Deniz Baykal'ın İncirlik isyanı

Baykal, dayanağı bulunmadığını belirttiği İncirlik kararnamesi konusunda topu mahkemeye attı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İncirlik Üssü'nün kullanılması ile ilgili kararnamenin hukuki niteliğinin tartışmalı olduğunu, Anayasal dayanağının bulunmadığını bildirerek, Danıştay'ın kararnameyi iptal edebileceğini bildirdi. Baykal, ''Hükümet her zaman olduğu gibi hukuku, Anayasal gerekleri dikkate almadan, üstelik gizli kapaklı halkın dikkatinden kaçırarak olup bitti içine girdi ve bunda da suçüstü yakalandı'' dedi. Baykal, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Irak'taki ABD askerlerinin rotasyonunda İncirlik Üssü'nün kullanılması uygulamasını değerlendirdi. Buna olanak sağlayan kararnamenin ''Anayasal dayanağı''nın olmadığını ifade eden Baykal, Anayasa'nın Türkiye'ye yabancı asker gelmesi ya da asker gönderilmesinin TBMM kararına bağlı olduğunu kesin bir şekilde hüküm altına aldığını kaydetti. ''Bunlar burada kısa süre kalmayacaklar'' denilerek gerekçe yaratılmasının mümkün olmadığını ifade eden Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ne kadar kalacağına kim karar verecektir, neye göre karar verecektir? Hüküm çok net ve açıktır. Merasim gereği gelecek bandolar dışında tek bir asker bile olsa en kısa süre için de olsa Türkiye'ye geliş TBMM'nin kararına bağlıdır. Türkiye'den tek bir askerin askeri amaçla yurtdışına çıkması TBMM kararına bağlıdır. Bununla oynama hakkı kimdedir, niçin oynuyorsunuz, ne hakla oynuyorsunuz? Meclis'te üçte bir çoğunluğunuz var gelin bir kez daha yardımcı olalım, Türkiye'nin çıkarları böyle bir operasyonda işbirliğini gerektiriyorsa biz de yardımcı olalım. Anayasa'ya, hukuka saygı gösterin. (Biz yaptık, oldu) anlayışıyla devlet yönetmeye artık son verin. Bugünkü manzara bunu ortaya koyuyor. Karar hukuken kabul edilebilir nitelikte değildir.'' Baykal, BM'nin 1483 sayılı kararının da böyle bir işleme izin vermediğini söyledi. Danıştay'ın ''Hukuki niteliği tartışmalı'' bu kararnameyi iptal edebileceğini savunan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Geçerliliği olmayan bir kararname ile karşı karşıyayız. Her zaman olduğu gibi bu noktada da hükümet her zaman olduğu gibi hukuku, Anayasal gerekleri dikkate almadan, üstelik gizli kapaklı halkın dikkatinden kaçırarak olup bitti içine girdi ve bunda da suçüstü yakalandı.''