Deniz Feneri davasında yargılanan 3 sanık beraat etti
Abone olDeniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmayı yürütürken ''resmi belgede sahtecilik ve görevde yetkiyi kötüye kullanma'' iddiasıyla soruşturmadan alınan Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkındaki davada sanıkların beraatine karar verildi.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin baktığı davanın Yargıtay Konferans Salonu’ndaki duruşmasına, sanıklar ve avukatlarıyla müdahil avukatları katıldı.
KILIÇDAROĞLU DAVADA
Duruşmayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ve bazı milletvekilleri izliyor.
Sanık Nadi Türkaslan ve avukatının soruşturmanın genişletilmesi talebini değerlendiren mahkeme heyeti, dinlenmesi istenen tanıklar ile getirtilmesi talep edilen belgelerin dava konusu suçların dışında kaldığı ve bu hususların araştırılmasının davanın çözümüne bir katkısı bulunmayacağı gerekçesiyle talebi reddetti.
Daha sonra esas hakkındaki mütalaasını okuyan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, sanıkların Deniz Feneri e.V bağlantılı davada, mahkeme kararının bir kısmını kapatarak ilgili yerlere göndermesine ilişkin, yapılan araştırmada suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını belirterek, sanıkların beraatını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı, söz konusu işlemde sahtecilik kastının bulunmadığının belgelerin durumundan açıkça görüldüğünü ifade etti.
Duruşmada, sanıklar esas hakkındaki savunmalarını yapmaya başladı.
SALONDAN İLK GÖRÜNTÜ
Yargı-Sen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile YARSAV üyelerinin de izlediği duruşmada bir ilk yaşandı. Heyet Başkanı Hüseyin Eker, ilk kez duruşmadan görüntü alınmasına izin verdi. Kameramanlar ve foto muhabirleri duruşma salonuna alınarak 5 dakika görüntü almalarına izin verildi.
KRİTİK TALEP KARARA BAĞLANDI
Geçen duruşmada sanık savcı Türkaslan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur'un da aralarında bulunduğu 17 kişinin tanık olarak dinlenmesini talep etmişti. Bu kritik talep de bugün karara bağlandı.
SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ TALEBİNE DE RET
Yargıtay Savcısı, tanıkların dinlenmesi ve soruşturmanın genişletilmesi taleplerinde ise Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le birlikte 17 ismin tanık olarak dinlenmesinin dosyanın aydınlatılmasına bir katkıda bulunmayacağı gerekçesiyle soruşturmanın genişletilmesi talebinin reddini istedi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi heyeti de oybirliği ile tanıkların dava konusu suç dışında kaldığı ve bu hususların araştırılmasının davanın çözümüne bir katkıda bulunmayacağı anlaşıldığı gerekçesiyle oybirliğiyle talebi reddetti.
ADALET MÜLKÜN TEMELİ İSE...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde görülen Deniz Feneri soruşturmasında görevden alınan savcıların davasını izledi. Kılıçadaroğlu, "Adalet mülkün temeli ise bu ayıplı davaların adalete uygun sonuçlanması gerekir" diye konuştu.
Alman yargısının bu olayı yüzyılın soygunu olarak dillendirdiğini ifade eden Kılıçaroğlu, "Davayı Türkiye’de soruşturan savcılar, yargının karşısına çıkarmıştır. Bugün 3 savcıyı dinledim. Karar öğleden sonra verilecek, büyük bir olasılıkla. Adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Artık Türkiye’de adalete kuşkuyla bakmayalım, bakmamalıyız. Adaletin tecelli ettiği bir devletin güçlü olabileceğine hepimiz inanıyoruz. Adalet mülkün temeli ise bu ayıplı davaların adalete uygun sonuçlanması gerekir" dedi.
Oda TV davasına da ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Halkın bilgilendirilmesini öngören, haber peşinde koşan gazeteci arkadaşların uzun süredir tutuklu olmaları kamu vicdanını rahatsız ediyor. Bunlar birer gazeteci, ellerinde sadece kalemleri var. Onları tutuklamak, hapse atmak, uzun süre hapislerde bekletmek doğru değil. Demokrasi açısından bizim kabul edebileceğimiz bir uygulama değil. O davanın da hukuka uygun sonuçlanmasını bekliyoruz, tahliyeler bekliyoruz. Bu hem Türk kamuoyunu hem de dünya kamuoyunu rahatlatacaktır. Türkiye’ye bakış acısına değiştirecektir. Adalet elbette ki hepimizin aradığı, üzerine titrememiz gereken bir kavramdır. Bu kavramı yüceltmemiz gerekiyor. Yıpratmak bizim görevimiz değil olmamalı. Bunu yüceltecek olan da yargıçlardır ve onların verecekleri kararlardır."