BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,48
ALTIN 2.924,12
HABER /  POLİTİKA

Demirtaş'tan hükümete 3 şart

BDP Eşbaşkanı Demirtaş, çözüm sürecinde kapsamlı görüşmelere başlanabilmesi için gerekenleri sıraladı.

Abone ol

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, ABD temasları kapsamında partisinin başkent Washington'daki temsilciliğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi.

ABD ziyaretinden hükümete çözüm süreci için şartlar koşan Demirtaş, Öcalan'ın dış dünyayla temasını, akil insanlara benzer bir komisyonun kurulmasını ve AB'ye benzer siyasi yapılanma modeli taleplerinde bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Victoria Nulland ile 45 dakika süren verimli bir görüşme yaptıklarını söyleyen Demirtaş, görüşmede Türkiye'deki çözüm sürecinin konuşulduğunu , Suriye ve Rojava'daki gelişmelere ilişkin BDP'nin görüşlerini aktardıklarını söyledi.

Çözüm sürecinde tıkanıklığa işaret eden Demirtaş, kapsamlı görüşme sürecine geçilebilmesi için üç ayrı mekanizmanın devreye sokulması gerektiğini savundu.

Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın dış dünyayla temasının kolaylaştırılması, Türkiye içinden gözlemci olarak sivil bir inisiyatifin sürece müdahil olması ve hükümetin takvimlendirilmiş projeyle masaya gelmesi gerektiğini söyledi.

ÖCALAN'IN DIŞ DÜNYAYLA TEMASI

"Özellikle medya mensuplarının, avukatlarının, ailesinin, BDP heyetinin ve başka siyasi heyetlerin de adaya gidişinin kolaylaştırılması, gidişine izin verilmesine kolaylık sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Abdullah Öcalan'ın dışarıyla temasının bugün Türkiye'de diğer mahkumlarla karşılaştırıldığında kısıtlı olduğunu söyleyebiliriz."

GÖZLEMCİ SIFATIYLA SİVİL KOMİSYON

"Şu anda tartıştığımız mevzu Türkiye'de akil insanlar komisyonuna benzer, Türkiye içinden bir komisyonun gözlemci sıfatıyla oluşması ve sürece müdahil olmasıdır. Bu aşamada sivil bir kurul olarak devreye girerse süreçte önemli bir rol oynayabilir. Ama sonraki aşamalarda, özellikle silahsızlanma aşamasına geçilirse belki bu durumda üçüncü devletlerin veya uluslararası mekanizmaların devreye girmesi tartışılabilir. Bugün konuştuğumuz Türkiye içinden üçüncü bir sivil gözlemci olmasıdır."

"YENİ SINIRLAR ÇİZMEDEN ÇÖZÜM"

Demirtaş, Kürt sorunu tartışıldığında sürekli "Bölünecek miyiz " sorusunun gündeme getirildiğini belirterek, yeni sınırlar çizmeden de çözümün sağlanabileceğini anlattı.

"Türkiye'deki Kürtlerin bölüp parçalama gibi bir niyeti yok" diyen Demirtaş, "Tam tersine Kürdistan dört parçaya ayrılmış durumda ve Kürdistan'ı dört parçaya ayıran sınırların giderek anlamsızlaşması gerekiyor. Esnek sınırlara dönüşmesi gerekir. Avrupa Birliği'ne benzer modellerin tartışılması lazım. Yoksa biz yeni sınırlar çizerek veya sınırları değiştirerek Kürt sorununu çözme niyetimiz yok" ifadesini kullandı.

"UMUTSUZ OLUNMAMASI GEREKİYOR"

AK Parti hükümetinin süreçte attığı adımları yetersiz bulduklarını savunan Demirtaş, hükümetin sürece oyalama veya kandırma amacıyla başlamadığını dile getirdi.

"Eğer hükümet pratik adım atmazsa süreç kendiliğinden bitmiş olur" yorumunda bulunan Demirtaş, umutsuz olunmaması gerektiğini anlattı. Demirtaş, "Müzakereler tabi ki sonsuza kadar sürmez. Makul süre diye bir şey vardır ve bu süre ülkenin ve bölgenin şartlarına göre kendiliğinden ortaya çıkar. Bizim bölge koşullarında işin uzama şansı yok, çünkü Suriye ve Irak'ta hızlı gelişmeler yaşanıyor. Çok uzun sürdürme opsiyonuna sahip değiliz. Ama çok kısa sürede de yüzyıllık sorunu çözmenin imkansız olduğunu biliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"KEŞKE AHMET KAYA SAĞKEN OLSAYDI"

Ahmet Kaya'ya verilen Cumhurbaşkanlığı ödülünün sorulması üzerine Demirtaş, bu konuda geç kalındığını söyledi. Demirtaş; "Aradan bunca yıl geçtikten sonra Cumhurbaşkanlığı makamının aslında özür mahiyetine gelebilecek bir yaklaşımla sevgili Ahmet Kaya'yı yılın sanatçısı ilan etmesi ve ödül vermesi anlamlı olmuştur. Gecikmiş de olsa bir devlet özrü olarak görülmelidir. Keşke daha erken yapılabilseydi, sağken yapılabilseydi" diye konuştu.