BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,16
ALTIN 2.906,49
HABER /  GÜNCEL

Denktaş, savaş baltasını çıkardı

''Sözlü AB garantisiyle risk almak şehitlere yakışmıyor'' diyen Denktaş referandumu yüzkarası olarak niteledi.

Abone ol

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'ta 24 Nisan'da yapılacak referandum için ''dünyanın hiçbir yerinde böyle bir referandum yapılmış değildir'' ifadesini kullanarak, BM açısından bunun bir yüz karası olduğunu söyledi. Denktaş, temaslarını tamamlamasının ardından Ankara'dan ayrılışı sırasında Esenboğa havaalanında basın toplantısı düzenledi. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir referandumun yapılmadığını belirten Denktaş, ''Bir halkı zorla kendi istediği yere değil, başkalarının istediği yere götürmek için tezgahlanmış bir oyun bu'' diye konuştu. Kıbrıs konusunda bu plan temelinde verilecek kararın Kıbrıs Türk halkını orta ve uzun vadede çok ciddi şekilde etkileyeceğini belirten Denktaş, Kıbrıs meselesini Türkiye'nin önüne AB yolunda bir engel olarak koyanların, Türkiye'nin AB'ye girmesini istemeyenler olduğunu kaydetti. Denktaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün bazı riskler alındığını açıkladıklarını hatırlatarak, AB yetkililerinin sözlü teminatına güvenerek bu riskleri almanın Kıbrıs Türklerinin 40 yılık mücadelesine, Türkiye'nin büyük fedakarlıklarına ve şehitlere yakışmayan bir davranış olacağını söyledi. PLANI OKUMADILAR Denktaş, Kıbrıs'ta lehte olanların da, aleyhte olanların da Annan Planı'nı okumadıklarını söyledi. Denktaş, Esenboğa Havaalanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Annan Planı'nın ''baskı metoduyla halk önüne getirildiğini ve 5. kez tadilata uğradığını'' kaydetti. Kıbrıs Türklerinden iki hafta içinde kendi kaderlerini tayin etmelerinin beklendiğini, ancak önlerine 9 bin sayfalık İngilizce metin konulduğunu belirten Denktaş, ''Halkımız lehte olanlar ve aleyhte olanların konuşmalarını dinleyerek kararını verecek, ama lehte olanlar da, aleyhte olanlar da bu 9 bin sayfayı okumadı'' diye konuştu. ''Kıbrıs konusunu Türkiye'nin AB üyeliği önüne getirenlerin, Türkiye'nin AB üyeliğini istemeyenler olduğunu'' ifade eden Denktaş, Kıbrıs'ta olayları Rumların başlattığını, Türkiye'nin ise sürece son verip adaya barış getirdiğini kaydetti. DEROGASYONLAR Denktaş, Annan Planı'nın ciddiyetle, hassasiyetle ve Kıbrıs Türklerinin gelecekleri, güvenlikleri açısından dikkatle incelenmesi gerektiğini belirterek, derogasyonlar (istisnalar) konusunda da ciddi sakıncalar bulunduğunu kaydetti. Denktaş, şunları söyledi: ''Bugüne kadar üzerinde hassasiyetle durulan olmazsa olmazlarımız açısından çok büyük sakıncalar olduğu ve planın olduğu gibi kabulünün mümkün olmadığı tüm duyarlı kesimlerce belirtildi. MGK bildirisi de bu endişeleri belirleyip altını çizdi. Başbakan ve Dışişleri Bakanı da bazı rizikoların alındığını beyan ettiler. Kıbrıs Türk halkından okumadıkları 9 bin sayfalık belgeye gözleri kapalı oy vermeleri isteniyor.'' Kıbrıs Türk tarafına tanınan derogasyonların, AB birincil hukuku haline getirilmeyeceğinin açıkça beyan edilmesinin risk olduğunu söyleyen, ''Risklerle dolu geleceğe olurumuzu vermemiz beklenmemeli'' diyen Denktaş, daha sonra şöyle devam etti: ''Kıbrıs Türk halkına risklerin varlığı açıkça anlatılmalı, neler kaybedebilecekleri açıkça belirtilmeli. Bizim görevimiz de önümüzdeki 5-10 gün içinde bu olacaktır.'' Denktaş, derogasyonların sadece Uyum Senedine bağlanmasının hukuki bir değer taşımadığını da ifade ederek, Annan Planı'nın mevcut haliyle derogasyonların ciddi sorunlar yaratacağını kaydetti. Denktaş, 19 yıl sonra Rumların Türk tarafına istedikleri şekil ve sayıda yerleşmelerinin mümkün olacağını belirtti. Kıbrıs Türk tarafına tanınan derogasyonların AB üyesi ülkelerin parlamentoları tarafından onaylanması gerektiğinin altını çizen Denktaş, ''çok zaman alır'' ifadesinin bir mazeret olmaması gerektiğini de belirtti. Annan Planı'nda göç, göç edenlerin rehabilitasyonları için plan ve kaynak ayrılmaması gibi olumsuzlukların bulunduğunu ifade eden Denktaş, Türkiye'nin jeopolitik haklarının geçici değil kalıcı olduğunu belirterek, 2018 yılından sonra adada sadece 650 Türk askerinin kalacağını kaydetti. Bu düzenlemenin de her üç yılda bir gözden geçirileceğini söyleyen Denktaş, ''Bu ifadeler Kıbrıs'ın silahsızlanması başlığı altında mütalaa edildiğine göre, bu askerlerin de çıkması zamanlama meselesi'' dedi. Denktaş, ''Bu konuşmalarınızdan referandumda 'hayır' kampanyasını başlattığınız sonucu çıkarılabilir mi?'' sorusuna, ''Başlattığımı 2-3 gün önce söyledim zaten. Bar bar bağırıyoruz'' yanıtını verdi.