Meclis'te KKTC'nin kuruluş yıldönümünde Erdoğan'ın sözlerini hatırlatan Denktaş, başbakana ince eleştiriler yöneltti.
Abone olMuhafelet milletvekillerinin ayakta alkışladığı RKKTC Lideri Rauf Denktaş, konuşmasını yaptıktan sonra yine alkışlarla TBMM Genel kurulu'nu terketti. İŞTE DENKTAŞ'IN MECLİS'TEKİ KONUŞMASI: KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Annan Planı'nın öngördüğü sonucun ''KKTC'nin yok olması ve O'nu tanıyan Türkiye'nin bölge coğrafyasında, zaman içinde marjinalleştirilmesi'' olduğunu bildirdi. Denktaş, ''Bugün, tahammülü zor baskılarla Kıbrıs'ı Türkiye'den ayırma eylemi başarılı olduğu taktirde, aynı baskılarla, aynı yöntemle Türkiye'den daha neler isteneceğini düşünmek bile insanı ürpertiyor'' dedi. Denktaş, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya, Kıbrıs konusundaki düşünce ve değerlendirmelerini paylaşma fırsatı verilmesinden dolayı teşekkür ederek başladı. 32 sayfalık konuşma metninin zaman zaman dışına çıkarak konuşan Denktaş, TBMM'nin kuruluş yıldönümünden bir gün sonra ''Tarihin bir cilvesi'' olarak Kıbrıs'ta 21 yaşındaki KKTC'nin kaderini tayin için halkın sandık başına gideceğini belirtti. Basının telkinlerinin etkili olması durumunda verilecek oylarla 24 Nisan'dan sonra KKTC'nin ortadan kalkacağını ifade eden Denktaş, ''Bunun olmaması için huzurunuzdayım'' dedi. Rauf Denktaş, Kıbrıs sorununun çeşitli dönemlerde Meclis'i meşgul ettiğini, Kıbrıs'la ilgili hayati kararların Meclis'ten çıktığını, Barış Harekatı'nın Meclis'in kararı ve milletin arzusu ile gerçekleştiğini anımsattı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu konudaki kararlarının 1955'lere dayandığını ifade eden Denktaş, bu kararların en sonuncusu olan 6 Mart 2003 tarihli oybirliği ile alınan kararı ve aynı yöndeki MGK kararını kürsüden okudu. ''GİDİŞAT KARARLARIN ÇOK DIŞINA ÇIKTI'' Gidişatın bu kararların çok dışına çıktığını, Kıbrıs'ın 1960 anlaşmalarının da öngördüğü, Türk-Yunan nüfuzundan ve dengesinden ayrılıp AB yolu ile dolaylı Enosis'in eşiğine gelmiş olduğunu gördüğü için konuşma gereksinimi duyduğunu kaydeden Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Rumların meşru hükümet olarak kabul edilmiş olmaktan kaynaklanan güçle ihtiyaç duymadıkları ve ilk fırsatta çöpe atabilecekleri yapay bir anlaşma için ve bu anlaşma yapıldığı taktirde Türkiye'nin AB yolu ardına kadar açılacak düşüncesiyle bu tehlikeli yola devam edilebilir mi?'' ÖZKÖK'ÜN SÖZLERİ Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün yaptığı son açıklamaları da anımsatan Denktaş, şu sözlerin tarihi anlam taşıdığını belirtti: ''Kıbrıs sadece Kıbrıslı soydaşlarımızın bir meselesi değildir. Türkiye'nin güvenliği de söz konusudur. Kıbrıs'ın Türkiye'nin güvenliği ile ilişkisi; Türkiye'ye olan mesafesi ile açıklanacak kadar yüzeysel değil, daha çok Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizin korunması ile ilişkilidir.'' Denktaş, 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün ''Kıbrıs, Türkiye'nin denizlere açık bir ülke olmasını engelleyecek bir konumdadır'' sözlerini de milletvekillerine anımsattı. ''ERDOĞAN'IN ALTINI ÇİZDİĞİ HUSUSLARIN HİÇBİRİ...'