CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, ön seçim yönteminin uygulanacağı Antalya'dan aday adaylığı başvurusunda bulundu.
Abone olCHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 7 Haziran'daki milletvekili genel seçimlerinde CHP'den aday adayı olmak için bugün başvurusunu yaptı. Baykal'ın başvurusu, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan tarafından alındı.
Başvurusunun hayırlı olması temennisinde bulunan Baykal, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye siyasetinin güç ve gerilimli bir dönemin içinden geçtiğini söyledi.
Önümüzdeki dönemde de bu yüksek gerilimin devam edeceğinin görüldüğünü aktaran Baykal, şöyle konuştu:
"7 Haziran'da yapılacak seçimlerin, yüksek gerilim politikasının nihai sonuçlarıyla yüzleşmemize vesile vereceğini düşünüyorum. Böyle bir kritik dönemde ve seçim sonrasında bu gerilim politikasının umarım aşılması gerektiğinin anlaşılması, anlatılması gerekecek olan bu yeni siyaset döneminde, ben de uzunca bir süreden beri gerçekleştirilmiş olan bir deneyim birikiminin parlamentoda yansımasının, ülke ve partimiz siyaseti bakımından yararlı olacağını düşündüm, öyle bir değerlendirme yaptım. Bu anlayış içinde Türkiyemizin bu gerçekten çok sıkıntılı, sorunlu yeni döneminde de elimizden geldiğince ülke siyasetinin sağ duyuya dayanan, deneyimli, demokratik birikimi yansıtan seslere ihtiyaç duyacağını gördüm. Bu çerçeve içinde bir sorumluluk, görev anlayışı içinde böyle bir girişim olacağını değerlendirdim ve adaylık başvurumu yaptım."
Baykal, başvurusunun ülke demokrasisine hayırlı olmasını dileyerek, "Umarım yaşanmış olan olaylar ve içine girdiğimiz yüksek gerilim ortamı, artık demokratik bir anlayışın, hoşgörünün karşılıklı saygıya dayanan siyasi rekabet düzeninin kaçınılmaz olduğunu herkese öğretir. Bunu ortaya koymaya ihtiyacımız var. Umarım yeni bir dönem olur. Biz elimizden geldiğince bunu yansıtmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"ISRARLA BEN TALEP ETTİM..."
Baykal bir soru üzerine, ön seçim yöntemiyle Antalya'da seçime katılacağını belirtti.
Bunun uygun olacağını düşündüğünü ifade eden Baykal, "Biraz önce anlattığım ortamda, demokratik süreçlerin tahkim edilmesine ihtiyaç olduğu kanaatindeyim" dedi.
Ön seçim mekanizmasının partili üyeye dayanan bir siyaset anlayışını öne çıkaracağını düşündüğünü vurgulayan Baykal, "Bu seçimde CHP olabildiğince geniş bir ön seçim uygulaması kararlaştırdı. Çok memnuniyet verici durum. Antalya'da da bu durum önerildi. Ben ön seçimin, bir siyasi partinin kendi siyasi kimliğini, siyasi temel değerlerini, ilkelerini ön plana çıkaracak bir siyaset yöntemi olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Kendisinin de bir ön seçim kararı ile siyaset kapısından geçtiğini hatırlatan Baykal, bu aşamada da ön seçim yönteminin kişisel anlayışı bakımından da uygun olduğunu vurguladı.
Deniz Baykal, ön seçime girişiyle ilgili bazı spekülasyonlar yapıldığını da dile getirerek, şunları kaydetti:
"Anlattığım nedenlerle ön seçime giriyorum. Ama bunun bana karşı bir planlamayla hiçbir şekilde ilgisi yoktur. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bu, Sayın Genel Başkandan benim talep ettiğim bir yöntemdir. Sayın Genel Başkandan Antalya'da bir yargıç gözetiminde bütün üyelerin katıldığı bir ön seçim yönteminin uygulanmasını ısrarla ben talep ettim. Antalya'da ön seçim yapılıyor olması, bizim bu anlayışımızla doğrudan ilgilidir. Yoksa bana kurulmuş bir tuzak, bana karşı takınılan bir olumsuz tavrın uzantısı değildir. Ben memnun oldum. Diğer yerlerde de ön seçim kararının alınmasından ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu arada şunu da söylemeliyim, Sayın Genel Başkanın bana yönelik bir lütufkar önerisi de olmuştur. Ön seçime girmeden Antalya'da birinci sırada milletvekili adayı olarak bu seçimlere katılmama yönelik Sayın Genel Başkanın böyle lütufkar önerisi de olmuştur. Bunun da bilinmesinde, bunun bir olumsuz, Genel Başkanın ya da genel merkezin bize karşı Antalya'da olumsuz tavrının gereği olarak ön seçim yapıldığı iddialarına cevap olması için bunları söylüyorum. Ben anlattığım düşünceler dolayısıyla ön seçime girmek istediğimi ifade ettim o da saygı gösterdi, Antalya'da ön seçim kapısını açtı."
CHP VE CEMAAT İLİŞKİSİ İDDİALARI
Baykal, CHP'nin cemaatle işbirliği yaptığı yönündeki haberler ve iddiaların sorulması üzerine ise anlattığı yüksek gerilim ortamının bir parçasının da bilgi kirlenmesi, gerçek dışı haberler yoluyla siyaset yapma gibi bir sonucu ortaya koyduğunu söyledi.
"Maalesef kötü haber iyi haberi kovuyor" diyen Baykal, şunları ifade etti:
"Bu siyasi hayatı olumsuz etkiliyor. Bizim önce dürüstlüğe ihtiyacımız var. Siyasetin gerçekten dürüstlüğe ihtiyacı var. Söylenen her lafın doğru olduğunu bilmemize ihtiyaç var. Şimdi bu ortamda maalesef çok yaygın bir şekilde gerçek dışı çarpıtmalar, karalamalar... Elbette tartışma olacak, elbette eleştiri olacak ama bunun doğru verilere dayanması lazım. Bir algılama yaratmak, bir imaj oturtmak için gerçek dışı veriler kullanarak, imal ederek, sistematik bir biçimde götürülmemesi lazım. Bunu görüyorum. Bunun bir ölçüde kurbanı da oldum böyle çabaların. O nedenle. O işlerle fazla meşgul değilim, ben halkın sağduyusuna inanıyorum."
"TWITTER, FACEBOOK HESABIM YOK..."
Baykal, başka bir soru üzerine Twitter, Facebook gibi hiçbir sosyal medya hesabının bulunmadığını, bu alanda yazılanlarla da çok fazla ilgilenmediğini bildirdi.
Bu alanda manipülasyon zemini gördüğünü ve bunun bir parçası olmadığını vurgulayan Baykal, "Ne benim bir hesabım var ne de başkalarının hesaplarıyla ilgileniyorum. Ne benim olduğu söylenen yaratılmış hesaplarda 'acaba ne söylemişim' diye merak edip araştırıyorum" açıklamasını yaptı.
Deniz Baykal, bir hesap oluşturması halinde bunu basın yoluyla duyuracağını da bildirdi.
"Size yapılan komplonun ısrarla cemaate maledilmeye çalışıldığını görüyoruz, ne diyeceksiniz?" sorusuna ise Baykal, "Bırakın. Çok konuştuk bunları. Bunları tekrar ısıtıp haber haline getirmenin birşeyi yok. Ben ilk gün ne söylediysem aynı noktadayım. Her gelişme benim söylediklerimin haklı olduğunu gösteriyor" yanıtını verdi.