BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Denktaş'tan EOKA uyarısı

Beykoz Heyetini kabul eden Denktaş, Rumların tüm dünyayı kandırdığını söyleyerek, gençleri Rumların EOKA propagandasına karşı uyararak önemli mesajlar verdi.

Abone ol

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dünyanın, Rumlar'ın yalanlarını yuttuğunu, Kıbrıslı Türkler'in Annan Planı'nı kabul etmesinin de bir zafiyet olarak gösterilerek baskı yapıldığını söyledi.

KKTC'nin ve Kıbrıslı Türkler'in egemenliğinin tanınmamasına, Türk askerinin adadan çıkmasına "barış ve uzlaşma" diyemeyeceği için Cumhurbaşkanlığı'na yeniden aday olmadığını belirten Denktaş, mücadeleyi halka yürüteceğini, hem KKTC, hem Türkiye hükümetlerinin gerçekleri görmeye başladığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Denktaş, İstanbul Beykoz Kaymakamı Cengiz Gökçe başkanlığında Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül ve Çavuşbaşı Belde Belediye Başkanı Hanifi Dilmaç'ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir heyeti kabul etti. Beykoz Kaymakamı Cengiz Gökçe, KKTC'de bulunmaktan ve Cumhurbaşkanı Denktaş'la görüşmekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Denktaş da, konuşmasında, heyetin tarihi bir günde ziyarete geldiğini belirterek, 1 Nisan'ın EOKA'nın kuruluş günü olduğunu, Rumlar'ın bu yılı EOKA yılı ilan ettiğini söyledi. Rumlar'ın, Kıbrıs Türk halkını katleden bir örgütü yol gösterici örgüt diye kabul ettiğini, madalyalar taktıklarını kaydeden Denktaş, Rumlar tarafından, 2005'te EOKA'nın yol göstericiliğini gençlere yaymak için etkinlikler düzenleyeceklerini öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Denktaş, "Biz bu insanlarla uzlaşalım diye diretiyoruz. Bunlarda uzlaşma niyeti yok. Bunların niyeti Kıbrıs'ı almak ve Annan Planı, kendilerine bu fırsatı vermiştir. Reddettikleri halde vermiştir. Çünkü onu reddetmek suretiyle 'meşru Kıbrıs hükümeti biziz' deme yetkisini ellerinde tutmuşlardır. Pazarlık kozunu ellerinde tutmuşlardır" dedi.

Annan Planı'nın Türkiye'yi Kıbrıs'tan söküp atmayı, 1960 anlaşmalarının getirdiği Türk-Yunan dengesini bozmayı öngördüğünü öne süren Denktaş, bu anlaşmalara göre Türkiye'nin üye olmadığı bir yere Kıbrıs'ın üye olamayacağını anlattı.

"TÜRKİYE'Yİ EZEREK, ÜZEREK ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, AB'nin adanın yarısını aldığını, diğer yarısını da Türkiye'yi ezerek ve üzerek, baskı yaparak almaya çalıştığını ileri sürerek, AB'nin Türkiye'ye 15 yıllık ucu açık bir yol verdiğini, Türkiye'nin de, "Biz de ucu açık bırakıyoruz, girecek olursak o gün yine bakarız duruma. O güne kadar birleşme olmamışsa ona göre, olmuşsa ona göre hareket ederiz" demesi gerektiğini söyledi.

Denktaş, Türkiye hükümetinin Ankara protokolünü imzalayacağını, ancak Kıbrıs Rumu'nu meşru hükümet olarak tanımayacağını, KKTC'yi tanımayı sürdüreceğini söylediğini hatırlatarak, bu çizgide kalmaması için Türkiye'nin çok büyük baskı altına alınacağını ifade etti. "Biz burada sonuna kadar direneceğiz ama milli karar Türkiye'nin, 70 milyonun kararıdır" diyen Denktaş, "Türkiye AB ve Amerika öyle istiyor diye askerlerini çekerse buradan, 'Annan Planı'nı kabul ettim' derse, tabiatıyla direnecek halimiz kalmaz, bu iş burada biter" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Denktaş, 1 Nisan 1955'te EOKA'yla başlayan olumsuz durumu özetleyerek, Rumlar'ın 3 günde Kıbrıslı Türkler'i yok etmeyi planladığını, ancak Türkiye'nin müdahalesiyle bunun önlendiğini, Kıbrıslı Türklerin 3 gün değil, 11 yıl direndiğini anlattı. "Türkiye 1974'te geldi ve bizim doğum günümüz o oldu" diyen Cumhurbaşkanı Denktaş, toplu katliamlarda 16 günlük bebeklerin bile Türktür diye öldürüldüğünü hatırlattı. Bunları dünyaya duyurmaya çalıştığında kendisine "geçmişte yaşama" denildiğini belirten Denktaş, Rumların bunları alıp Türkiye aleyhine davalar açtığını, dünyaya Kıbrıs meselesinin 1974'te başladığı yalanını söyleyebildiğini kaydetti.

"ANNAN PLANI'NI KABUL ETMEMİZİ ZAFİYET GÖRÜYORLAR"

Denktaş, konuşmasında basına eleştirerek, şunları kaydetti:

"Bizim milli direnişimiz sayesinde bugüne kadar vermemişlerdir. Bugün Annan Planı'nı kabul etmiş olmamız nedeniyle bir zafiyet görüyorlar ve bastırıyorlar. İşte biz bunun asla olmayacağını milletçe göstermek mecburiyetindeyiz. Türk basını, Türk milletinin, Anadolu halkının hissiyatını yansıtmıyor. Onlar da kendi kendilerine sansür koydular. Bazı köşe yazarları yazıyor da, esas Avrupa'yı etkileyecek olan o büyük basın, benim söylediklerimi veyahut halkın düşündüklerini AB'ye duyurmuyor. Duyurdukları nedir? 'Canım önemli değildir, bugüne dek uzlaşmaz bizdik' Bu haberler yayılıyor. Artık uzlaşma dönemine geldik, ne istiyorsunuz? Ambargolar kalksın, başka bir şey istediğimiz yok. KKTC'yi tanımıyorlar, egemenliğimizi tanımıyorlar, Türk askerini adadan çıkaracaklar ve ben buna 'barış, uzlaşma' diyeceğim. Bunu diyemediğim için ben görevden çıkıyorum ve halkla bu mücadeleyi yürütmeye çalışacağız. Hükümetimiz inşallah gerçekleri gittikçe görmektedir, hem buradaki, hem Türkiye'deki. Bizi hem içte aldatmıştır Rum, 'ben de evet diyeceğim' diye son ana kadar, ondan sonra 'hayır' demiştir, bize 'evet' dedirttikten sonra. Hem dünya aldatmıştır bizi, 'evet derseniz, şunu alacaksınız, ambargolar kalkacak, uçaklar gelecek, turistler gelecek' diye vaatlerle. Rumlar oyunu bozunca bize vadettiklerini vermek için 'Rum'dan, hükümetten izin alalım da ona göre' diyorlar"

Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bu aldatılmışlıkları da yaşayan insanlar olarak yeni bir değerlendirme arifesinde olmak gerektiğini de kaydetti. Ziyarette Beykoz'dan gelen heyetin yetkilileri, Cumhurbaşkanı Denktaş'a çeşitli hediyeler sundu ve Denktaş, konuk heyetle hatıra fotoğrafları çektirdi.