BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Denktaş'a Saddam örneği

Başbakan Erdoğan'ın bugün Ak Parti grup toplantısında yaptı konuşmada iki konu ön plana çıktı. Birincisi Kıbrıs seçimleri, ikincisi ise Saddam'ın yakalanışıydı.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının, seçimde ortaya koyduğu iradeyle seçimi birbirine yakın bitiren iki partinin görüşlerini birleştiren bir anlayışın, KKTC'te yeni hükümet politikası olmasını istediğini söyledi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, 2003 yılını demokrasiye yatırım yılı olarak değerlendiren TBMM'ye ve bu süreçte Türkiye için büyük çaba sarf eden AK Parti Grubu'na teşekkür ederek başladı. Erdoğan, Türk milletinin özlemlerinin giderilmesi için yapılan fedakarlıkların karşılıksız kalmadığını söyledi. Geçen hafta tüm dünya gündemini meşgul eden konuların başında KKTC'de yapılan seçimlerin olduğuna işaret eden Erdoğan, Kıbrıs Türkleri'nin demokratik iradelerini büyük bir olgunlukla sergileyerek Kıbrıs Türkü'nün tarihsel yürüyüşünde yepyeni bir aşamaya geçtiklerini ifade etti. Kuzey Kıbrıs seçimlerinin, Kıbrıs meselesinin çözümüne katkı sağlamak isteyen herkese yol gösterici mesajlar verdiğini kaydeden Erdoğan, seçimden önceki spekülasyonların aksine Kıbrıs Türkleri'nin, Kıbrıs meselesinin hangi üslupla çözüleceğini dünyaya gösterdiklerini söyledi. Erdoğan, "Kıbrıs Türkleri'nin demokratik haklarını kullanmada vakar ve olgunluğu bizim için hiç de şaşırtıcı olmamıştır" dedi. Anavatan ve Yavruvatan'ın demokratik olgunluk konusunda birbirlerine benzediklerini gösterdiklerine işaret eden Erdoğan, Kıbrıs'taki seçimlerin demokrasiyi zedeleyecek olaylara sahne olacağını öngören analizlerin gerçekleşmediğini, demokratik bir seçim yaşandığını ifade etti. Halkın verdiği birlik ve beraberlik mesajının, demokratik olgunluğun siyasetçiler tarafından da doğru algılanacağına inandığını belirten Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının ortaya koyduğu iradeye kimsenin sağır kalamayacağını ve kalmaması gerektiğini vurguladı. Kıbrıs Türkleri'nin hem çözüme kilitlendiğini hem de ne pahasına olursa olsun çözüm demediğini söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: "Hangi noktada, nasıl çözüm, bunu da Kıbrıs Türkü açıkça ortaya koymuştur. Seçim sonuçları, Kıbrıs Türk halkının varoluş davası ile AB davasının birbiriyle çelişmediğini, tam tersine sinerji doğurduğunu göstermiştir. Seçmen iradesi bazı analistlerin söylediği gibi bölünmemiş, kutuplaşmamıştır. Tam tersine seçmen, Kıbrıs Türk halkının varoluş davasının hassasiyetinin korunması yoluyla çözüme gidilmesi konusunda açık ve net bir irade sergilemiştir. Bunu görmemek için herhalde kör olmak gerekir." "SEÇMEN, OKSİJENİ AZALAN SİYASETE KURUMUNA OKSİJEN VERDİ" Kıbrıs Türkü'nün, milli davanın içe kapanma anlamına gelmediğini ve çözüm arayışının milli dava esas alınmadan ilerleyemeyeceğini ispatladığını belirten Erdoğan, seçmenin gösterdiği yolun, tıkanan siyasete müdahale ettiğini ve oksijeni azalan siyaset kurumuna oksijen verdiğini kaydetti. Kazanılmış hakları koruyarak çözüm ve AB hedefi doğrultusunda ilerlenmesi gerektiğinin, seçmen iradesinin açık mesajı olduğunun altını çizen Erdoğan, seçimlerden önce öngördüğü gibi Kıbrıs Türkü, bu seçimlerle Kıbrıs'ta adeta seçimi dirilttiğini