BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Erdoğan'ın 'morg bekçileri' suçlamasına yanıt verdi
Abone olBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hakkari'de 16 kişinin gözaltına alınmasının siyasi bir soykırım olduğunu savundu. Demirtaş, "Çünkü buranın duruşu, Hakkari'nin verdiği mesaj, Hakkari'nin siyasi kararlılığı devleti çıldırtıyor. Fakat bu da bir gerçektir. Çıldırsanız da, çatlasanız da, patlasanız da Hakkarililer Kürt ve Kürdüstani tavırlarından vazgeçmeyecekler. Devlet burada bitmiştir. Türkiye genelinde yüzde 50 oy alan bir iktidar, bir parti Hakkari'de polislerle kongre yapmak zorunda kalmıştır" dedi.
Hakkari'de dün polisin yaptığı eş zamanlı ev baskınlarında aralarında il Genel Meclis üyeleri, Belediye Meclis üyeleleri'nin de bulunduğu 16 kişinin gözaltına alınmasının ardından kente gelen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. BDP'li Hakkari Mliletvekilleri Esat Canan, Adil Kurt, Belediye Başkanı Fadıl bedirhanoğlu ve çok sayıda partilinin katıldığı basın toplantısında Demirtaş, Hakkari'nin siyasi kararlılığının devleti ve hükümeti çıldırttığını öne sürdü.
'BİZLER MORG BEKÇİSİ DEĞİL, BARIŞ ELÇİLERİYİZ'
BDP'lileri morg nöbeti tutmakta suçlayan Başbakan Erdoğan'a da cevap veren Demirtaş, "Biz niye çırpınıyoruz. Biz sizin evlatlarınız da ölmesin diye çabalıyoruz. Ama bu Başbakan çıkmış bizi morg bekçiliği ile suçluyor. Utanmıyor musun? Biz barış için gece gündüz alanlardayız, senin panzerinin önünde diz çöküyoruz. O cenazeleri morgdan almak suç değil, o cenazeleri morga göndermek suçtur. Asıl suçlu sensin. Gerillanın da, korucunun da, askerin de, polisin de ölümünden sen sorumlusun. Bunların kanı üzerinden siyaset yapan yine Başbakan'ın kendisidir."
Demirtaş konuşmasının son bölümünde de, DTP eş Genel Başkanı Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk'a, yaptığı bir konuşması nedeniyle 14,5 yıl hapis cezası verilmesini eleştirdi.
ÇATLASANIZ DA PATLASANIZ DA BU BÖYLE
Demirtaş şöyle konuştu:
"Bu şehrin bir milletvekili olarak şunun da farkındayız ki bu coğrafyada en ağır bedeli, en zorlu, en büyük bedelleri Hakkari'ye ödettiler. 1980'lerde de, 90'larda da, 2000'lerde de, AKP iktidarı döneminde de maalesef ki bedelin en ağırını, bizim coğrayamız ödedi. Halen de en ağır bedeli buraya ödetmeye çalışıyorlar. Çünkü buranın duruşu, Hakkari'nin verdiği mesaj, Hakkari'nin siyasi kararlılığı devleti çıldırtıyor. Bunu son bir kaç seçimdir AKP kongrelerinde gördük ve tanık olduk. Bu tabloyu gördükleri zaman çıldırıyorlar. 80 yıldır, 90 yıldır Türkleştirmeye çalıştıkları bir coğrafyanın bu kadar Kürdi ve Kürdüstani kalmasından rahatsızlar. Fakat bu da bir gerçektir. Çıldırsanız da, çatlasanız da, patlasanız da Hakkarililer Kürt ve Kürdüstani tavırlarından vazgeçmeyecekler. Siz istediğiniz kadar kudurun, istediğiniz kadar çılgınlaşın buranın bir tarihi gerçeği var. Yüzyılardır, bin yıllardır buranın bir halkı var, kültürü var, inancı var, dili var, yaşam tarzı var. Siz bunu değiştirmeye çalıştıkça bu halk size karşı direnecektir."
'DEVLET BURADA BİTMİŞTİR'
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Hakkari'deki varlığının karakoldan ;ibaret olduğunu ileri süren Demirtaş, zorbalıkla, baskıyla ayakta kalan bir devletin burada hiç bir meşruiyetinin olmadığını iddia ederek şunları söyledi:
"Buradaki Vali'nin, emniyetin, komutanın bunu artık görmesi lazım. Ankara'dan gönderdikleri her memur, Hakkari'ye geldiğinde Ankara'daki devlet politikasının burada iflas ettiğini bizden daha iyi biliyor. Devlet burada bitmiştir. Türkiye genelinde yüzde 50 oy alan bir iktidar, bir parti, Hakkari'de polislerle kongre yapmak zorunda kalmıştır."