Denktaş Anadolu'ya hangi yüzle çıkar?
Babam, bol miktarda mavi çivit ve defter kapladığımız yarı mat
kâğıt almamızı sıkı sıkı tembih etmişti...
Çivitle arabanın farlarını boyayacaktık, defter kabı kaplama
kâğıdıylada pencereler örtülecekti...
Karartma geceleri başlamıştı...
Türk ordusu Kıbrıs’a çıkmış, Ecevit Kıbrıs Fatihi ilân
edilmişti.
1960 lı yıllarda Türkler’e yapılan katliamın ve onurumuzu kıran
Johnson mektubunun cevabı veriliyordu.
Gururluyduk!
Mücahitler yalnız değildi...
Yüzlerce, binlerce Türk, gönüllü savaşmak istiyordu.
“Ayşe tatile çıkmıştı!”
Yavruvatan toprağı, altımızdaki büyük uçak gemisi
kurtarılmıştı.
*****
Şehit olamayan, Anavatanda yaşayanlara ise Yavruvatan’ı
savunmanın bedelini 12 Eylül’e kadar kan, gözyaşı ve yokluklarla
ödemek düştü.
Ama değerdi, özgürlüğün bir bedeli vardı çünkü...
*****
Kıbrıs yine sıkıntılı günlerin eşiğinde.
Kıbrıs Halkı ise ikilemde.
Kıbrıs’lı sınıf arkadaşım, “Hırsızlarla, Annan plânı
arasına sıkışmak istemiyoruz” diyor.
Kızgın...
“Hepimiz Kıbrıs’daki mevcut durumdan ve hükümetten memnun
değiliz. Denktaş’ı bunlardan ayırıyoruz. Ama oğlundan rahatsızdık.
Bu arada zenginleşen Rumlar’ın AB’ye girmesi ve bizim dışarıda
kalacağımız duygusu kızgınlığımızı arttırmışdı.”
“Tam o esnada Denktaş’ın sınırları açması çok iyi oldu. Büyük
ümitlerle gittiğimiz Rum tarafında mülklerimize tedbir konulduğunu,
kamulaştırıldığını ve bir kalanların ise eskimeye terkedildiğini
gördük.”
“Çocuklarımıza anlattığımız hayallerimizin evlerinin yerinde yeller
esiyordu.”
“Rumlar’ın zenginliğinin de abartıldığını gördük. Kişi başına milli
geliri off-shore hesapları ile yüksek gösteriyorlardı.”
“Şakın ve kızgındık!” dedi ve ekledi:
“Dikkat ederseniz o günden bu yana muhalefet partileri de
Annan Plânı’nı propagandasını kestiler.”
****
Dinlediklerim beni şaşırttı doğrusu...
Herkes gibi ben de propagandalardan etkilenmiştim demek ki...
Benim gibi Kıbrıs Halkı da kendine doğruların söylenmediğini, GKRC
hakkında abartılmış propagandaların etkisinde bırakıldığını
farketmiştir.
Şimdi Anavatan’a düşen Kıbrıslı’nın ikilemden kurtulmasını
sağlamaktır.
Denktaş, “Annan Plânı’nın ısrarı halinde Anadolu yollarına
düşerim” demiştir.
Eğer Anadolu’da dinleyici bulmak istiyorsa halkına karşı her zaman
olduğu gibi görevini yerine getirmelidir.
Annan Plânı’na karşılık siyasette yeni kanın önünü açmalı,
yıpranmışlara çekilmelerini öğütlemelidir.
Başka çaresi yok.
Vatan bu!