BIST 8.656
DOLAR 34,34
EURO 37,45
ALTIN 3.022,50
HABER /  GÜNCEL

Demirtaş'tan Cizre ve IŞİD bombaları!

HDP lideri Selahattin Demirtaş canlı yayında gündemi değerlendirirken Cizre olayları ve hükümet ile IŞİD ilişkilerine dair çarpıcı yorumlarda bulundu.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, CNN Türk ekranlarında Hakan Çelik'in konuğu oldu. Gündemi ve çözüm sürecini değerlendiren Demirtaş, Cizre olayları ve cihatçı teröre dair çarpıcı yorumlarda bulundu.

Paris'te Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi'nin derginin bazı sayfalarını yayınlamasını değerlendiren Demirtaş, velev ki hakaret olmuş, 'Dergiyi Basıp 12 kişiyi öldürmek İslamın adaleti midir?' diye sordu.

"CUMHURİYET BAŞBAKAN'IN YAPTIĞINI YAPTI"

Demirtaş, "Bu katliam niye gerçekleşti? İşte Hz Muhammed'e hakaret edildi ve bunun intikamı alındığı söyleniyor. El Kaide ve IŞİD gibi örgütlerin cihat anylayışı öyle bir noktaya vardı ki, kendilerine biat etmeyen herkes düşmandır ve katletilmesi vaciptir. Bunun dışında zaten hiçbir yöntemi benimsemiyorlar. Bu anlayışı sadece müslümanlar değil bütün insanlığın mahkum etmesi gerekiyor. Velev ki Hz Muhammed'e hakaret ettiler.  İslam'da bunun cezası dergiyi basıp 12 kişiyi katletmek midir? İslamın adaleti bu mudur? Veya yerde yatan polis ellerini kaldırmış yaralı... Ne karikatürü çizmiş ne de derginin karikatüristi ne yöneticisidir. Yaralı bir polisin de kafasına sıkıp infaz ediyorsunuz. İslamın adaleti bu mudur? Bundan yola çıkarak Cumhuriyet Gazetesi tıpkı Başbakan Davutoğlu'nun yaptığı gibi dergi ile dayanışmaya gitmiştir." dedi.

"CUMHURİYET GÜNAH KEÇİSİ OLDU"

IŞİD ve El Kaide gibi örgütlerin yaptığı katliamlardan dolayı baskı altında kalan hükümetin Cumhuriyet'i günah keçisi ilan edip durumu kullandığını ifade eden Selahattin Demirtaş, "Cumhuriyet İfade özgürlüğünü savunuyoruz demiş, tıpkı Başbakan'ın yaptığı gibi... Bunun üzerine IŞİD ve El Kaide'nin yaptığı terör ve katliamın baskısı altında kalan Hükümet ve Cumhurbaşkanı bu baskıyı üzerlerinden atmanın fırsatını yakaladılar ve günah keçisi olarak Cumhuriyet'i seçtiler. Sen ilk önce IŞİD ile yaptığın işbirliğinin bir hesabını ver de ondan sonra bir gazeteyi hedef gösteren bir tutum sergile. Bütün müslümanlar vicdanlı olmak zorundadır. Paris'teki katliamın arkasında kimsenin durmaması lazım." diyerek Cumhuriyet'e yapılan baskıyı eleştirdi.

İşte Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları:

AKP İLE IŞİD İLİŞKİSİ BİR TELEFON MESAFESİNDE

Geçen günlerde bir astsubay sınırda IŞİD tarafından kaçırıldı. Kaşla göz arasında o subay geri alındı. Musul rehineleri için yaşananları da biliyoruz. Yani AKP hükümetinin IŞİD ile ilişkileri bir telefon mesafesindedir. Hatır gönül ilişkileri gelişmiş durumda. Şu anda Nusra ve IŞİD'in Suriye'deki militanlarının neredeyse tümü Türkiye üzerinden gitti. Cihatçı olduğu bilinen fişlenmiş insanlar sınır kapısından turistik geziye gidiyoruz diye geçiyorlar. Devlet de buyrun gidin turistik gezinizi yapın diye bu cihatçıların pasaportlarına damga vuruyor. Bunu kim inkar edebilir? Sultanahmet bombacısı selefi bir İslamcı olduğu için olay hemen örtbas edildi. Ama eğer o kadın DHKP-C'li olsaydı Başbakan ve Cumhurbaşkanı gece gündüz bağıra bağıra anlatacaklardı. Ama selefi olduğu için hiç bir tepki gösterilmiyor.

