BIST 9.660
DOLAR 34,63
EURO 36,24
ALTIN 2.908,87
HABER /  POLİTİKA

Demokrasiye sıkılmış kurşun

Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararını, ''demokrasiye sıkılmış bir kurşun'' olarak nitelendirdi.

Abone ol

Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararını değerlendirirken, ''Bu, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur'' dedi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararına değindi. Kararı saygıyla karşıladıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, gelecekteki süreçte hukuki boyutlarıyla çok daha tartışılacak bir karar olduğunu kaydetti.

"Aynı zamanda bu nedir, biliyor musunuz? Bu, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur. Bu, halkın çoğunluğunu teslim ettiği iradeyi, azınlığın iradesine mahkum etmektir. Bu bunu gerektirir. Yani, burada azınlığı temsil eden bir parti, icabında kalkacak, çoğunluğu temsil eden bir partiyle pazarlığa oturacak. 'Ya benim istediğim olacak, ya benim dediğim olacak' Demokrasilerde böyle bir şey yok. Herkes layıkını bulacak, hakkını bulacak. Hakkının karşılığını alması gerekir. Hakkından fazlası olduğu zaman bunun adı adalet olmaz. Bu blokajı aşmak için referandum gerekirse, 'referandum' diyoruz.''

CHP'nin millete saygısı yok
''Bunu hem Yüce Mahkeme, hem hukukun üstünlüğü, hem de demokrasimiz adına büyük bir talihsizlik olarak addediyorum. Bu sözler, siyaset tarihimize geçecek bir sorumsuzluk örneğidir. Zira Anayasa Mahkemesinin, kendi beklentileri aleyhinde vereceği kararla, 'Türkiye'nin bir çatışma ortamına gireceğini' söylemenin ne anlama geldiğini, benim milletim çok iyi biliyor, bunun hesabını da soracak.

Felaket tellalı Baykal
Peki nerede kaldı yargı bağımsızlığı? Nerede kaldı hukuka saygı? Sadece
siyasi rakiplerinden değil, Anayasa Mahkemesinden de kendi arzusu doğrultusunda karar beklediğini ilan etmek; Türkiye'ye, demokrasiye yapılan en büyük haksızlık değil mi? Sayın Baykal ne yazık ki bunu da yaptı. Her zamanki gibi felaket tellallığını tercih etti. Ağır tahrik yolunu seçti. Korkularla, vehimlerle siyaset yapma alışkanlığından vazgeçmedi, vazgeçemiyor. Zaten en önemli yanı, en güçlü yanı da bu. 'Ya benim dediğim gibi olacak ya da her şey kötü olacak' anlayışını sürdürmekte ısrar ediyor. Bu nasıl bir demokrasi, nasıl bir hukuk anlayışı, nasıl bir uzlaşı anlayışı?''

İnsanı yücelt ki devlet yücelsin
İnadına bizi farklı bir yere oturtmak isteyenler var. Biz din eksenli bir parti değiliz. İnsanı yücelt ki devlet yücelsin hareketiyle bu yola başımızı koyduk. Hedef insan insanın mutluluğu amaçtır. Tüm sistemler araçtır. Dinler de araçtır. Kimse dini ve sistemleri amaç haline getirmesin. Çünkü en şerefli varlık insandır.

Kimse bizden imtiyaz beklemesin. İş dünyası bunun tanıdığır. Bize göre tüm mesele farlılık içinde birlik olabilmeyi başarabilmektir.

Bizde cephecilik yok
Bizi birleştiren müşterek dğerlerimiz farklılıklarımızdan çok daha fazladır. Mitinglerin hepsine saygılıyız. Hiç bunlardan endişe duymaya gerek yok. Sandık geliyor, hiç telaşa gerek yok, biz bu kalabalıklar tanırız iyi biliriz. Bizde cephecilik yok. Onlar öyle bir şey arıyorlarsa Samsun’a Eskişehir’e Kırıkkale’ye bakarlar.  

