Cuma akşamı yaşamını yitiren Kıbrıs Türk yönetiminin ilk lideri Rauf Denktaş için, Kıbrıs'ın kuzeyi ve Türkiye'de yas ilan edildi. Cenaze töreni ise Salı günü.
Abone olKıbrıs'taki Türk yönetiminin kurucu lideri Rauf Denktaş'ın Cuma akşamı vefatı ardından, Türkiye ve Kızey Kıbrıs'ta yas uygulanıyor.
Ankara'da Başbakanlık, Denktaş'ın naaşının toprağa verileceği günün bitimine kadar bütün yurtta ve dış temsilciliklerde bayrakların yarıya çekilmesi ve ulusal yas ilan edilmesinin uygun görüldüğünü bildirdi.
Kıbrıslı Türkler de cuma gün batımına dek, bir hafta yasta olacak.
Rauf Denktaş'ın oğlu Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş ise, babasının vefatı nedeniyle taziyeleri kabul etmeye devam ediyor.
Başbakan İrsen Küçük, komutanlar, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, Rauf Denktaş'ın Lefkoşa'daki çalışma ofisine giderek aileye taziye ziyaretinde bulundu.
Çalışma ofisinde ve Denktaş'ın cenazesinin bekletildiği Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi'nde de taziye defteri açıldı.
87 yaşında hayata veda eden Denktaş için ilk tören yarın YDÜ Hastanesinde düzenlenecek. Cenaze buradan başkanlık sarayına götürülecek.
Burada bir gün saygı geçişi ve anma nöbeti yapılacak.
Cenaze töreninin düzenleneceği Salı günü de yas nedeniyle okullar ve acil servisler dışında tüm devlet daireleri tatil edildi.
Salı günü Lefkoşa'daki Selimiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazı ardından, Denktaş ailenin karar vereceği yere defnedilecek.
Kıbrıs'ta yayınlanan Yeni Düzen gazetesi Denktaş'ın Lefkoşa'daki Cumhuriyet Parkı'na defnedileceğini duyurdu.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, cenaze törenine Türkiye'den Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılacağını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılma ihtimalinin büyük olduğunu söyledi.
Törene diğer bakanlar ve siyasi parti liderlerinden de katılım olacak.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da, Denktaş'ın vefatı dolayısıyla bir taziye mesajı yayımladı.
BM sözcülüğü tarafından yayımlanan ve Denktaş için "Kıbrıslı Türklerin uzun süre görev yapan tarihi bir lideridir" denilen mesajda, Kıbrıslı liderin, BM gözetimindeki müzakereler çerçevesinde ve BM'nin adada barışı korumaya yönelik sorumluluklarına ilişkin uzun süren bir ilişkisi olduğu belirtildi.