Silah bırakma çağrısı sonrası Erdoğan'ın açıklamasına tepki gösteren Demirtaş, "Biz iki maymunu oynuyormuşuz. Heyetle aramızda hiçbir fark yok" dedi.
Abone olHalkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın, silah bırakılması yönünde PKK'ya yaptığı çağrıyı değerlendirerek, "PKK'ya silahı bıraktıracak olan AKP değil, HDP'dir. Bu bize kısmet ve nasip olacak" dedi.
Türkiye'ye demokrasiyi getirecek partinin de HDP olduğunu savunan Demirtaş, "Biz iki maymunu oynuyormuşuz. Heyetle aramızda hiçbir fark yok. Biz bunu bir hakaret olarak kabul ediyoruz. Ayrıca iki maymun değil, üç maymundur. Demek ki yine birini götürmüşsünüz, götürmeye alışmışsınız" diye konuştu.
İSİM VERMEDEN HÜDA- PAR'A YÜKLENDİ
Yaklaşık bir saat konuşan Selahattin Demirtaş, ilk olarak, Kobani'de IŞİD ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren Batmanlı Mizgin ve yazar Yaşar Kemal'e rahmet dileğinde bulunarak, ölüm yıl dönümü nedeniyle Molla Mustafa Barzani'yi de unutmadıklarını söyledi. İsim vermeden HÜDA PAR'a yüklenen Demirtaş, şunları söyledi:
"Bazı partiler, Batman ve Diyarbakır'da listelerin son sırası için bile yarış halindeler. Onlar aç kurt olabilir ama siz onurlu Kürtsünüz. Bedava vekil hayalini yapanlara sesleniyorum; listenin birinci sırasındaki aday bile parlamentoya gitmeyecek. HDP bu topraklarda kendisi dışında kimseye siyaset iznini vermediğini söylüyorlar. El insaf. En fazla biz mağdur olduk. Bizler seçim dönemlerinde çalışmalarımızı yapamadık, baskı gördük. İktidar partisi dahil olmak üzere ve bir dönemler burada Hizbul kontra faaliyetiyle çıkıp infazlar yapanlar, şimdi çıkmışlar, 'HDP bize siyaset yaptırmıyor' diyor. Siz kendi arkadaşlarınıza bile tahammül etmediniz. Kendi içinizde, sizden farklı düşünenleri tek tek infaz ettiniz. Hizbul kontraya şimdi soruyorum; kendi siyasi dava arkadaşlarınızdan kaçını infaz ettiniz, kaçını domuz bağıyla öldürüp mezar evlere gömdünüz? Onu açıklayın bakalım. Siz kendi dava arkadaşlarınıza bile siyaset yaptırmama konusunda vahşet uyguladınız."
'HDP'YE DESTEK VEREN KESİMLERE TEHDİT MESAJLARI GÖNDERMİŞLER'
Batman ve Diyarbakır'da HDP'yi hedef alan ortak bir çalışma yürütüldüğünü savunan Demirtaş, Ankara'dan bu kentlere gelen bazı danışmanların, HDP'ye destek veren kesimlere tehdit mesajları gönderdiğini kaydetti. Bu çalışmaları yapan danışmanların isimlerini bildiklerini anlatan Demirtaş, şöyle konuştu:
"Şimdi AKP ile elele işbirliği içerisinde, kendileri dışındaki herkesi, özellikle de bu topraklarda halkların özgürlüğü ve halkların bir arada, eşitçe yaşaması için siyaset yapan HDP'yi hedef alan bir ortak çalışma yürütülüyor. Bazı danışmanları Ankara'dan Batman'a ve Diyarbakır'a göndermişler. Bizimle hareket etmek isteyen, bize destek verip HDP çatısı altında buluşmak isteyen kesimlere doğrudan tehdit mesajları göndermişler. Diyarbakır ve Batman'a gelip bu çalışmayı yapan danışmanın ismini de biliyoruz. Kimlerle görüşüp, ne vaat ettiklerini ve hangi tehditleri yaptıklarını biliyoruz. İşte bu leş kargaları ve çakal sürüsü var ya; 'HDP barajın altında kalsın da bedava milletvekili olalım' diyenler var ya, onlara şunları vaat ediyorlar; 'Bu bölgede Fethullah Gülen cemaatinden boşalan kadroları size verelim. Devlet içerisinde size kadro dağıtalım. Size KÖYDES ve AB projelerinden para verelim' diyorlar. 'Eğer HDP'yi baraj altında bırakıp, bizimle çalışırsanız rahat edersiniz. Yok HDP barajı geçerse ve AKP zayıflarsa bunun hesabını sizden sorarız. Bunun faturasını size ödettiririz' diye tehdit ediyorlar. Bizzat hükümet sözcüsü bunu koordine ediyor. Bu rüşvet ve tehdit pazarlığıyla teslim alamadıkları tüm kesimlere saldırı başlatacaklar. Bu çakal sürüsüyle her yerde provokasyon yapacaklar. Özellikle gençlerden rica ediyorum; bu provokasyonlara karşı dikkatli olun. Bunların amacı hükümetten aldıkları talimatı yerine getirmektir."
