türk basınının da 'Kıbrıs'ın önemli olmadığını ve AB yolunu tıkamaması gerektiğini' dile getirdiğini'' ileri sürdü. ''KIBRIS MESELESİNİ TÜRKİYE'NİN BAŞLATMADIĞINI...'' KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: ''AB'yi Türkiye'nin önüne koyanlar, farklı bir işlem içinde midirler? Kaç yıldır, 'meseleyi hallet öyle gel' diyenler, Kıbrıs meselesini Türkiye'nin başlatmadığını, Rum'un, Yunan'ın başlattığını, bugüne kadar getirdiğini ve Rum idaresine 'meşru Kıbrıs hükümeti' demek suretiyle uluslararası anlaşmaları çiğnemekte olduklarını bilmiyorlar mıydı? Tabiatı ile biliyorlardı. O halde neden devamlı surette Türkiye'nin önüne Kıbrıs'ı koyuyorlardı? Türkiye'yi almak istemedikleri için... Neticede Türkiye'nin girişimleri, manevrası, devamlı çalışmaları neticesinde alma dönemine geliyorlar ve 'Kopenhag Kriterleri'nde Kıbrıs yoktur' noktasına gelmiş görünüyorlar. Ama yine görüyorum ki, son temaslarda, bu sefer 'Kıbrıs Hükümeti' dedikleri idarenin eline veto hakkı da tanımışlar. Veto tehdidiyle son ana kadar Papadopulos denilen kişi, yani terörün başı, Türkiye ile, dünya ile, AB ile oynuyor ve buna müsaade ediliyor.''