Söyledikleri şey Türkiye laiktir laik kalacak onu biz de söylüyoruz. Gül’ü istemiyoruz diyorsun ama gönderdiğin temsilci Meclis’te çalışmıyor. Milletin vekili parlamentoda çalışmakla yükümlü. O zaman buraya niye geldin.

İki Türkiye nitelemesi cinayettir
Madem ki parlamentoyu istemiyorsunuz hodri meydan halka gidiyoruz. Ülkeyi iki Türkiye olarak yorumlamak cinayettir. Görüşlerimiz farklı olsa da tek bir milletiz tek bir Türkiyeyiz. Aziz Türk milletin parçasıyız. Şanlı bayarağımızla gurur duyarız. Kimse ayrımcılığa gitmesin. Hepimiz biriz beraberiz tek bir milletiz.

Mümkün olan en kısa zamanda 24 Haziran veya 1 Temmuz tarihlerinde seçime gitmek istediğimizi ifade ettim. Öne alınması konusunda bizim tavrımız başkan beri açıktır. Haziran sonu itibariyle yasama yılı bitiyor. Yasama çalışmalarını sonuna kadar tamamlayarak tarihe geçecektir.

25 yaşta kararlıyız
Başbakan Erdoğan, milletvekili seçilme yaşının 25'e indirilmesine yönelik
konuya değinirken de bu konudaki kararlılıklarının devam ettiğini söyledi.
Gençlerin, gelecek seçimlerde bu haklarını mutlaka kullanması gerektiğini
dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu demokratik hakkı hem siyasetimizin geleceği için hem de Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerimiz için mutlaka ama mutlaka
gerçekleştirmek arzusundayız.  Anayasa'nın 67. maddesinin ilgili fıkrasında buna yönelik geçici bir düzenleme yapmak gerekecektir. Buna ilişkin teknik çalışma yapıldı ve Meclis Başkanlığına müracaat edildi. Meclis gündemine getirilen bu düzenlemeyi muhalefet ile anlaşarak bu süreç içinde gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Biz gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünüyoruz.''

Siyasetlerini temelinde daima bu anlayış olduğunu dile getiren Erdoğan,
TBMM'de alınacak karar doğrultusunda sandıkların kurulacağını ve milletin
iradesinin orada tecelli edeceğini vurguladı.
     
Aynı anda iki sandık
Cumhurbaşkanı seçimi sürecinin devam ettiğini, buna mani bir hal olmadığını
kaydeden Erdoğan, ''Mecliste cumhurbaşkanını seçecek çoğunluk bulunulamazsa bizim arzumuz, cumhurbaşkanımızı halka seçtirmek, iki sandığı aynı anda milletimizin önüne koymak'' dedi.

''Bu çerçevede, cumhurbaşkanı seçimi için milletvekilliği seçimiyle ilgili
olarak her iki teklife de biz zaten hazırız. Yani, milletvekili seçimlerinin 4 yılda bir yapılmasına hazırız, cumhurbaşkanı seçiminin milletimiz tarafından 5
artı 5 sistemiyle yapılmasına da hazırız.

Hiçbir endişemiz yok. Zaten bu konular bilinen ve hazırlığı yapılmış konulardır. Fakat televizyonlardan falan izlediğiniz gibi, bu işi yaşamayanlar,
'efendim bunu nasıl bu kadar kısa zamana sıkıştıracaklar, nasıl yapacaklar'
diyor. Sizin derdiniz bu değil ki... Bunlarla ilgilenmiyorsunuz ki... Ama bu
parlamento bunlarla yatıyor, bunlarla kalkıyor.

Şu anda milletvekillerinin 4 yıllık bir seçim sürecine yönelik olarak seçilmesi, cumhurbaşkanı seçimin 5 artı 5 sisteminde yapılması dün alınmış bir
karar değil ki...Yıllar yılı, bizden önceki iktidarlar döneminde de tartışılmış bir karar. Bunlar bilinmeyen şeyler değil. Yani uzayda yeni bir keşif yok. Bunlara parlamento hazır, dağarcığımızda bunlar bekliyor, bunlar var.

Yeter ki bu konuyu işleyenler adım atmakta samimi olsunlar. Bu adım atmakta samimi iseler mesele yok. ''