HÜKÜMET CİZRE İLE HALKI BASKI ALTINDA TUTMAK İSTİYOR

Devlet içinde gerilim siyaseti ile süreci zorlayan bir çete var. Ama bunlar hükümete rağmen yapılmış şeyler değil. Hükümet Cizre ile mesaj veriyor. İstersem bu tür güçleri halkın üstünde Demokles'in kılıcı gibi tutarım diyor. İstediğim zaman bu güçleri devereye sokarım siz de hiç bir şey yapamazsınız diyor hükümet. Yoksa plakasız polis araçlarının sokaklarda ne işi var? Benim kişisel kanaatime göre bu hükümet ile bu anlayış ile 50 yıl müzakere edilse bile çözüm için sonuç almak gerçekçi değil. Demokrasi anlayışı bu kadar daralan barışı sağlamak kolay bir iş değil.

VATANIN BÖLÜNMESİNİ EN İYİ KÜRTLER BİLİR

PKK ve Öcalan ayrılıkçı bir siyaset izlemediklerini açıkça belirtiyor. Yıllar önce bu değişim yaşandı zaten. Türkiye içinde birlikte bir çözüme hazır olduklarını ilan ettiler. Bölünme paranoyası yaratanlar bir tehdit ve düşman algısı yaratmak istiyor. Biz HDP olarak da yeni yaşam adıyla yeni bir Türkiye inşaa etmek istiyoruz. Türkiye'nin batısında acaba ülke bölünür mü kaygısı var ve ben bunu anlıyorum. Bunun bir tarihsel geçmişi vardır. Ama unutlmasın ki 1916'da çizilen haritalar ile biz Kürtler anavatanı bölümüş bir halkız. Bölünmek ne demektir bunu en iyi Kürtler bilir. 

PKK NEDEN SİLAH BIRAKMIYOR?

PKK 15 yıldır ateşkes ilan ediyor. Bu sorunun muhatabı hükümettir. Barış grupları Habur'dan geldikten sonra tutuklandı. Hatta bir tanesi cezaevinde hayatını kaybetti. Bunlar yasası çıkmadan çözülecek sorunlar değil. İstemek yetmez bir şeyler yapmak lazım. Biz de bunun için siyaset yapıyoruz.

KÜRTLER ABD'Yİ KURTARICI OLARAK MI GÖRÜYOR?

Büyük kitleler biji Obama diye slogan atmıyor. Kameralar karşısındaki bir sınırlı bir olaydı. Ama biz ABD ile tabi ki ilişki kurarız. Bütün dünya ABD ile ilişki kuruyor. Ancak ABD'yi kurtarıcıolarak görmek sözkonusu değil. Özgücümüzle siyaset yapıyoruz.

DEMİRTAŞ RUSYA'YA NEDEN GİTTİ?

Dünyanın her yerinde projelerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Suriye için partimizin bir çözüm projesi var. Bunu bütün dünya ile paylaşıyoruz. Bunu gizli saklı da yapmıyoruz. Rusya ziyareti de bu temelde yapılmıştır.

ABD GÜLEN'İ İADE EDER Mİ?

ABD'nin Gülen'i iade edeceğini sanmıyorum. Hükümetin elindeki deliller buna yetmez diye düşünüyorum. Eğer açıklamadıkları başka dosyalar varsa bilemem tabi ki.

Cemaat ile AKP birlikta çalıştıkları için Fethullah Gülen hükümetin nedere ne yaptığını çok iyi biliyor. Bu nedenle Gülen çıkıp bunlar anlatsın diye çağrı yaptık. AKP devleti ele geçirmişti, AKP'yi de içerden ele geçiren bir örgüt var. AKP bunu farketti ama ikisi de aynı suçu işledi.

ERMENİ SOYKIRIMINI TEREDDÜTSÜZ KABUL EDİYORUZ!

Biz hiç tereddüt etmeden Ermeni soykırımının gerçekliğini kabul ediyoruz. Kürtlerin de herkesin de rolü olmuştur bu soykırımda. Ama siyasi irade Enver Paşa ve Talat Paşa'nın başını çektiği İttihat ve Terakki'idir. Madem Osmanlı'nın bütün mirasını sahipleniyorsanız çıkın bunu sa sahiplenin. Öyle değilse de bu acı ile yüzleşilsin. 

AK SARAY VE KÜLLİYE TARTIŞMASI

Daha önce de söyledim. Orada (16 Türk devletini temsilen askerlerden oluşan karşıma töreni) anormal olan askerler değil takım elbiseli Cumhurbaşkanı'dır. Hatta Deli İbrahim örneğini verdim Kendisi öyle giyinebilirdi. Kendisi Türkiye'ye bir kalıp dayatmaya çalışıyor. Osmanlı'da camiilerin etrafında kütüphanelerin de içerdiği külliyeler vardı. Şehirler de külliyelerin etrafında şekillenirdi. Şimdi bize kaçak bir sarayı dini bir mekanmış gibi yutturmaya kalkmasınlar.