BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını andı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş Hüseyin İnan ve Yus...

Abone ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ı andı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Bugün 6 Mayıs aramızda çok önemli konuklar var. 6 Mayıs bizim için önemli bir gün. 3 fidanın darağacına gönderildiği, demokrasinin hukukun katledildiği, toplumda derin yaraların açıldığı gündür. Deniz’i, Hüseyin’i, Yusuf’u sabaha karşı idam sehpasından uğurladık. Hiçbirisini bireysel bir amacı, çıkarı yoktu. İstedikleri sadece özgür ve bağımsız bir Türkiye. İdealleri uğruna gittiler. Onları her zaman anacağız, bu toplum asla onları unutmayacak. Bu toplumda onların ayrı yeri var. Onlar bu ülkenin dostları, onlar bu ülkedeki her gence örnek olan insanlar. Onları tekrar şükranla anıyoruz. demokrasinin kolay kazanılmadı, uğruna bedellerin ödendiğini de biliyorduk. 6 Mayıs’ta darağacına çıkanlar arkalarına hiç bakmadılar. Düşündüklerinden asla ödün vermediler. O nedenledir ki aradan uzun yıllar geçmesine rağmen onları anıyoruz. Onlar bizim demokrasi şehidimiz. O açıdan demokrasi bize altın tabak içinde sunulan bir şey değildir. Uğruna bedeller ödediğimiz şeydir demokrasi. Neden siyasal idamların doğru olmadığı söylüyoruz, bugün dönüp de geriye baktığımızda ne kadar hata yaptığımız görüyoruz. Aynı hataları tekrar etmemek hepimizin ortak görevi olmalıdır. Demokrasi temiz rejim ister. Yurttaşın hesap sorduğu rejimdir demokrasi ama olmazsa olmazı saydam bir rejimden geçer. Saydam olmak zorundadır" ifadelerini kullandı.
Dün parlamentoda 17 Aralık sürecinin farklı bir noktasına tanık olunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "17 Aralık bir iktidarın bir ülkeyi nasıl soyduğuna tanık olduğumuz tarihtir. Ses kayıtlarıyla ortaya konan bir gerçektir. 17 Aralık’ı 17 Aralık olarak görmemek lazım. Nasıl başladı acaba bu süreç? Bütün yurttaşlarım şu gerçeği bilsinler. 12 Şubat 2007 Kapıkule’de bir TIR yakalanıyor. 202 kilo eroin bulunmuş. Tabutların altına yerleştirilmiş. Bu konuda bir köpek olayı aydınlatıyor. Büyük rakam çıkınca olay araştırılıyor. Geriye doğru gidiliyor. Kapalı Çarşı’da bir döviz bürosuyla bağlantılı olduğu anlaşılıyor. Yargıca müracaat ediliyor, asıl failler kimlerdir’ bunları araştıralım deniliyor. 17 Aralık sürecinin başlangıcı burasıdır arkadaşlar. Bakanlar, bakanların çocukları çıkıyor. Bunların hepsi tek tek saptanıyor. Sonra 18 Nisan 2013’te olayı MİT de fark ediyor. Döviz bürosunu çalıştıran bir İranlı işadamı. MİT olayı görüyor, olayın hükümete ulaştığını da görüyor. Bütün olayları anlatıyor, 3 sayfalık bir rapor. Zarraf Muammer Güler’e telefon ediyor, ’MİT bizi takip ediyor mu’ diye. Şimdi ben bütün seçim boyunca uyuyan vicdanlara seslendim, bir ülkenin İçişleri Bakanı rüşvet aldı diye bir başka adamın önüne yatmaz. Dün geldiğimiz süreç bu sürecin bir başka noktası. Bu sürecin böyle olacağını hepimiz biliyorduk. İktidar kendisine darbe yapıldığı söylemini geliştirdi, rüşveti siz aldınız. Paraları siz aldınız, malı siz yediniz, darbeyi kim yaptı" diye sordu.

"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE O RAPORLAR SORUŞTURMA KOMİSYONU’NA GELECEK"
Dün parlamentoda bütün bu konuların ayrıntılı görüşüldüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki günlerde o raporlar Soruşturma Komisyonu’na gelecek. Onları kamuoyuyla paylaşacağız ve göreceğiz. Halk bunları öğrenmesin diye Meclis Tv’ye sansür getirdiler. Halk hangi gerekçeyle öğrenmesin, niye sansür getiriyorsunuz? Bunun sorumlusu TBMM’yi yöneten kişidir, yani Cemil Çiçek’tir. Parlamentoyu halka kapatıyorsunuz, internet üzerinden yayını engellemeye çalışıyorsunuz. Arkadaşlarımız uyarıyorlar, internet üzerinde ağırlaşma var ulaşamıyor insanlar diye. Ama bunlar bildiğimiz olaylar. ’Şu CHP’nin sesi bile çıkmıyor’ diyorlar" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Bakanlar konuştular, ben isterdim ki o bakanlar konuşunca bütün yurttaşlar seyretsinler. Onlara da sansür getirildi. Firavunlara, hırsızlara, yolsuzluk yapanlara ortak olmayın, vicdanınızın sesini dinleyin. Emin olun dinlediğinizde demokrasi egemen olacaktır" dedi.

KILIÇDAROĞLU, ALBAY ÖZENALP’İN ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN YAZILAN ŞİİRİ OKUDU
17 Aralık sürecinin iki şeyi ortaya çıkardığını belirterek, "Bunlardan birincisi hükümetin devleti nasıl soyduğu, ikincisi Ergenekon ve Balyoz davalarının nasıl fiyasko olduğunun iktidar tarafından dillendirilmesini sağlandı. Bir başbakan bir istihbarat müdürüyle niye görüşür? Emniyet Genel Müdürü, genel müdür yardımcıları var, görüşmüyorsun ama bir İstihbarat Şube Müdürüyle görüşüyorsun. Onun yargıyla bağlantılarını biliyor. Sen niye görüşüyorsun. Söyledikleri doğru, yapılan bütün tutuklamalardan onun haberi var. Bu olaylar başladıktan sonra 13 kişi hayatını yitirdi. Murat Özenalp hayatını kaybetti, Mamak’ta cezaevinde çocuklarıyla beraberken yere düştü ve hayatını kaybetti. Başbakanlık koltuğunda oturacaksın, gıkın çıkmayacak ve bir şey yapmayacaksın. Onlar Murat Albay için küçük bir şiir yazmıştı. İzninizle onu okuyayım" diyerek Özenalp için yazılan şiiri okudu.
Mart ayının vergi ayı olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Bu kadar borcu var, vergi toplayacak. Vergi listeleri açıklandı. Listelere baktığınızda milyarlık ihaleleri alanlar hiç yok. Sormak gerekiyor, bu paralar nerede? İhaleler aldınız, nerede ödediğiniz vergiler. Bunlardan birisi de Rıza Sarraf’tı. Türkiye’nin cari açığının yüzde 15’ini ben kapattım’ diyordu. Listelerde adı var mı, yok" dedi.

BORA GEZMİŞ VE İRFAN İNAN DA CHP GRUBU’NDA
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ın idam edilmelerinin 42.yıl dönümünde Gezmiş’in abisi Bora Gezmiş ve İnan’ın kardeşi İrfan İnan CHP grubuna katıldı.
(İHA)