Denktaş, Kıbrıs Türk halkının yüzde 65'inin ''evet'' demesinin, bundan sonrası için bağlayıcı olamayacağını öne sürdü.
Abone olKKTC Başbakan Vekili, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, 24 Nisan referandumunda Kıbrıs Türk halkının yüzde 65'inin ''evet'' demesinin, bundan sonrası için ''bağlayıcı olamayacağını'' belirtti. ''Buna 'evet' dedik diye ilelebet önümüze gelecek her şeye 'evet' diyeceğiz diye bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değil'' ifadesini kullanan Denktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BM ve Avrupa Birliği'ne Kıbrıs siyasetlerini gözden geçirme çağrısı yaparak, ''Kıbrıs'ta gerçekten çözüm aranıyorsa taraflara eşit davranılması gerektiğini'' vurguladı. BM'nin Belçikalı Kıbrıs danışmanı Prof. Francis Delperee'nin ''yeni bir plan ve yeni referandumlar gerekli'' yönündeki açıklamasıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Serdar Denktaş, ''Bir kere mevcut plan, kendi içinde de söylediği gibi artık gündemde değil'' dedi. Annan planında, ''taraflardan biri veya her ikisi 'hayır' derse, plan bütün süreciyle birlikte ortadan kalkar'' ifadesinin bulunduğuna işaret eden Denktaş, bunun planın onaylamış maddelerinden biri olduğunu, Kıbrıs Türk halkının yüzde 65'inin bu maddeyi de onayladığını kaydetti. Denktaş, ''Bir kısmını onaylar, bir kısmını onaylamaz diye bir şey yok. Yüzde 65'in onayladığı kısmın içerisinde bu madde de var'' diye konuştu. İKİ TARAFA EŞİT DAVRANILMALI ''Gelinen aşamada, Avrupa Birliği'nin ve BM'nin kendi siyasetlerini gözden geçirmesi ve yeni bir değerlendirme yapması gerektiğinin'' altını çizen Serdar Denktaş şunları söyledi: ''İki tarafa eşit yaklaşılmadığı müddetçe, taraflardan birinin önü açık, birinin kapalı tutulduğu müddetçe, bir çözüme ulaşılması mümkün değildi. Ama bunu bir türlü anlamak istemediler. Ümit ederiz, aynı hataya yeniden düşmezler.'' Prof. Delperee'nin, ''Kıbrıslı Türklerin Annan Planı'nı kabul etmelerinin gelecekte benzer bir plana 'hayır' diyebilme olasılığını zayıflattığı'' yolundaki görüşlerinin anımsatılması üzerine Serdar Denktaş, ''Evetin bağlayıcı olamayacağını'' vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Yapılacak en ufak bir değişiklik, yeniden Kıbrıs Türk halkının değerlendirmesine girer. Buna 'evet' dediydik diye, ilelebet önümüze gelecek her şeye 'evet' diyeceğiz diye bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değil. O nedenle şimdi bakmaları lazım, AB'de birleşmeyi istemeyen taraf temsil ediliyor ve bütün Kıbrıs'ı temsil ediyor. Eğer gerçekten çözüm isteniyorsa, eşitlemeyi yapmanın yolu Kıbrıslı Türklerin de o seviyeye ulaştırılması, AB'nin içinde çözümün o şekilde aranması gerekir. Şu an için başka formüller üretmeye gerek yok.'' Başbakan Vekili, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Kıbrıs konusunda bundan sonra nasıl bir politika izleneceğinin, Başbakan Mehmet Ali Talat'ın ABD'den dönüşünün ardından kendi içlerinde ve Türkiye ile yapılacak değerlendirmeler sonucunda belirleneceğini söyledi. Serdar Denktaş, ''Önce bize verilen sözlerin ne kadar tutulduğunu görelim bakalım'' dedi. LİDER BAŞKA YERDEN GELMEZ Serdar Denktaş, Amerikalı bir yetkilinin, ''Washington'ın Kıbrıs Türk toplumu lideri olarak artık Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı değil, Başbakan Mehmet Ali Talat'ı kabul ettiği'' yönündeki sözlerine ilişkin bir soru üzerine de, ''O konularda hiç yorum yapmayayım. Çünkü bir lider başka yerden gelmez, kendi toplumunun içinden doğar'' diye konuştu. Mehmet Ali Talat'ın KKTC'nin başbakanı olduğunu ve KKTC Başbakanı olarak ABD'ye gittiğini ifade eden Serdar Denktaş, ''Görüşlerimizi aktarmıştır. Şimdi de geri geliyor. Bir yetkili, her kimse, aşağı yukarı biliyoruz ama, 'Lider artık o değil, bu değil' diye beyanda bulunması, herhalde bizi bağlamaz'' dedi. Serdar Denktaş, koalisyon hükümetinin durumunu Başbakan Talat ABD'den döndükten sonra ele alacaklarını da belirtti.