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, KKTC'nin 20. kuruluş yıldönümü nedeniyle Lefkoşa'da yaptığı konuşmanın, kendilerine umut ve gurur verdiğini, tarihe önemli notlar düşürdüğünü kaydeden Denktaş, şunları söyledi: ''Sayın Başbakan'ın bu tarihi konuşmasında isabetle altını çizmiş olduğu hususların hiçbiri Annan Planı ile getirilmek istenilen çözümde yer bulmamıştır. Netice KKTC'nin yok olması ve O'nu tanıyan Türkiye'nin bölge coğrafyasında, zaman içinde marjinalleştirilmesidir. Bugün, tahammülü zor baskılarla Kıbrıs'ı Türkiye'den ayırma eylemi başarılı olduğu takdirde, aynı baskılarla, aynı yöntemle Türkiye'den daha neler isteneceğini düşünmek bile insanı ürpertiyor.'' DIŞ DÜNYA İÇİMİZDEKİ BÖLÜNMEDEN YARARLANMAK İSTİYOR Benim New York'ta hastanede olduğum sırada önümüze sürpriz olarak koydukları Annan Planı için AB Türkiye'ye baskıya başlamıştır. Rumlar için AB, Türk tarafından, Türk baskısından kurtulmak için bir vasıta olmaktadır. Bizden istenen Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki en etkin hakkının yokedilmesi için Rum'a Yunan'a yardımcı olmamızdı. Bunu yapamazdık. Son devreye kadar milli direktifler çerçevesinde hareket ettik. Dış dünya Türk kesimindeki bölünmeden istifade etmek peşindedir. Annan Planı kararınızın öngördüğü şekilde adil bir çözüm getirmiyor. Uzlaşma olmadığı halde tarafları bir meçhule oy atmaya zorluyor ve buna halkın hür iradesinin tezahürü deniliyor. Planda Rum bölgesinde yüzde yüz Rumlardan oluşan sözde bir kurucu devlet, Türk devletinde kısa zamanda yüzde 33 oranında Rumla karışık bir kurucu devlet. Kurucu devlet de laftadır. Burada sözedilen vilayet idaresidir. Rum tarafının bu rejim işlemiyor diyerek yeni bir darbe yapmasını önleyecek tedbirler içermiyor. Annan Planı mal mülk meselelerini heran patlayacak binlerce saatli bomba şeklinde içimizde bırakıyor. Türkiye'nin bu planı kabul etmesi için KKTC'ye baskı yapması isteniyor. Bu planın kabul edilmesi halinde Türkiye'nin Kıbrıs'ta hak iddia etmesi ortadan kalkacaktır. 18 yıl sonra Türkler ada sathında azınlık durumuna düşürecektir. BM'de çatışma, kargaşa ve kavga beklediklerini açıkça itiraf etmektedirler. BM gücünü arttırıp Türk askerini denetlemek istemektedir. Askerimiz hudutlardan çekilip kamplarda kalacaktır. Kuzeye gelecek Rumları BM askerleri ne dereceye kadar kontrol edecektir. Kıbrıs'ın müşterek milli bir mesele olduğuna inananlardanım. Bugünlere hep elele gönül birliği içinde geldik. Kıbrıs yüzünden anavatanımıza beklenmedik bir zarar gelmesin diye elimizden geleni yaptık. Karşılığında bir devletin doğuşuna tanıklık ettik. Milli hedefin Kıbrıs'ta sağlam Türk varlığını koruyup adanın Rumlaşmasına engel olmak bilinci içinde mücadeleyi sürdürdük. Tehlike bugün dünden daha fazladır. Çünkü bize 1964'ü yaşatanlar hak iddia etmekte ve silahlanmaktadır. Rum tarafı esas siyasetinden vazgeçmediği için gevşememek milli siyasetimiz oldu. Son İsviçre görüşmelerinde cereyan eden olaylar, Rum ve Yunanlıların dörtlü konferanstan kaçmaları bu gerçeği iyice vurgulamıştır. DENKTAŞ'I DİNLEYEN SİYASİLER Dinleyici bölümünün tamamının dolduğu Genel Kurul'da, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile Yardımcısı ve eşi Rahşan Ecevit, MHP Genel Başkanı Devlat Bahçeli, SP Genel Başkanvekili Recai Kutan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, TBMM eski Başkanı Ömer İzgi, Ulaştırma eski Bakanı Enis Öksüz, Nahit Menteşe, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın yanı sıra Kıbrıs Türk Kültür Derneği ile Şehit Alileri ve Malul Gaziler dernekleri yöneticileri de Dektaş'ın konuşmasını kordiplomatik locasından izlediler. KABİNENİN ÜÇTE BİRİ DİNLEDİ Bu arada Başbakan Tayyip Erdoğan Meclis'e gelmese de Denktaş'ı 7 bakan izledi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanları Ali Babacan ve Kürşad Tüzmen, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü Denktaş'ı dinlemek için Genel Kurul'a gelen bakanlar oldu. ERDOĞAN TÜRK-İŞ'TE Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise Denktaş'ın Genel Kurul'da konuştuğu saatlerde Türk-İş Genel Merkezini ziyaret etti.