Cizre ve Sur'daki hak ihlallerini uluslararası yargıya taşıyacaklarını açıklayan Demirtaş, dokunulmazlıkların intikam hırsıyla kaldırılmak istendiğini söyledi.
Abone olDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin, "Yüzlerce defa açık çek verdik Hükümete, 550 milletvekilinin tamamının dokunulmazlığını kısıtlayalım. Anayasa maddesini değiştirelim, dokunulmazlıkların tamamını kısıtlayalım hepimiz için" dedi.
Demirtaş, Dünya Ticaret Merkezi binasında çeşitli siyasi parti ve kurumların yetkilileriyle bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmalarına yönelik soru üzerine, parlamentoya girdikleri 2007'den bu yana yaptıkları her konuşmanın ardından, Hükümetin dokunulmazlığı bir tehdit unsuru olarak gündeme getirdiğini savundu.
Hükümetin, kamuoyunun tepkisini, eleştirilerini kendi üzerinden atmak için dokunulmazlıkları tekrar tartışma konusu yaptığını öne süren Demirtaş, şöyle devam etti:
"Yüzlerce defa açık çek verdik Hükümete, 550 milletvekilinin tamamının dokunulmazlığını kısıtlayalım. Bu birinci teklifimiz. Anayasa maddesini değiştirelim, dokunulmazlıkların tamamını kısıtlayalım hepimiz için. Bunu kabul etmiyorsanız, parlamentoda bulunan dört gruba ait bütün dokunulmazlık dosyalarını parlamentoya indirelim, hepsini kaldıralım. Dokunulmazlık dosyası bekleyen bütün milletvekillerinin tamamını kaldıralım. Biz de 'evet' oyu vereceğiz, kendimizle ilgili de 'evet' oyu vereceğiz. Ama hırsız, yolsuzlukla suçlanmış, rüşvetle suçlanmış, yüz kızartıcı suçlar işlemiş ve bundan dolayı dokunulmazlık dosyası bekleyenleri ayıracaksınız, bizi konuşmalarımızdan dolayı dokunulmazlık tehdidiyle parlamentoya, komisyona sevk edeceksiniz, bu iki yüzlülüktür."
"DOKUNULMAZLIK HAMLESİNİN NEDENİ İNTİKAM HIRSI"
Demirtaş, dokunulmazlık meselesinin "intikam alma hırsı" nedeniyle sık sık gündeme getirildiğini ileri sürdü.
"Üç partiden anayasa mektubu gitti, sizin mektubunuz ne zaman gidecek, ne diyeceksiniz" sorusu üzerine Demirtaş, program yoğunluğu nedeniyle parti yöneticileriyle görüş alışverişi yapamadıklarını, hafta içi kendilerinin de Meclis Başkanı'na cevap yazabileceklerini söyledi.
Uzlaşma komisyonunun dört partiden oluşması gerektiğini, aksi halde bunun uzlaşma komisyonu olamayacağını ifade eden Demirtaş, kendilerinin tümüyle parlamentonun işletilmesi gerektiğini düşündüklerini bildirdi.
CİZRE'DE KİMYASAL SİLAH İDDİASI
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın, Cizre'de kimyasal silah kullanıldığı yönündeki iddiaları hatırlatılan Demirtaş, cenazelerin durumundan bu tür iddiaların ciddi olabileceğinin anlaşıldığını, bunların ancak patoloji ve kimyasal incelemelerin ardından ortaya çıkabileceğini kaydetti. Demirtaş, sağlıklı bir araştırma yapılmadığı iddiasında bulundu.
"ULUSLARARASI DÜZEYDE YARGIYA TAŞIYACAĞIZ"
Hükümete ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na eleştirilerde bulunan Demirtaş, Cizre ve Silopi'de yaşananlarla ilgili bir dosya hazırlattıklarını, bunu ulusal ve uluslararası düzeyde yargıya taşıyacaklarını kaydetti.
