Başbakan'a terbiye sınırlarını aşacak hakaretler saydıran Mustafa Akaydın'a en sert cevap Adnan Berk Okan'dan geldi.
Abone olAdnan Berk Okan
İNTERNETHABER.COM- Demokrasi bir “kültür” değeridir. Eğitimle de öğrenimle de ilgisi yoktur.
Birkaç üniversite bitirmiş, adının önüne akademik kariyer unvanları almış, binlerce kitap okumuş, onlarca kitap yazmış ve çevresinde “aydın/entelektüel” olarak tanınan biri, demokrat olmayabilir…
Kendi düşüncesinden başka diğer bütün düşüncelerden nefret edebilir; tek doğrunun kendi penceresinden gördükleri olduğunu iddia edebilir…
Oysa…
Fukara bir Hint köylüsü belki de ilkokul eğitimini bile yapmamış olsa da; hem kendi seçtiği hem de kendisinin oy vermediği ama diğer yüz milyonlarca yurttaşının oy verdiği siyasetçilere derin saygı duyabilir ki duyuyor da…
Bu girişi; Antalya’nın “Profesör” akademik unvanına sahip belediye başkanı Mustafa Akaydın’ın “demokrasi özürlü” biri olduğunu anlatabilmek için yaptım…
Girişte yapmaya çalıştığım demokrasi kültürüyle ilgili analize nasıl da “cuk” uyduğunu görün diye…
Adının önünde, “çok okumuş, çok eğitilmiş, çok bilgili” olduğunu gösteren “Prof.” unvanı olan Mustafa Akaydın; Antalya’da, 19 Mayıs bayramı fener alayı için yaptığı konuşmasına tam bir “despot” gibi başlıyor
Neden mi?..
Halka, "Bu geldiğiniz durumdan kendinizi mutlu hissediyor musunuz?" diye yönelttiği soruya cevap gelmesini beklemeden; "Ben hissetmiyorum, siz de hissetmiyorsunuz” karşılığını veriyor da ondan…
“Bu memlekete Komünizm gelecekse onu da biz getiririz” diyen CHP kafası, halkın memnuniyet veya memnuniyetsizliği konusunda da kararı kendi veriyor yani…
Gerçi ondan sonra söyledikleri bir görüştür ve milyonlar tarafından “doğru vallahi” diyerek onay da görebilir…
Ama…
Daha sonra; “Biz ipleri Obama'nın elinde Başbakan istemiyoruz. Biz işi bitince tuvalete süpürülecek Başbakan da istemiyoruz. Biz adam gibi adam istiyoruz, adam gibi adam” deyişi; bu ülkenin 20 milyondan fazla seçmeni tarafından başbakanlığa lâyık görülmüş, siyasi icraatlarına katılmasanız da çalışkanlığından, iyi niyetinden, risk alma yeteneğinden şüphe duyamayacağınız Başbakan’ına söylenecek sözler değil…
Yakışıksız…
Düzeysiz…
Küfürden beter…
Anti demokrat…
Yazık…
Hem de çok yazık…
Menderes Türel gibi bir beyefendiden sonra Antalyalı Mustafa Akaydın gibi despot, kaba, düşük düzeyli bir belediye başkanını hak edecek ne gibi bir hata yaptı acaba?..
Neyse…
Antalyalı zaten Menderes Türel’e yaptıkları haksızlıktan dolayı bin pişman…
2009 seçimlerine giderken Erdoğan’a kızan bazı Antalyalı eski DYP’liler ve ANAP’lılar Akaydın’ı ödüllendirip, Türel’i cezalandırmışlardı…
Şimdi ise seçim sandığının önlerine konacağı ve yaptıkları fahiş yanlışlığı düzeltmek için oy kullanacakları günü iple çekiyorlar…
Kendi ülkesinin başbakanını “kukla” olarak tanımlayan ve sifonla süpürülmeye lâyık gören bir belediye başkanına verilecek en büyük ceza da zaten seçim sandığına gömülmektir…
adnanberkokan@gmail.com
CHP'li Başkan Mustafa Akaydın, Başbakan'a terbiye sınırlarını aşacak hakaretler saydırdı.
ÖNCEKİ HABERLER
