HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Facebook'ta 1 Kasım seçimleri için iddialı konuştu, 100 milletvekilini aşabileceklerini söyledi.
Abone olHDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran'da baraj konusundaki psikolojik sınırın aşıldığını söyleyerek 1 Kasım seçimlerinde 100 milletvekilinin üzerine çıkmayı hedeflediklerini söyledi. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde HDP'nin tek başına ya da koalisyonla iktidara geleceğini de ileri süren Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da HDP'ye karşı ülkeyi kamplaştırmakla suçladı.
Selahattin Demirtaş, Facebook üzerinden canlı yayına katıldı takipçilerinin sorularını cevapladı. Türkiye'de merkez medyanın büyük baskı altında olduğunu ve bazı gazeteciler ile TV programcılarının HDP'li yöneticileri canlı yayına çıkarmak istediklerini; ancak bunu yapamadıklarını iddia eden Demirtaş, bu nedenle sosyal medyayı kullandıklarını söyledi.
"CİDDİ OY ARTIŞI OLACAK"
1 Kasım'daki hedeflerinin sorulması üzerine konuşan Demirtaş, ciddi bir oy artışı beklediklerini ve 100 milletvekilinin üzerine rahatlıkla çıkabileceklerini söyledi. İşte Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları;
"Barajı aşmak bizim için imkansız değildi; ancak psikolojik bir sınırdır. 7 Haziran'da bunu başardık, artık HDP Türkiye'nin merkez bir partisi haline gelmiştir. Amacımız demokratik bir iktidar oluşturmaktır. İktidarın da tıpkı toplum gibi çoğulcu olmalıdır. Mezhepçi, cinsiyetçi ve otoriter bir iktidar anlayışı Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmez. HDP tüm bu eksikleri ve hataları gören ve gideren bir iktidar amaçlamaktadır.
"HDP'Lİ GENÇLER ÜLKEYİ YÖNETECEK"
HDP bir fantazi değildir ve önümüzdeki 10 yıl sonra mutlaka iktidar olacaktır. Tek başına olmasa da mutlaka önümüzdeki dönem koalisyon ortağı olarak bu ülkeyi yönetecektir. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde HDP'li gençler ülkeyi yönetecektir.
1 Kasım'da 7 Haziran'dan bizim açımızdan daha iyi bir sonuç çıkacaktır. Kendini, darı ambarında görenler de kazın ayağının böyle olmadığını daha iyi anlayacaktır. HDP, baskı ve tehditlerle kontrol altına alınabilecek bir parti değildir. Tek başına iktidar olup, ülkeyi tek adamla yöneteceğim diyenler HDP'nin karşısında ya tarihten silinip gidecekler ya da kendilerini düzeltmek zorunda kalacaktır.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A YÜKLENDİ
Kendisi eminim ki çok bizden bahsederken, tüyleri diken diken oluyordur. Konuşmalarında, mimiklerinde, ses tonunda bu çok iyi anlaşılıyor. Bu meseleyi kişiselleştiriyor. Bu yakışmıyor. Ben ve Tayyip Erdoğan arasında bir sorun yok. Uzun yıllardır kendisi tek adamlık hazırlığı yaparak, suç ve günah işleyerek bu noktaya gelmişken HDP'nin başarısıyla bu son bulmuştur.
"MUHTARLARA ÜZÜLÜYORUM"
"Yerli ve milli değiller" derken vatan haini olarak gösterme gayretindedir. Ben mevzuyu kişiselleştirmedim. Sadece bizi değil tabanımızı etkiliyor. Bizim üzerimizden kurduğu dil, milyonları öfkeye, kamplaştırmaya, kendi gücünü tutmaya çalışıyor. Erdoğan, ülkenin cumhurbaşkanı olabilir ama bize boyun eğdirebilecek güce sahip değildir. Hangi gücünü kullanırsa kullansın sonunda bir Cumhurbaşkanıdır. İstediği kadar muhtarları alıp konuşsun. Ben kendi adıma muhtarlara çok üzülüyorum. Her hafta onu dinlemek zorunda kalıyorlar. Onlara geçmiş olsun diliyorum.
