Demirtaş,Türkiye’ye barış vaat ediyor!
‘’Neden Demirtaş?’’ sorusunun tek ve basit cevabı vardır aslında…’İyi insan’ olduğu içindir.
‘’HDP’ye neden oy verdim’’ konulu bir köşe yazısı ön hazırlığı yaparken(şimdilik arşivimde) Diyarbakır-Amed-HDP mitingindeki patlamayı Twitter’dan öğreniyorum.
Olayla ilgili gelişmeleri takip etmeye başladığımda, 4 kişinin öldüğü ve 400’e yakın kişinin yaralandığı bilgilerine ulaşıyorum.
Yaralılardan birinin görüntüsü twitter'a düşüyor... sağ bacağı kan içinde, oturduğu yerden zafer işareti yapan bir adam…
Belki de sağ bacağını kaybedecek…
Ama umurunda değil…O ’zafer’in yakın olduğunu müjdeliyor.
Diğer 400’e yakın yaralının ne halde olduğunu bilmiyoruz…
İkisi polis dört ölü.
Soruyorum, ilgililere!
Ölenlerin hesabını kim verecek?
Ölenlerin yakınlarının parçalanan yüreklerini n’apıcaz..!
Peki yüzlerce yaralının hesabı verilecek mi?
Hiçbir seçim bir candan daha kıymetli olabilir mi..!
İşte bunları sorgularken; ‘Hay sizin seçiminize…’ diyorum.
Kirli düzeninize de, kirli siyasetinize de, kirli oyunlarınıza da lanetler olsun..!
Bakınız Sayın Seçmen;
Bir takım çıkarlar için insanların öldüğü-ölüm ve göz yaşı üzerinden siyaset yapıldığı, dindar(!)ve kindar bir neslin hükmettiği ülkemiz, ne yazık ki can çekişiyor…
Yoğun bakım ünitesinde olan bu ülkeye yardım etmeniz için, tek göreviniz var, o da, 7 Haziran’da oy’unuzu kullanmanız.
Mutlaka oy kullanın ama..
Lütfen bu kirli düzenin değişmesi için oy kullanın..!
Neden Demirtaş?
Ülkemizin gidiaştı her ne kadar karanlık bir tablo gibi görünse de, güzel günlerin çok uzakta olmadığını biliyorum.En azından inanıyorum.
Ve bu barışla olacak.
Kürt, Türk, Ermeni, Çerkez, siyah-beyaz, açık-kapalı, kızlı-erkekli, nikahlı-nikahsız, sağcı-solcu, dindar-ateist, heteroseksüel-homoseksüel, demeden…
…Ötekileştirenlere, bölücülük ve ayrımcılık yapanlara, itaa-biat etmeyenleri hedef gösterenlere, kocaman bir nanik yaparak, zaferi biz kazanacağız.
Çünkü iyiler her zaman kazanır.
‘’Neden Demirtaş?’’ sorusunun tek ve basit bir cevabı vardır aslında…
’İyi insan’ olduğu içindir.
Bu kadar saldırıya, yalana ve iftiraya rağmen,sükünet çağrısı yapan biri var karşımızda.
Siyasetin tuvalet klozeti tartışmalarına kadar düştüğü ülkemizde, aklı başında, barış yanlısı bir lidere ihtiyacımız olduğu ayan beyan ortada...
‘’Hiç kimse provokasyona gelmemeli, tuzağa düşmemeli. Hiçbir parti, hiçbir kesim düşmanımız değildir’’ diyerek, arkasında olanların ve destekleyenlerin umudunu yeşertmeye devam ediyor Demirtaş.
Gerçek şu ki; Demirtaş, ülkesinden umudunu kesen, ötekileştirilen,baskı altında tutulan, özgürlüğü kısıtlanan kesime ilaç gibi geldi.
Demirtaş’ın, dürüst bir siyasetçi olması,şeffaf-doğal-hümanist yapısı, kötülüğü ezdi geçti.
Onun ’Saf çaba’sını görmezden gelmeyin…
Ve kötülere karşı asla pes etmeyin.
Diğer taraftan;
Fındık kadar beyniyle köşe kapmış bir şakşakçının-soytarının, ölenler üzerinden zevzek zevzek espri yaptığı bir düzende; susmak, muktedir olanı desteklemek, oy kullanmamak, korkaklıktır-haysiyetsizliktir-sorumsuzluktur-yapılan tüm usulsüzlüklere ortak olmaktır.
Şimdi Dante’nin ünlü heykeli gibi oturun-düşünün ve sorun kendinize; ‘Ben bu vebalin altından nasıl kalkarım?’
Kürtler barış istiyor!
Daha dün süreç yürüttükleri sorun için oy uğruna ‘Kürt sorunu yoktur’ denilmedi mi?
Bu gel-git siyasetine alıştığımızdan-günlük rutin kaosları-açıklamaları sineye çeker olduk.
Konu şu: Kürtler barış istiyorlar…
Bizim yapmamız gereken, uzanan o eli tutmak…
Sayın okuyucumu; faili belli trajedilerden ‘kim yararlanacak, seçimi nasıl etkileyecek’ başlıklı derin analizlerde boğulmamaya davet ediyorum.
Her eylemde ilk aklımıza gelen ‘doğrudur.’
Derin analizler bizi doğrudan uzaklaştırır.
Dolayısıyla birilerini aklamak-birilerini karalamak için çabalamayın-beyninizi yakmayın.
Yazıktır.
İlk Türk bayraklı miting...
Bombalanan miting, Kürt hareketinin Diyarbakır’daki ilk Türk bayraklı miting’iymiş.
Kürtler, Türk bayraklarıyla, ‘barışa hazırız’ mesajı verdiler.
Birileri barış sürecinden vazgeçmiş olsa da, asıl süreç şimdi başlıyor.
Barış artık ülkemizde engellenemeyecek..!
Bir arada hesapsızca yaşayacağımız, ötekileştirilmediğimiz, göçe zorlanmadığımız, hedef gösterilmediğimiz,susturulmadığımız, özgür bir Türkiye için 'barış kazanacak' diyorum.
Artık bu topraklarda, kirli siyaset uğruna bir kişinin dahi canının yanmasını istemiyorsanız barış yanlısı olacaksınız.
Demirtaş bugün bize unuttuğumuz ‘Barış’ kelimesini hatırlattı.
Barış; Kötülüklerden, kavgalardan, savaşlardan kurtuluş, uyum-birlik-bütünlük-sükunet-sessizlik ve huzur içinde yaşamak anlamına geliyor.
İşte çözüm bu!
Demirtaş bu ülkeye, ‘Barış’ vaat ediyor.
Yani, ‘huzur’ vaat ediyor.
Barış için-insanlık için-kardeşlik için-özgürlük için…
Vicdanınızı dinleyerek oy kullanın.
Çünkü;
‘En rahat yastık, iyi bir vicdandır!’