Deniz Feneri e.V Derneği'nin Türkiye bağlantılarını soruşturmadan el çektirilen savcılar bu kararla şaşkına döndü
Abone olAlmanya'daki Deniz Feneri e.V. Derneği'nin Türkiye bağlantılarına ilişkin soruşturmadan el çektirilen Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan ve Abdulvahap Yaren, Basın Suçları Bürosu'ndan da alındı.
Milliyet'in haberine göre iki savcı, bundan sonra 'yeni bitki çeşitlerine ait ıslahatçı haklarının korunması, entegre devre topografyalarının ve coğrafi işaretlerin korunmasına aykırı faaliyetleri soruşturacak.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Almanya'da "yüzyılın soygun hareketi" olarak isimlendirilen, Deniz Feneri e.V. Derneği'nin Türkiye bağlantılarına ilişkin soruşturmayı 3 yıl boyunca yürüten Ankara Cumhuriyet savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkında, şüphelilerden Kanal 7'nin de sahibi olan Yeni Dünya İletişim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ile eski RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın tutuklanmasının ardından avukatlarının yaptığı şikayet üzerine soruşturma başlattı.
HSYK'nın görevlendirdiği Başmüfettiş Vedat Ali Tekin'in yürüttüğü soruşturma sürerken, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş'in talimatıyla 3 savcı önce soruşturmadan alındı. Tekin'in hazırladığı rapor doğrultusunda HSYK 2. Dairesi, 27 Eylül 2011'de 3 savcı hakkında da "evrakta tahrifat yaptıkları" iddiasıyla kovuşturma açılmasına izin verdi.
BİTKİLERİ SORUŞTURACAKLAR
Üç savcı, HSYK'nın kararına karşı yaptıkları son savunmalarında, yeniden inceleme talebinde bulunurken, önceki gün Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kuriş, 2012'ye ilişkin yeni görev bölümünü açıkladı. Adliyenin resmi internet sitesinde de yayınlanan yeni görev bölümüne göre Kuriş, Deniz Feneri soruşturmasından aldığı Türkaslan ve Yaren'i, uzun yıllar görev yaptıkları Basın Savcılığı Soruşturma Bürosu'ndan da aldı. Yeni görev bölümüne göre 7 yıllık basın savcısı olan Türkaslan ile 3 yıldır basın savcılığı yapan Yaren, 18 Ocak 2012'den itibaren Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu'nda görev yapacak.
Deniz Feneri soruşturmasından sonra basın savcılığından da alınan Türkaslan ve Yaren, "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK, Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK, Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK, Markaların Korunması Hakkında KHK, Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahatçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun, Entegre Devre Topografyalarının Korunması Hakkında Kanun"a aykırı suçları soruşturacak.
SAYI ÜÇE DÜŞTÜ
Basın suçları soruşturma bürosunda, Türkaslan ve Yaren'le birlikte 4 savcı görev yapıyordu. Yeni görev bölümüne göre 6 Ocak 2011 tarihli HSYK kararnamesiyle Adalet Müfettişliği'nden Ankara Savcılığı'na atanan Ahmet Cemal Gürgen, basın suçları soruşturma bürosunda görevlendirildi. Böylece Ankara Adliyesi'ndeki basın savcıları sayısı da 4'ten 3'e düşmüş oldu. Gürgen, Cumhuriyet savcıları Kürşat Kayral ve Erdoğan Gökçek'le birlikte basın savcısı olarak görev yapacak.
BULGEN TEKNİK BÜROYA
Deniz Feneri soruşturmasından alındıktan sonra kritik dinleme kararlarının verildiği Teknik Büro'dan alınan diğer Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz ise yeni görev bölümüne göre Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosu'ndaki görevine devam edecek. Tamöz'ün alındığı Teknik Büro'nun başına ise HSYK tarafından Adalet Başmüfettişliği'nden Ankara savcılığına atananan Abdullah Bulgen getirildi.
BAYRAK 'AİLE İÇİ ŞİDDET'E BAKACAK
Yeni görev bölümüne göre HSYK Başmüfettişliği'nden 4 Ocak 2012 tarihli kararnameyle Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili olarak atanan Zeki Bayrak'a da aile içi şiddet bürosu ile ilgili tüm soruşturma işlemlerini yapma görevi verildi.