"SARAY'DAN GİZLİ GİZLİ İZLİYORDUR"
İzliyordur, gizli gizli bir köşeden bizi dinliyor olabilir. Herhalde danışmanlarına soruyordur bu alanı nasıl yasaklayabiliriz. Gördüğünüz gibi bir cep telefonu ile dünya ile iletişim kurabiliyoruz. Gençliğin ruhu muazzam bir dinamizme sahip. Vazgeçmek lazım, gençlerle uğraşmaktan."
"BÜNYEMİZDE SOSYALİST DE VAR DİNDAR DA VAR"
Seçim barajı nedeniyle emanet olarak diğer partilerde bulunan vekilliklerimizi geri almaya başladığımız için korkuyorlar. Diğer yandan demokratik çoğulculuk açısında diğer partilerden çok farklıyız. Kendimizi, sosyalist, dindar ya da Kürt hareketi olarak tanımlamıyoruz ama bünyemizde sosyalist, dindar, Kürt, yeşilci gibi parti ve şahsiyetler var. Haliye HDP'nin bu modeli karşısında kendisini yenileyememiş partilerin korkması çok doğal.
"HDP BİR KİŞİYİ BAŞKAN YAPTIRMAMA PARTİSİ DEĞİL"
(Seni başkan yaptırmayacağız sloganı kampanyda kullanılacak mı?) Geçen seçimde başardık bunu ve O'nu Başkan yaptırmadık. Bu seçimde nasıl bir Türkiye istediğimizi öne çıkartmalıyız. Demokratik bir devlet modelini kampanya boyunca anlatmak istiyoruz. HDP bir kişiyi başkan yaptırmamak üzerine kurulmuş bir parti değil.
ERDOĞAN'A BAĞLAMA CEVABI
(Erdoğan'ın Demirtaş'ın bağlama çalması konusundaki sözleri) İnanç, din, yaşam tarzı mevzuları bizim açımızdan çoğulcu demokrasinin temel ilkesidir. Bu Alevi toplumu için de geçerlidir. Bir inancın haklarını savunmak için kendimizi o inanca yakın hissetmemiz de gerekmiyor. İnsan olmak gerekiyor bunun için. Asgari insanlık şartıdır bu. Sadece Alevilik mevzusu değil bu. Bağlama konusuna gelince... Bağlama Anadolu'da yaygın olan bir enstrümandır. Bağlama aracılığıyla toplum yıllarca kendi arasında iletişim kurdu. İnançlarını, görüşlerini, duygularını nesilden nesile taşıdı. Ben bu anlamda bağlamayı çok seviyorum. Dikkat ederseniz Saray'ın en nefret ettiği şeylerin başında geliyor bağlama. Çünkü bağlamanın bu yönüne tahammül edemiyor. Cumhurbaşkanı'nın saldırgan tutumunun nedeni topluma özgürlük vadetmemizdir.
CHP İLE KOALİSYON
CHP ile koalisyon konusu seçim sonrası konuşulacak bir konu. Ama biz hiç bir partiye de kapalı değiliz bu anlamda. Tabi biz bir iktidar seçeneği üretecek bir çalışmayı esas almalıyız.
SUİKAST ENDİŞESİ VAR MI?
Ölüm korkusunu yenmeden böyle bir alanda böyle bir mücadele veremezsiniz. Biz tedbirlerimizi alarak çalışma yürütüyoruz. Korkacak bir şey olduğunu da düşünmüyorum.
"TÜRKİYE BİR SÜRE KOALİSYON İLE YÖNETİLECEK"
1 Kasım'da muhtemelen yine koalisyon çıkacak sandıktan. Bu defa koalisyon kurulacaktır. Saray da bunu engelleyemez. Türkiye bir süre koalisyon ile yönetilecek. Kutuplaşma ve gerilimi bitirmek için koalisyon olumlu da olabilir. Toplum buna hazır. Bu durumda birilerinin A B C planları devre dışı kalacaktır. Siyasetçilerin ilkeli olması bu anlamda önemlidir. Davutoğlu ya da başka bir isim AKP'nin başında olsa da koalisyon için cesur olmalı."