Demokrasi ve hukuk devleti kuralları ihlal edilmemelidir
Ahmet Özer, 1960 yılında Van'da doğdu. Hacettepe Üniversitesi'nde felsefe bölümü birincilikle bitiren Özer, siyasi yaşamına 2004 yılında SHP'den Van Büyükşehir Belediyesi aday adayı olarak başladı. 2024 yılında CHP'den Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Esenyurt için Belediye Başkan adayı olan Özer yüzde 49 oranında oy alarak sandıktan birinci çıktı. 30 Ekim 2024 tarihinde Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "terör örgütü üyeliği" soruşturması kapsamında gözaltına alındı, tutuklandı.
Soru şu: 10 yıldır terör örgütleriyle ve kırmızı bültenle aranan teröristlerle telefon görüşmeleri yapan Ahmet Özer aday olduğunda,
Aday olmasına izin verildi.
Belediye başkanı seçildiğinde,
Neden sessiz kalındı, üzerinden 6 ay geçmesi beklendi.
Ahmet Özer’in düşünce ve fikir dünyasında Kürt sorununa yaklaşımı, CHP’nin fikirleri ile örtüşmediği gibi var olan bu fikirleri, CHP’nin tabanının kabullenmesi mümkün değil.
Konunun bağlamından kopmadan esas meseleye gelmek istiyorum:
Ahmet Özer, CHP ve DEM birlikteliğinden doğan bir aday. Hatta DEM görünümlü CHP’li. Fakat
İşin sonuna bakacak olursak; Ahmet Özer, CHP’li belediye başkanı olarak Esenyurt’u yüzde 49 oy oranıyla almış ve koltuğa oturmuştur.
Böyle bir ismin CHP’sinin belediye başkanı olmasında bir acayiplik yok mu?
CHP’nin temel değerlerine aykırılık yok mu?
Özer’in Silivri ceza evine gönderilmesi sonrasında CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özelden bir açıklama geldi.
"Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer, bu sabaha karşı yapılan operasyonla gözaltına alındı. Süreci yakından takip ediyorum. Yıllarca kamuda ve akademide üst düzey görevlerde bulunmuş, Daha 6 ay önce aday olurken ilgili makamlardan temiz kâğıdı almış, Girdiği seçimlerde Esenyurt’lu seçmenlerin büyük teveccühü ile göreve gelmiş bir bilim insanı, kanaat önderi ve siyasetçiye yapılan muamele haksız, iddialar ise temelsizdir. Bu yaşananlar son birkaç haftada yaşananlardan bağımsız değildir. Çirkin oyunu, büyük kumpası görüyoruz. Ne parçası oluruz ne size teslim oluruz." ifadelerini kullandı.
Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'da sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. İmamoğlu açıklamasında, "Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer, bu sabah gözaltına alındı. Süreci titizlikle takip ediyoruz. Devlette görev yapmış, üniversitelerde dekanlıktan rektör yardımcılığına kadar üst düzey çalışmalarda bulunmuş Sayın Özer, kıymetli bir bilim insanı ve yerel yöneticidir. Türkiye, siyasilere, bilim insanlarına karşı sabah ev baskınlarının yapıldığı bir ülke olmaktan çıkmalı" ifadelerine yer verdi.
Yapılan operasyonun içeriğini bakanlık, savcı, hâkim bilir. Ancak fiili olarak yapılan yanlışlar bulunmaktadır.
Sakıncalı bir aday adayının başkanlık iddiasında bulunmasına neden izin verildi, 31 Mart yerel seçiminde oldukça yüksek bir oy oranıyla belediye başkanlığını kazanmış olmasının üstünden 6 ay geçmesi niçin beklendi, 29 Ekim’de İstanbul Valiliği’nin Cumhuriyet’in 101. Yılı resepsiyonuna katılan Ahmet Özer’in 30 Ekim’de evinden ailesinin yanından alınıp götürülmesi ne kadar doğru?
İfadeye çağrılıp gereğinin yapılması hukuka daha uygun değil mi? Esenyurt ilçesinde başkanına oy vermiş olan halkın iradesine saygı göstermek adına daha doğru olmaz mıydı? Seçilmiş bir belediye başkanını itibarsızlaştırmak hukuki anlamda usul hatası olarak görülebilir. Bir de üstüne hızlıca kayyum ataması yapmak akıllara başka soruları getirebilir.
Demokrasi ve hukuk devleti kuralları ihlal edilmemelidir. Hukuk hepimiz için adil bir şekilde uygulanmalıdır.