Deniz Baykal kalsın ama

CHP'de değişim olacaksa. Baykal, işe yaşı "yes" ile "no"yu karıştıracak kadar ilerlemiş Önder Sav'la başlamalı...
Yaşı kemale ermiş Algan Hacaloğlu'nun da (Aman Algan Bey, arayıp yaşınızı düzelttirmeyin ne olur.) çekilme vakti gelmiştir. Ağzı iyi laf yapsa da, Onur Öymen de, Baykal'ı ve CHP'yi rahat bırakmalı artık!
CHP'nin üstdüzey yönetimindeki "İhtiyar heyeti" bir değişim olacaksa, tafsiye edilmeli ki, gerçek değişim olabilsin!
Haklısınız!
"İhtiyar heyeti"nin başı Baykal!
O'nun bir dönem daha kalmasında sakınca yok...
Zaten biz istesek de gitmeyecek!
2011 ya da 2014'e kadar kalsın Baykal...
"Yeni yüzler"le kalsın ama...
Tek şart bu!
Kim mesela?
CHP'de çok sayıda "yeni yüz" var...
Baykal, görebilsin yeter ki...
Görmek istesin ya da...
Gürsel Tekin'in yeni adresi Ankara olmalı bir kere...
Baykal'a belediyecilik konusunda daha iyi yardımcı olacak biri varsa tamam, yoksa bu isim mutlaka Gürsel Tekin olmalı...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul başarısının ödülü, "CHP'nin ikinci adamı" olmalı. 
Aşağısı haksızlık olur!.
Baykal'ın 29 Mart öncesindeki en büyük silahı ekonomi oldu.
Deniz Bey'in akıl hocası, İlhan Kesici ve Faik Öztrak'tı. 
Bu iki isim de, CHP'nin geleceği için, yeni kadrolarda yer almalı.
Kadınlar...
Baykal bu yaraya merhem olacak bir kadını tez elden bulmalı ki, 2011 seçimlerinde işe yarasın.
Gençler ha keza...
CHP'de gençlerin başı yok mesela!
Ve Güneydoğu...
Kürtler, Baykal'ı affeder mi bilmem...
Deniz Bey, ne yapıp edip Kürtler'in gönlünü almalı.
Bingöl'lü Tekin Bingöl, Baykal'ın arayıp da bulamayacağı bir isim. Güneydoğu'yu avucunun içi gibi bilen Bingöl'e imkan verilirse, Kürtler'in Baykal'ı affetmesi mümkün olabilir!
CHP, Karadeniz'de de sorunlu...
Trabzon'u AK Parti'ye kaptıran CHP, Akif Hamza Çebi ile, Karadeniz'de yeniden var olmanın hesabını yapmalı.
Özeti şu:
Muhalefette bir kabarma var bu doğru.
Bu kabarmayı ancak "yeni yüzler" taşırabilir.
Yeter ki Baykal istesin!

Asıl başarılı olanlar
Yüzde 50'yi, 37'lere düşürmek değil başarı.
Kartal'da yüzde 29'u, 41.33'e çıkararak aldı CHP.
Başarı budur!
Yüzde 33.94'ü, yüzde 51.38'e çıkararak, Maltepe'yi AK Parti'nin elinden almaktır başarı.  
Ya da...
Bakırköy'ü yüzde 42'den 58'e çıkarmak...
Ateş Ünal Erzen'dir başarılı olan.
İsmail Ünal, Beşiktaş'taki oyunu yüzde 44'ten yüzde 60'a çıkarıyorsa başarılı odur.
Selami Öztürk rekor kırıyor, yüzde 51'i yüzde 70'e çıkarıyor.
Başarılı olan kimdir biliyor musunuz?
Lokman Çağırıcı'dır...
Bağcılar'daki oyunu yüzde 43'ten 49'a çıkardığı için.
Beyoğlu Belediye Başkanı çıkıp bir başarıdan (!) söz edebiliyor mesela.. Yok başarı maşarı!
Sen oyunu korumuş musun arkadaş? Hayır! Rakibin ensene dayanmış mı?  Evet! Oyunu düşürmüş müsün? Evet!
Eee başarı bunun neresinde?
Böbürlenme hiç boşuna!
Bu kafa ile bir dahaki seçimde nasıl olsa sandığa gömüleceksin!
Akranlarını örnek al başarı istiyorsan!
Bağcılar'a git de, Lokman Çağırıcı sana bu işin sırrını anlatsın!

Soylu yanlış yaptı!
5.4'ü hedef  alması da yanlış, çekip gitmesi de... Nevval Sevindi gibi, siyaseten bir halta yaramayanların ekmeğine yağ sürdü Süleyman Soylu.
Gelecek vaad eden, pırıl pırıl bir siyasetçinin, siyaset sahnesinden çekilmesi bu kadar kolay olmamalı. Arkadan hancerlense de, etrafındaki hainler habire çelme taksa da, Süleyman Soylu tek başına da kalsa, "temiz siyaset" için DP'nin başında kalmalıydı!
Orta yerde bir başarı var çünkü...
Sedat Ergin'in de ifade ettiği gibi, medya desteğinden yoksun büyük bir başarı elde etti Soylu! Öyle ya, madem yerel İl Genel Meclisi oylarına göre hesap yapılıyor... DP'nin oyları iki kat artmış!
70'inde bir politikacı değil ki Soylu...
5 yıl sonra, herkesin arayıpta bulamayacağı bir lider o...
İstifa etmemeli bence... DP'liler leş kargalarına bu fırsatı vermemeli.
Bir çift lafım da yine Nevval Sevindi'ye...
Faik İçmeli bu partiye yıllarını verdi, Nevval Sevindi gibi, paraşütle birinci sırada aday gösterilmedi. Buna rağmen, Mehmet Ağar'ın karşısına dikilin ilk kişi Sevindi oldu! Soylu'ya da aynı şeyleri yaptı, önce kanatlarının altına girdi, şimdi ona küfür ediyor.
Sevindi, siyasette bir baltaya sap olmak istiyorsa, herşeyden önce "nankör" olmamayı öğrenmeliydi. Nevval Hanım bunu yapabilseydi, bugün siyaset çöplüğünde olmayacaktı!