BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,36
ALTIN 2.929,44
HABER /  GÜNCEL

Denktaş AK Parti yüzünden bırakıyor!

Denktaş, 17 Nisan'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayarak görevini bırakmasının gerekçesini açıkladı. Denktaş, AK Parti'nin neden olduğunu belirtti.

Abone ol

Denktaş, 17 Nisan'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayarak görevini bırakmasına, Türk halkının Kıbrıs heyecanını bilmemekle suçladığı AKP'nin neden olduğunu anlattı 17 Nisan'da görev süresi sona erecek olan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile ters düştükten sonra görevini bırakmaya karar verdiğini söyledi. "Türkiye hükümeti ile ters düşmeye devam edemezdim" diyen Denktaş, AKP'nin Türk halkının Kıbrıs heyecanını da bilmediğini ileri sürdü. Görevinden ayrılmasına sayılı günler kala Milliyet'e içten açıklamalarda bulunan Denktaş, bundan sonra neler yapmayı planladığını anlatarak, günlük yaşamından renkli ayrıntılar verdi. Denktaş şöyle konuştu: 'Evet'e karşılık ayrılıyorum "Her Türkiye hükümeti ile uyum içerisinde yaşadım. Ama Annan Planı konusunda Türk hükümeti "evet" dedikten ve bize "evet" dedirttikten sonra tabiatıyla bir fikir ve görüş ayrılığı ortaya çıkmıştır. Bunun cevabı da, bu görevden ayrılmamdır. Türk hükümeti ile ben uyum içerisinde olmadığıma ve olamayacağıma göre bu görevden ayrılmam doğal. Bu görevde oturup da Türk hükümetinin söylediğinin aksini yapmak bana yakışmaz." Halkın hissiyatını bilmiyorlar "Türk basınından şikâyetçiyim. Büyük gazeteler Kıbrıs meselesine sansür koymuştur. Böyle yapmakla Türkiye'nin AB yolundaki zorluklarını azalttıklarını veya kaldırdıklarını zannediyorlar. Halbuki tam aksidir. Türk hükümeti mesela Kıbrıs konusunda halkın hissiyatını, heyecanını bilmediği için AB Türk hükümetine baskı yapabilmektedir. Türk milletinin Kıbrıs'tan taviz vermeyeceğini, bu konuda büyük bir heyecan olduğunu basın yansıtsa, AB Türk hükümetine bu kadar baskı yapamayacak." Yeni teşkilatlanma olacak "Büromuzu hazırlıyoruz. Yeni bir sivil teşkilatlanmaya gitmek için çaba harcayacağız. Eskiden burada İngiliz idaresinde Kıbrıs Türkleri dağınıktı, parti kavgaları vardı. Bunu toparlamak için partilerüstü bir kurumlar federasyonu kurulmuştu. Benim hayalimde böyle bir formasyona gitmek var. Geriye baktığımızda, birbirimizi alabildiğine suçlamışız. Kimisi bizi Türkiye'nin kulu kölesi, ajanı olarak ilan etti. Biz de onları Rumlara kucak açmış, Rumları Türkiye'den daha çok seven ve güvenen kişiler olarak yansıttık. Bu böyle gitmez." Kâbusları olurum "Kıbrıs sorunu halledilmezse ve taviz verirlerse öbür dünyada bile iki elim yakalarında olur. Kâbus görürler gece gündüz. Hiç kurtulmazlar elimden. Doktor Küçük, devlet ilan edildiği gün, 'Gözlerim artık arkada kalmaz' dedi ve öldü. O adamın kemiklerini şimdi biz sızlatıyoruz." Eşimi doğduğu gün kucağıma aldım "Eşim benim amcamın torunu. Eşim doğduğu zaman ben 9 yaşındaydım. Doğduğu gün büyükannesi, "İşte nişanlın doğdu" diye kucağıma verdi. Böylelikle kaderimiz tayin edilmiş oldu. Bizim zamanımızda güzel kızlarla arkadaşlık yapamazdın. Kızları uzaktan görürdün. Okullar ayrıydı, her şey ayrıydı. Hayalinizde olan bir kızı yolda görürseniz bahtiyar olurdunuz. Bizim zamanımızda hayal âleminde yaşardık." Satranç öğreniyorum "Tavla oynamasını, kâğıt oynamasını bilmiyorum. Ama son günlerde İngiltere'den satranç seti getirttim. Otomatik olarak bana öğretiyor. Onlarla meşgul olacağım. Görevim bittikten sonra normal bir hayat yaşayacağım. Başımızı dinlendiremedik. Önce Kıbrıs'ın tadını çıkaracağım. Şöyle bir hafta, hiçbir yere gitmemek, televizyon izlemek istiyorum. Dinlenmek istiyorum. Ondan sonra bürom hazırsa, oraya çalışmaya geleceğim. O zaman, normal hayatta benimle röportaj yapmak daha keyifli olacak. Rum tarafına gitme istemim yok. İngiltere'ye gideceğim." Hanımdan fırça yerim "Eşimin özel günlerini unutursam fırça yerim. Sevgililer Günü'nü kutlamazsak çok fırça yeriz. Kadınlar Günü'nde çok meşguldüm, kutlamayı unuttum. O gün fırça yedim. Sevgililer Günü'nde ona bir yüzük aldım. En son bu sabah eşime güzel söz söyledim. Kendisi hastaydı. Ben de ona, "Geçmiş olsun karıcığım" dedim. Bugün kalktı. Evde eşimin sözü geçer. Aydın Hanım'ın hem de nasıl ağırlığı var evde. Dağınıklık yaparsam kızar." İyi yemek yaparım "Yemek yapmasını iyi bilirim. Ahtapot pişiririm, ciğer yapmasını iyi bilirim. Hiç yemek seçmem. Her yemeği yerim, hiç sıkıntım yok yemekler konusunda." Yeni Boncuk'la arası iyi "Yeni Boncuk'la aram iyi. Eski Boncuk öldüğünde çok üzüldüm. Boncuk ölmeden önce balıkçıda yemek yemiştik. Tabağımdan arta kalanları Boncuk'a vereyim diye bir poşete toplamıştım. Ama eve geldiğimde hayvan parçalanmış vaziyetteydi. Buna rağmen Boncuk, benim geldiğimi görünce can havliyle kımıldadı. Yemeğini yediremeden öldü Boncuğum. Her gece yatağımda yatardı. Kanlar içinde olduğu halde ısrarla yatağımda yatmak istedi. Aldım yatağa koydum, başımın ucunda öldü." milliyet