BIST 9.395
DOLAR 34,59
EURO 36,69
ALTIN 2.919,85
HABER /  MAGAZİN

Deniz Sekiden mektup var!

Uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklu bulunan Deniz Seki içeriden mektup yazdı. Seki "hayatı seven günah keçisiyim" diyor.

Abone ol

Başkalarına uyuşturucu temin ettiği iddiasıyla üç aydır İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan şarkıcı Deniz Seki, cezaevinden ilk mektubunu Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yazdı. Dört sayfalık mektubunda, kendisine verdiği zarardan pişmanlık duyduğunu belirten Seki, tahliyesi için yardım istedi.

DENİZ SEKİ BÖYLE TUTUKLANDI

Uyuşturucu temin ettiği suçlamasıyla tutuklanan Deniz Seki, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Prof. Zafer Üskül’e bir mektup yazdı. Seki, dört sayfalık mektubunda cezaevinde geçirdiği üç ayı ve duygularını özetle şöyle anlattı:

TEK SUÇUM HERKESİ KENDİM GİBİ GÖRÜŞÜM

“Bu rol-model teşkil eden çok zor mesleğimi aşkla yapan bir duygu insanıyım. Tek suçum çok iyi niyetli oluşum, herkesi kendim gibi görüşüm. Kalbimi hiç kirletmeden hâlâ o küçük kız çocuğunu da içinde yaşatan kocaman, olgun, ama çok duygusal bir insanım, müzisyenim ben. Yaklaşık üç aydır tutuklu bulunmaktayım. Hayat enerjimi hiç kaybetmeden, insanların diri diri gömüldüğü bu hapishanede yine de gül gibi gülmeye çalışarak, yapraklarımı koparsalar da gülmekten vazgeçmeyerek, yine solup gamlanmayarak, bir dikende niye gama düşeyim dercesine kendi kendimi telkin ederek geçirdim bu üç ayı.”

HAYATI SEVEN BİR GÜNAH KEÇİSİYİM

“Zaten ben gülmeyi bu diken yüzünden buldum diye de başıma gelen bu belayı daha büyük belaları defetmek ve daha büyük ziyanları men etmek için Allah’ın bir lütfudur diye konuştum kendimle geceler boyu. Lakin, ben kendime verdiğim zarardan ötürü pişmanlık duyan, bunu kabul eden, hiç kimseye en ufak bir kötülüğü bulunmamış ve bulunamayacak kadar da insan seven, hayatı seven bir günah keçisiyim.”

YANGINDAN KAÇIRIR GİBİ İÇERİ TIKTILAR

[PAGE]



MAHKEMEM 1 EKİM'DE

“Sevgi ile beslenerek üretiyorum ve kazanıyorum hayatımı. Hiçbir gerçek belgeye dayandırılmadan tarafıma yapılan suçlamalar zinciri ailem ve sevenlerim karşısında gururumu, onurumu zedeledi. Kaçma ve delil karartma gibi bir şüphem olmadığından gözaltına alındıktan sonra verdiğim ifademle kendimi kanıtlayabildim ve serbest bırakıldım. Sonra nedenini bilmediğim bir şekilde yangından beni kaçırırcasına içeri tıktıkları şu an hâlâ tutuklu, mahkemesi 1 Ekim’de olan günah keçisi o kadınım ben.

ŞARKI SÖYLEMEYİ ÖZLEDİM

Şarkı söylemeyi özledim Burada bir sanatçı olarak asalak bir şekilde ve burada kalmayı hak edecek bir suç işlememişken her günün tekrarı olan bu günde size içimden bunları yazmak geldi. Bana ışık olmanızı diliyorum.

BANA YARGISIZ İNFAZ YAPILIYOR

Şarkılarımı söylemeyi çok özlediğimi, çalışmak zorunda olduğumu anlatabileceğim bir mercii olduğunuzu da biliyorum. Şimdi ne olur cevap verin. Hangi vicdan sevenlerim, ailem ve Türk halkı önünde bana yargısız infaz yapabilir? Hangi vicdan Tanrı’nın bana verdiği bu özel yeteneğimin körelmesine sebep olabilir? Hangi vicdan üreterek sağladığım kazanç kapılarının kapanmasına göz yumabilir?

Sizlerin bu gerçekleri göz ardı etmeyeceğinize inanıyorum ve yapılan bunca haksızlığa dur diyeceğinizi, göz yummayacağınızı düşünüyorum. Suçsuzum, bunu da gayet iyi biliyorum.”