BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA

Demirtaş'tan İmralı için şok talep!

BDP Eş Başkanı Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu.

Abone ol

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye teslim edildiği 15 Şubat 1999'un yıldönümünde tartışma yaratacak sözlerle Kürt sorununda barış formülünü açıkladı. Öcalan'ı 'isyan lideri' olarak tanımlayan Demirtaş,"İmralı sistemi terk edilmeli, İmralı kapatılmalıdır. Son Kürt isyanının barışla sonlandırmak istiyorsanız, isyanın liderine uygun şekilde yaklaşmak zorundasınız" dedi.

Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasının ardında uluslararası bir komplo olduğu da söyleyen Demirtaş, "O gün dönemin başbakanı çıkıp da 'Bu operasyonu biz değil, CIA yaptı' diye açıklayamadı" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın bugünkü grup toplantısında Mısır'la ilgili sözlerini de sert dille eleştiren Demirtaş,"Halkı enayi yerine koymayın' dedi.

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın parti grubunda yaptığı konuşmanın gündeminde Öcalan'ın yakalanışının 12'nci yıldönümü ve Kürt sorunu vardı.

15 ŞUBAT 1999 İDDİASI

"Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Türkiye'nin yıllarca Kenya'da başarılı bir operasyon yaptığı anlattı. 'Hayır bu operasyonu biz yapmadık, CIA yaptı' demediler. 'İşin içinde İsrail vardı' demediler.  O gün bu gerçekler açıklanmış olsaydı bugün Büyük Ortadoğu Projesi'nin eşbaşkanı bir başbakanımız olmazdı. Bugün AKP iktidarda olmazdı, AKP bugün var olmazdı. Öcalan Türkiye'ye bir iç savaşın çıkacağı öngörüsüyle teslim edildi. Bunun karşılığında Rusya'dan İsrail'e kadar Türkiye'nin bir çok ekonomik kaynağı bu ülkelere peşkeş çekildi. 2002'de AKP'de 15 Şubat'ın nimetlerinden faydalandı. 12 yıllık dönemin 9 yılını kullanan AKP çözüm için irade ortaya koymamıştır. "

İSYANIN LİDERİNE UYGUN DAVRANIN

Kürt sorunun çözümü için İmralı'yı adres gösteren Demirtaş, "Kürt sorunu etnik bir çatışmaya varmadan diyalogla çözülebilir" dedi.

"Sayın Öcalan'ın iç barış için önemli bir rolde olduğu kabul edilmelidir. İmralı sisteminden, hücre sisteminden vazgeçilmelidir. İmralı kapatılmalıdır. Madem Sayın Öcalan sıradan bir tutuklu değil, çözüm de buna uygun olmalıdır. İsyan liderlerine yaklaşım tüm dünyada bellidir. Son Kürt isyanını barışla sonlardırmak istiyorsanız, O isyanın liderine de uygun sekilde yaklaşmak zorundasınız. Türkiye'nin zaferi olarak gösterilen bu komplo Türkiye'yi aslında esir almaktır. İmralı'da 12 yıldır tutsak tutulan tek şey Türkiye'nin geleceği olduğu anlaşılmalıdır."

HALKI ENAYİ YERİNE KOYMAYIN

Başbakan Erdoğan'ın "Dünya susarken Mısır'la ilgili tavrımızı ortaya koyduk" sözlerini de sert dille eleştiren Demirtaş, "Mısır'ın püskülü ayağına dolanır, neye uğradığını şaşırırsın" sözleriyle Başbakan'a yüklendi:

"Bir hafta boyunca Mısır halkı ayaktaydı. Senin sesin çıkmadı. Ta ki Obama telefon açana kadar. Dikkat et! Mısır'ın püskülü ayağına dolanır, neye uğradığını şaşırırsın. Bu kadar halkı saf gören, halkı enayi yerine koyan bir anlayış olamaz. Mısır ve Tunus'la ilgili tek kelime etmediniz. ABD Mübarek'ten desteğini çekince konuşmaya başladın. Niye bugüne kadar bu diktatörler hakkında hiçbir çağrıda bulunmadın?"

BALYOZ VE ERGENEKON

Son günlerde Türkiye gündemini meşgul eden Balyoz Darbe Planı iddialarına ilişkin de konuşan Demirtaş, yargının giderek dinci elitlerin kontrolüne geçtiğini söyledi.

Yargıda yaşanan krizinin temelinde güç savaşı yattığını söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:

"Yargı'daki durumun özeti şudur: 'Kemalist elitler yargıdan tasviye olurken dinci elitler yargıya hakim olmaktadır.'. Demokrasi, yargı bağımsızlığı tamamen yalandır. Yargı bir siyasi elitinden başka bir siyasi elitin hükmüne giriyor. Bize de taraf olacaksın diye dayatılıyor. Deniz Gezmiş'i asanda Uğur Kaymaz'a beraat veren de bu zihniyettir. Eğer darbeyle yüzleşmek fikri gerçek olsaydı e- muhtıracılara zırhlı araç verilir miydi?"

KOMİSYONUN KENDİSİ KAYIP

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumartesi Anneleri'yle yaptığı görüşme sonrası kurulan komisyonu ise tanımadıklarını açıkladı. Demirtaş,"Galatasaray Lisesi önünde coplanan anaları görmediniz. Şimdi bir komisyon kurulmuş, benim dönemimde kaybolan kişi hakkında soruşturma yapsın diyorlar. Önceki kayıplar önemli değil. Adalet Komisyonu'nda BDP'nin üyesi olmasınak karşın ısrarla BDP'li üye komisyona girmesin diye uğraşıyorlar. MHP'li üyeyi ise habersiz üye yaptılar, MHP'li üye de istifa etti. Bu komisyonun kendisi kayıp, zihniyeti kayıp" dedi.