Bekir Bozdağ ve Nihat Zeybekci'nin Almanya programının iptal edilmesi büyük tepkilere neden oldu. Yaşanan bu kriz sonrasında ise Deniz Baykal'a Almanya ziyareti izin verildi. Fakat Deniz Baykal bugün Almanya ile ilgili flaş karar aldı.
Abone olEski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Baykal, yarın Almanya'nın Stutgart kentinde halk oylamasına yönelik düzenlenecek toplantıya gitmeme kararı aldı.
Deniz Baykal, Ulusal Dayanışma Platformu tarafından TBB Litai Otel'de düzenlenen "Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti" açık oturumuna katıldı.
Bu kapsamda kendisinin Almanya'nın Stutgart kentinde yaşayan vatandaşlardan, sivil toplum kuruluşlarından bir toplantıya davet edildiğini bildiren Baykal, "Oradaki vatandaşlarımız yarın öğleden sonra saat 14.00'de yapılacak toplantıda bir konuşma yapmamı istediler. Bu doğrultuda gerekli girişimleri sonuçlandırdılar, bir salonu kiraladılar, afişler hazırladılar, yerel makamlarla temas kurup izinleri aldılar bana da biletimi gönderdiler." dedi.
KABUL ETMİYORUZ
Toplantıya katılmak için yarın sabah 09.30 uçağı ile Almanya'ya gitmesi gerektiğini dile getiren Baykal, ancak dün yaşanan bazı olayların kendisini düşündürdüğünü söyledi. Dün iki bakanın Almanya'da benzer toplantılar yapmak için girişimde bulunduklarını ama son dakikada bu toplantılara izin verilmediğini anımsatan Baykal, kendilerinin karşı olduğu "evet" düşüncesi için de olsa böyle bir tabloyu kabul etmediklerini belirtti.
Türkiye'de olağan demokratik ülkelerde görülmeyecek şekilde, demokrasinin, hukuk devletinin, fikir ve düşüne özgürlüğünün giderek tıkanmakta olduğunu gördüklerini savunan Deniz Baykal, şöyle konuştu:
"Uluslararası camiada Türkiye'nin hukuk karnesi giderek geriliyor. Bu kabul edilebilir bir manzara değildir. Türkiye demokratik hukuk devleti olmaktan hızla uzaklaşıyor. Onun için bu değişiklik daha da önem kazanıyor. Bu değişiklik bahsettiğim süreci daha da hızlandıracak. Tek adam rejimi dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Türkiye giderek kurumsal bir hukuk devleti yönetiminden, keyfi bir yönetim anlayışına doğru çekiliyor. Bu vahim bir tablo. Buna karşı mücadele vermemiz gerekiyor. Hayati karar, 16 Nisan'da alınacaktır. Milletimiz umut ediyoruz, 'dur' deme imkanını kullanacaktır, kullanmalıdır. Ama biz fikir ve düşünce özgürlüğüne sadece kendimiz için inanmıyoruz. Biz hukukun üstünlüğüne sadece kendimiz için inanmıyoruz. Biz herkes için düşünce özgürlüğünün sonuna kadar zorunlu sayan bir anlayışın içindeyiz."
"Bu kararım Türkiye'de de dışarıda da çok iyi anlaşılmalı"
"BU KARARIM TÜRKİYE DE DIŞARIDA DA ÇOK İYİ ANLAŞILMALI"
"Almanya'daki o toplantıya katılma kararımı iptal ettiğimi duyurmak istiyorum" diyen Baykal, şöyle konuştu:
"Ancak, bu hükümetin yanlışlarına karşı mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Ama hükümete yurt dışında bir haksızlık yapılmasını da sözünün kesilmesini de toplantısının engellenmesini hiçbir şekilde kabul etmeyeceğimizin de bilinmesini isterim. Eşit şartlar altında Türkiye'de yarışacağız. Umarım bu, düşünce özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu, ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu Türkiye'de bunu acımasızca kısıtlamaya çalışan iktidarın da anlamasına bir vesile olur. Ben bu tablo karşısındaki tutumumu net bir bu benim düşünerek tartarak aldığım bir karardır, bunun Türkiye'de de dışarıda da çok iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Bu mücadelede bel bağladığımız tek dayanak vardır, Türk milletinin kararı. Türkiye'deki sorunları biz kendimiz çözeceğiz, daima doğru bildiğimiz yoldan şaşmayacağız, ulusal kimliğimizin sahiplenmesi mücadelemizi sürdüreceğiz."