Sakine Öz, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamının 42. yıldönümünde yaptığı açıklamada, gençliğin “yeni bir dünya” adına verdikleri mücadelenin anlamına dikkat çekti.
Abone olMilletvekili Sakine Öz’ün açıklaması şöyle:
“Denizler, tam 42 yıl önce, kararlarının bugün de hukuka aykırı olduğu açıkça ortada olan bir siyasi mahkeme sürecinden sonra idam cezasına çarptırılmışlardı. Onların 12 Mart 1971 Muhtırasından sonraki süreçte, bağımsız Türkiye ve özgür, eşit, adil yaşam idealini genç kuşaklarımıza çok daha kararlı bir tavırla aktarmamız gerekiyor. Sömürünün, emperyalizmin hiçbir biçimde sona ermediği, aksine ülkemizde ve bölgemizde kanla, gözyaşıyla, hırsızlıkla, hukuksuzlukla, emek sömürüsü ile yeni biçimlere büründüğü şartlarda, coğrafyamızın huzuru, barış içinde eşit, özgür dünyayı hep birlikte kurabilmek için Denizlerin mücadelelerini yeni nesillerimizle paylaşmamızın büyük değeri vardır.
Biz Cumhuriyet Halk Partililer, Denizlerin 68 Kuşağı’nın Türkiye özlemini, ardından 78 Kuşağı’nın onurlu toplumcu gençlik hareketlerini devralarak ilerlemişiz… Bugün ise, en az bu gençlik hareketleri kadar ülkemizin geleceğine yön çizecek onurlu Gezi direnişimizde yer alan her görüşten, her kesimden gençlerimizin, yurttaşlarımızın talep ve beklentilerini karşılamak üzere hiç durmadan çalışmayı sürdürüyoruz.
Denizlerin, sıkıyönetim koşullarında, baskıcı yasalara, taraflı mahkemelere, tıkanmış siyaset kurumuna ve gençlere kin güden yöneticilere, kolluk güçlerine karşı, “Tam Bağımsız Türkiye” için yola kararlı adımlarla yürüdüklerini bilmek, bizim de bugünkü adil, özgür, eşit ve bağımsız Türkiye hedefimizin en anlamlı tarihsel dayanaklarındandır.
42 yıl önce yaşanan devlet skandalları, yöneticilerin toplumuna, özellikle gençlerine yaklaşımı, bugün birçok yönden aynı kibirle ve acımasızlıkla, hukuk tanımazlıkla devam etmektedir.
Bugün de, iktidar baskısı altında, zulmedenlerin, hırsızların değil; konunun üzerine gidenlerin soruşturulduğu, hak adına ne kazanım varsa her bir kuralın ters yüz edildiği olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. İşte böylesi bir dönemi yaşarken, Denizlerin gençlik direnişlerindeki kararlı tutumu örnek almamız gerekiyor.
Bugün, Gezi’de yitirdiğimiz o pırıl pırıl gençlerimiz, meydanlarda haykıran yurttaşlarımız Denizlerin kahramanlığına, onurlu direnişlerine adeta yeni bir soluk katmıştır.
Tüm Türkiye’yi “önce ben değil, önce biz, önce toplum” diye göreve çağıran, adaleti, eşitliği ve özgürlüğü sömürüsüz bir dünya için isteyen, farklılıklarına saygı duyarak ülkemizin değerlerine sahip çıkan, sorumluluktan bir an olsun kaçınmayan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı saygıyla anıyorum. Gençlerinin yaşam hakkını, emeğini her değerin üzerinde tutan halkın iktidarını kurmak adına, çabamız sonuna kadar devam edecektir.