ifade etti. Kıbrıs'ta artık siyasetin yeni doğumlara, siyasetçilerin yeni siyasetçileri çıkarmaya mecbur edildiğini dile getiren Erdoğan, artık sorunlara yaklaşımda siyah ve beyaz dışında seçenekler bulunması gerektiğini de bu seçimin siyasetçilere deklere ettiğini vurguladı. Erdoğan, seçmenin, milli dava hassasiyetini söylemlerinde öne çıkaranların statükoculukla suçlanması ile çözüm ve AB diyenlerin gaflet içinde gösterilmesi dönemine kilit vurulması gerektiğini ifade ettiğini belirtti. İnsanların korumak istedikleri ile elde etmek istedikleri arasına perde çekmeye kimsenin hakkı bulunmadığına dikkat çeken Erdoğan, seçim öncesinde bu konuda çok çaba sarf edenler olduğunu hatırlattı. Seçmenin geçmiş tartışmaları ve kırgınlıkları geride bırakan yepyeni bir sayfa açılması gerektiğini kendi siyasetçilerinden açıkça talep ettiğini anlatan Erdoğan, "Şimdi dünyadan beklenen özgürce tecelli eden bu iradeyi doğru algılama çabasında olmaktır. Anayasal süreç içinde Kıbrıs'ta yeni bir Hükümet kurulacak ve müzakere süreci devam edecektir. Ortaya çıkan tablo belirsizlik değil, demokrasinin gereği olan bir neticedir. Seçmen iradesi ikiye bölünmemiştir. Kutuplaşmamıştır. Tam tersine yepyeni bir zeminde ve siyaset talebiyle bütünleşmiştir. Toplum, seçimi birbirine yakın bitiren iki partinin görüşlerini birleştiren bir anlayışın KKTC'nin yeni hükümet politikası olmasını istemektedir. Bütün siyasi tarafların duygusallıktan uzak olması ve KKTC'nin menfaatlerini öne çıkarmalıdır. Hiçbir meselenin sadece iki ihtimal hesaba katılarak çözülemeyeceğini bir kere daha gördük. Dünya basının gözü önünde özgürce, demokratik bir seçim gerçekleşti. Seçim, AB tarafından da dikkatle izlenmiştir. Çözüm serinkanlı ve gerçekçi olmalıdır. Karşılıklı iyi niyetin ve çözüm iradesinin gelecek müzakere sürecinde esas zemin olacağı açıktır" diye konuştu. "IRAK'TA YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI" Irak'ta yeni bir dönem başladığına işaret eden Erdoğan, bu dönemi iyi değerlendirmek zorunda olduklarını vurguladı. Irak'ın devrik diktatörünün yakalandığını kaydeden Erdoğan, halkını ve bölgesini acılara boğan bir diktatörün, tüm dünyanın gözleri önünde yaptığıe'e7elişmediğini, tam tersine zulümlerin bedelini ödemeyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bu tür liderliklerin insanlık için acıdan başka bir şey getirmediğinin bir kez daha görüldüğünü anlatan Erdoğan, "Umarım bu yaşananlar herkes için ders olur" dedi. Kendi halkını seven bir liderin, halkının acı çekmesi pahasına bir düzeni sürdürmekte ısrarcı olamayacağına işaret eden Erdoğan, halkını seven liderin, o halkın çağdaş bir seviyeye ulaşması için adım attığı oranda halkını seveceğini vurguladı. Bu olayın Irak için yeni bir başlangıç olmasını dilediklerini belirten Erdoğan, yıllardır acı çeken Irak halkının demokrasiye bir an önce ulaşmasının, dünyanın gündemindeki en önemli mesele olması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, Türkiye olarak Irak'ın yaralarını sararak bir an önce normalleşmesi için üzerlerine düşen her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını söyledi. Irak'taki huzursuzluğun, Türkiye'nin de huzursuzluğu olduğunu kaydeden Erdoğan, Irak'ta oluşacak huzurun ise Türkiye'nin de huzurlu olmasına yardımcı olacağını ifade etti.