'ERDOĞAN'IN DEDİĞİ GİBİ BİR BAŞKANLIK SİSTEMİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
HDP'nin baraj sorunu olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bahsettiği gibi bir başkanlık sistemine izin vermeyeceklerini söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"HDP olarak temel görevimiz Türkiye halklarının umudu olduğu bir noktadayız. AKP'nin toplum üzerindeki tehdidini, baskısını kırmak ve durdurmaktır. Seçimde barajı geçeceğiz. İnşallah AKP tek başına hükümet kuramayacak hale gelecek. İşte o zaman yeni ve özgürlükçü bir anayasa, kalıcı bir barış, gerçek bir demokrasi kurulmuş olacak. Türkiye'nin önü açılmış olacak. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan'ın ifade ettiği gibi bir başkanlık sistemi ve rejimine izin vermeyeceğiz. Barajı aşsak da, aşmasak da 'Evet' demeyeceğiz. Başkanlık sistemine değil, Türkiye'nin yerel yönetimlerini güçlendirilmesine ihtiyaç var. Türkiye saltanata ve sultana ihtiyacı yok. Türkiye'de halkın yetkiye ihtiyacı var. Türkiye'nin padişahını yapmak için mücadele yürütmedik. Bu söylentilerimiz AKP'yi rahatsız ve huzursuz ediyorsa, bilin ki doğru yoldayız."
'PKK, SİLAH BIRAKMA KARARI ALIRSA BU BİZİ MUTLU EDER'
Abdullah Öcalan'ın çağrısını da değerlendiren Demirtaş, PKK'nın yapacağı kongre sonrası silah bırakma kararı almasının kendilerini mutlu edeceğini söyledi. Demirtaş, şunları söyledi:
"Biz PKK'ya silah bırakmasın demiyoruz. PKK kongresini toplayıp silah bırakma kararı alırsa bu bizi mutlu eder. Demokratik siyaseti güçlendirir. Bu kararı elbette destekleriz. Bizim açıklamaya ve ortak mutabakata itirazımız yok ama bizden istedikleri şeyi biliyor musunuz? Şu yarattıkları umudu, heyecanı, AKP oya dönüştürürken, buna engel olmayalım istiyorlar. Yüzde 15'le parlamentoya girmemiz halinde, işte o zaman kalıcı barış olur. PKK'ye silah bıraktıracak AKP değil, HDP'dir. Bu, bize kısmet ve nasip olacak. Türkiye'ye demokrasiyi getirecek olan HDP'dir. Sultanı, sarayı tek başına diktatör güçten HDP alıkoyacaktır. Bizim amacımız hükümetin yanlışlarını teşhir etmektir. Biz iki maymunu oynuyormuşuz. Heyetle aramızda hiç bir fark yok. Biz bunu bir hakaret olarak kabul ediyoruz. Bu hakareti aynı şekilde iade ediyoruz. Müzakere sürecinde kedi-fare oyununu oynamaktan vazgeçsinler. Fare gibi elimizden kaçmaya çalışıyorsunuz ama nafile. Er geç sizi yakalayacağız, bunu halka teşhir ve teslim edeceğiz. Ayrıca iki maymun değil, üç maymundur. Demek ki yine birini götürmüşsünüz, götürmeye alışmışsınız."