BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Deniz Baykal'dan Gül'e tarihi çağrı

Deniz Baykal bugüne kadar sert dille reddettiği Anayasa Değişikliği paketi için uzlaşma şartını açıkladı.

Abone ol

İNTERNETHABER

CHP lideri Deniz Baykal Anayasa Değişikliği Paketi için uzlaşma şartını açıkladı. Bunun için Cumhurbaşkanı'na tarihi bir çağrıda bulundu. "Cumhurbaşkanı o üç tehlikeli maddeyi ayırıp referanduma sunacağını açıkça ilan ederse biz de uzlaşma yaklaşımı sergileriz" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Baykal ilk olarak konuşmasına Meclis'e sunulan taslaktaki imza krizine değindi.

"Anayasa değişikliği tartışması ilginç tabloların ortaya çıkmasına vesile oldu. Meclis'e sunulan imza listesinde Meclis Başkanı'nın da imzası var. Meclis Başkanı’nın imzası var. Meclis Başkanı’nın oy yetkisi yok. Meclis Başkanı “Benim haberim yok” diyor. Birileri başkalarının yerine karar veriyor. Anayasa değişikliği bir grup kararıyla ortaya konulacak bir durum değil. Böyle olur diyorsanız sen anayasayı anlamamışsın. Kimsenin haberi olmadan onlar adına bir anayasa değişikliği birilerinin isteğiyle veriliyor. Bunu arkadaşlarımız zamanında gördüler. Uyarılarını yaptılar. Tuzak kurmadılar. Bize "niye haber verdiniz, Anayasa Mahkemesi için bir neden daha çıkardı diyorlar" diyorlar. Ama bizim uslübumuz tuzak değil..."

ASIL HASTA OLAN SENSİN BAŞBAKAN!

Baykal kendisine "muhalefet hasta" diyen Başbakan'a cevap vermekten de geri durmadı. Baykal konuşmasına şöyle devam etti:

"Başbakan tepeden konuşmaya devam ediyor, muhalefetin hastalığı var da onun için çektik diyorlar. Muhalefetin hastalığı yok sayın başbakan hasta olan sensin. Ona buna "iyot gibi açığa çıktılar" diyor. AKP'nin mantığı iyot gibi açığa çıktı."

CHP'NİN DEDİĞİNE TIPIŞ TIPIŞ GELİYOR

"'Geri çekecektir' dedim, geri çektiler. 'Başbakan ABD'ye gidecektir' dedim, gidiyor. Biz uyarıyoruz, bağırıyor çağırıyor, sonra tıpış tıpış CHP'nin dediği noktaya geliyor."

 CHP'NİN UZLAŞMA ŞARTI

 Baykal CHP'nin uzlaşma şartını da şöyle açıkladı:

"Ben sayın cumhurbaşkanına milletin önünde tarihi bir öneri yapmak istiyorum.

Anayasamız cumhurbaşkana önüne gelen değişikliklerin paket halinde olsa da, son oylamada hepsi yeter sayıya ulaşsa da, onların arasında bu maddeleri ayırarak halk oyuna sunma imkanı getirmiştir.

Yani sayın Cumhurbaşkanı pekala diyebilir ki “Eğer son oylamada hepsi 3/2 oy almışsa da ben bu 3 maddeyi ben milletin oyuna sunmak zorundayım. Bu çok köklü bir değişikliktir.Böyle bir yetkimin olduğunu görüyorum. Bu yetki doğrultusunda ben de 3 maddeyi halk oyuna sunarım.”

O üç maddeyi ayırıp referanduma sunacağını açıkça ilan ederse Türkiye’de bu gerginliği ortadan kaldırma bakımından tarihi bir iş yapmış oluruz. Eğer cumhurbaşkanı bunu yaparsa biz de CHP olarak uzlaşma yaklaşımını sonuna kadar gerçekleştiririz.

Cumhurbaşkanı da bu açıklamayı yapmalı. Cumhurbaşkanından ben umudumu kesmedim.

Anayasadan dönmeyecek olan maddeleri Meclis'ten hep birlikte çıkaralım. Diğer tartışmalı 3 maddeyi de referanduma sunalım. Ama sadece o 3 maddeyi sunalım.

ANAYASA MAHKEMESİ DÜĞÜMÜ ÇÖZÜYOR

Baykal Anayasa değişikliği için üzerinde durduğu 3 maddeyi de tekrar etti. O maddelerin tehlikeli olduğunu ve devletin çatısını tamamen değiştireceğini de söyledi.

Baykal şöyle konuştu:

"Tüm maddeleri beraber oylayacaksınız diyor. Ama bu böyle olmaz. Tartışmalı 3 madde var. O 3 madde kabul edilirse devletin çatısı tamamen çökecektir. 3 gücün içinde bağımsız kalan tek güç var. Yargı... Belli ölçüde yargı. Bunu da kaldıracağız, siyaseti de oraya taşıyacağız. Bu çok tehlikeli gelişmelere yol açacak bir olaydır. Anayasa Mahkemesi düğüm noktalarında yerinde kararlarla sukünet getiriyor. En son mayınlı araziler konusunda yaşadık. Demek ki Meclis'ten öyle bir kanun çıkarmış. Ülkenin sınırları 49 yılllığına bir ülkeye verilebilirmiş."