"Sur'dan çıkan çocukların, kayıp çocuklar olduğu iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna karşılık Demirtaş, çocuk yurdundan kaçan çocukların oraya gittiği şeklinde bilgiler olduğunu, kayıp çocuklardan kastedilen buysa yurttan kaçıp oraya giden çocukların tahliye edildiğini söyledi.
Soruyu yönelten gazetecinin, PKK'nın kaçırdığı söylenen çocukları kastettiğini söylemesi üzerine Demirtaş, "Çocukların ismi, cismi, ailesi bellidir. Hakkında ne işlem yapılmış, aile 'kaçırıldı' mı demiş, çocuklar kaçırıldığını mı söylüyor, ona bakmak lazım" dedi.
"SİLOPİ'YE ANCAK GİZLİ VE SESSİZCE GELEBİLDİ"
Kendisinin Diyarbakır'da, Başbakan Davutoğlu'nun Silopi'de cuma namazı kıldığı hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Demirtaş, cuma günü Ağrı'da programı olduğunu fakat AK Parti il teşkilatının, Başbakan Davutoğlu'nun geleceğini belirterek, iki programın çakışmaması için HDP il teşkilatına, programı ertelenmesinin mümkün olup olmadığını sorduğunu aktardı.
Kendisinin Sur'dan dolayı programı ertelediğini belirten Demirtaş, "Başbakan olduğu ülkenin bir ilçesine, ancak gizli gizli, sessiz sessiz girip çıkabilen bir Başbakan oranın ne kadar başbakanıdır" ifadelerini kullandı.
"BUYURUN CİZRE'DE MİTİNG YAPIN"
Başbakan Davutoğlu'nun, "Devletin kudretini gösterdik, şimdi şefkatini gösterme zamanı" dediği belirtilerek, değerlendirmesi sorulan Demirtaş, "Evet, kudretini çok iyi gösterdin maşallah. Bütün Silopi'yi, Cizre'yi, Sur'u, hepsini yıkmışsın. Bir kudret ancak böyle gösterilir. Fakat kudreti böyle olanın şefkatinden şüphe duyulur" görüşünü savundu.
Bu kudretin zora dayanarak elde edildiğini ileri süren Demirtaş, "Tank, topla yıkmazsanız oralara giremeyeceğinizi de biliyorsunuz. Başbakan olarak gidemeyeceğini de çok iyi biliyorsun. Madem Silopi'ye gittin, miting yapsaydın. Silopi halkı madem senin şefkatini bekliyor, Kaymakamlıkta açıklama yapıp kaçacağına, Silopi'de miting yapsaydın. Mesela Cizre halkı şefkatinizi bekliyor. Buyurun Cizre'de miting yapın. Coşkulu halk sizi karşılasın. Terörden kurtardınız orayı, insanları huzura kavuşturdunuz, güvene kavuşturdunuz Cizre'yi. Öyle demiyor musunuz? Haydi, buyurun Cizre'de, Silopi'de miting yapın ki o kurtardığınız insanlar sizi şefkatle karşılasın, siz de şefkatinizi devlet olarak gösterin."
ZAMAN'A KAYYUM YORUMU
Zaman gazetesine kayyum atanmasına ilişkin soru üzerine Demirtaş, konunun siyasi olduğunu, hukukla ilgisinin bulunmadığını savunarak, bu tür olaylara artık şaşırmadıklarını kaydetti.
Ülkenin iyi yönetilmediği eleştirisinde bulunan Demirtaş, AK Parti'de bütün bu olup bitenlerden rahatsız olan çok sayıda milletvekili bulunduğu iddiasını dile getirdi.
"SİNE-İ MİLLET GİBİ BİR GÜNDEMİMİZ YOK"
"Dokunulmazlık dosyaları Meclis'e gelirse sine-i millet tartışması HDP'nin gündeminde olacak mı" sorusu üzerine Demirtaş, Meclis'ten çekilmek gibi bir gündemleri, tartışmaları olmadığını söyledi.