PEYGAMBER BİLE HESAP VERİYOR, SEN 'VERMEM' DİYORSUN

CHP liderini üzerinde durduğu bir konu da Anayasa değişikliğini Ak Parti'nin kendini korumak için yaptığı iddiasıydı.

"Bu düzeni kaldırırsak, siyasi iktidarın frenini koparmış oluruz. sadece gazla giderim frene gerek yok derseniz, böylesine bir anayasal freni olmayan bir düzen oluşturulmak istenirse o arabanın başına gelecek felaket toplumun başına geliyor. İtalya Berlusconi'ye hesap soruyor. Ama bizde 'kimse bana hesap sormasın' deniyor. Allah peygambere bile hesap verme görevini yüklemiş, sen hesap vermeden nasıl çıkacaksın. Herkes hesap verecek, birisi günahtan, hatadan münezzeh.. Bu yanlış.

Neden korkuyorsunuz? Hepsini tek tek millete götürün, millet karar versin, neden korkuyorsunuz. Ne kendilerine ne millete güveniyorlar."

KORKMA ÇIK KARŞIMA!

Başbakan Erdoğan'ı televizyonda düelloya çağıran Baykal ona seslenerek 'milletten neden korkuyorsun' diye sordu.

"Başbakanı birlikte televizyonda tartışmaya çağırdık. Sen bana sor, ben sana sorayım dedim. En demokratik öneriyi yaptık, dünyanın her yerinde uygulanan öneri... Böyle bir referandum öncesi başbakan ve ana muhalefet partisi başkanı birlikte çıkar görüşlerini söyler. Başbakan ben 'lisede münazara yapıyordum, hevesimi aldım' diyor. Senin hevesin için değil, milleti aydınlatmak için yapacağız. Milletten ne kaçıyorsun, benden ne kaçıyorsun, ne korkuyorsun? O tehlikeli 3 maddeyi diğerlerininn arkasına saklamış, en size hap yaptım onaylayın diyorsun. O hapın içinde zehirli maddeler var. O hapı içenin tansiyonu kalbi tutar. Ben yaptım oldu..."

KORKMA O SORULARI SORMAYACAĞIM

Baykal Erdoğan'a televizyonda tartışma programına çıkarlarsa bazı soruları sormayacağının garantisini verdi. O soruları şöyle açıkladı.

"Başbakan televizyonda tartışalım önerimizi kabul etmedi ama pek umudum yok ama yine de güvence vereyim başbakana. Kabul eder gelirse onu rahatsız eden konulardan konuşmayacağım, yolsuzluklardan, özelleştirmelrden konuşmayacağım, telekomun hesabını, atv'yi ve sabahı damadının şirketine nasıl aldırttığını söylemeyeceğim. Sadece anayasayı konuşacağım. Hatta sen yüce divana düşersen tanıdık yargıçlar olsun diye yapıyorsun, kendin için yapıyorsun demeyeceğim. Bu şekilde de başbakan kabul etmezse ne diyeceğiz. Yalnız deniz fenerini tam garanti edemiyorum. Çünkü öbürleri yaşandı bitti, bu bitmiyor. Almanlara yargılatmadık, sen ifadesini al dediler, onu da yapmadık.. Himaye ediyoruz, bunun ötesi var mı? Başbakan milletten yardım parası alıp dolandıranların yatacak yeri yok dedi. Başbakan dolaylı olarak da olsa itiraf etti. Peki onların yatacak yeri yok da senin yatacak yerin var mı?"

DOKUNULMAZLIKLA İLGİLİ SÖZLERİNİ UNUTTU

CHP Lideri dokunulmazlıklara da dokunmadan edemedi. Erdoğan'ın dokunulmazlıkla ilgili sözlerini bir kez daha hatırlattı.

"Sayın Başbakan yargının önemli adamlarına "çıkar cübbeni geç karşıma" diyor. O insanlar isterlerse cübbelerini çıkarır, vekil olur, dokunulmazlık zırhına girerler. Ama sen istesen de o dokunulmazlık gömleğini çıkaramazsın, çıkarsan da o cübbeyi giremezsin...

1 Ekim 2002 - Dokunulmazlık zırhına aday olmayacak tek lider benim
20 Ekim 2002- Kürsü dokunulmazlığı dışında hiçbir dokunulmazlığı istemiyoruz
25 Ekim 2002 - İktidara gelir gelmez dokunulmazlığı kaldıracağım diyor.
10 gün sonra AKP iktidara geliyor ve "Bu konuyu ilk 2 sene düşünmüyorum" diyor. Aradan 7 sene geçti hala düşünmüyor. Bu halkı kandırmak değil mi?"