Salı günü yaptığı grup konuşmasıyla tarihin en kısa grup konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Bülent Ecevit taktiği uyguladığı ortaya çıktı.
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tarihin en kısa grup konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Seni başkan yaptırmayacağız" diye seslenmesi akıllara Bülent Ecevit'in zaman zaman yaptığı basın açıklamaları geldi.
Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Radikal Gazetesi Yazarı Murat Yetkin, Bülent Ecevit'in de zaman zaman bu taktiği uyguladığını belirterek "Bülent Ecevit de nadir durumlarda bunu yapardı. Basın kuruluşlarının haberi başka bir noktasından tutup asıl mesajı göstermemeleri ihtimaline karşı, önem verdiği konuları birkaç cümlede duyurur, bazen yazılı yapardı; Demirtaş da dün benzerini yaptı" diye yazdı.
Demirtaş'ın yaptığı açıklamayla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı en hassa yerinden, hedeflediği süper-başkanlık sisteminden vurduğunu belirten Yetkin, HDP ile Ak Parti arasındaki "Pazarlık" iddialarının bu açıklamaya yol açtığını belirtti.
Aslında taraflar arasında bu tür bir pazarlığın somut kanıtının bulunmadığını belirten Yetkin, söylentilerin tipik bir “şuyuu vukuundan beter” haline dönüştüğünü yazdı.
Demirtaş'ın açıklamalarının zamanlama olarak manidar olduğunu belirten Yetkin, bunu şu başlıklarla açıkladı:
1- Nevruz’a şunun şurasında birkaç gün kala, 17 Mart’ta gelmiştir. Öcalan’ın Nevruz’da Diyarbakır’da okunmak üzere bir metin hazırladığı HDP’liler tarafından açıklanmıştır. Bu metinde acaba Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın ifade ettiği “Silah bırakma çağrısı” olacak mıdır? Olursa bu ülkedeki birlik ve demokrasiyi güçlendirecek midir? Bu sorular tartışılırken Demirtaş’ın Erdoğan’ın başkanlık hedefine karşı çıkan açıklaması geldi; bunu doğrudan diyalog süreciyle ilişkilendirmek mümkün.
2- Demirtaş’ın açıklaması Erdoğan’ın hafta sonundan bu yana yaptığı “Kürt sorunu yoktur” ve “Türkiye şirket gibi yönetilmeli” çıkışlarının hemen ardından geldi. Demirtaş ilkine “O zaman biz neyi konuşuyoruz?” sorusuyla cevap vermişti, dün ise hem ilki, hem de ikincisine cevap vermiş oldu.
3- Böylelikle HDP, CHP ve MHP’nin zaten bir süredir Erdoğan’ın güçler ayrılığını belirsizleştiren, denge-denetleme sistemini daha da zayıflatan, hatta başbakanlığı kaldıran süper-başkanlığı “tek adam yönetimi” ilan eden muhalefet saflarına katılmış oldu. Özellikle MHP’den gelen “Koalisyon ortağı” eleştirisi doğrusu HDP için ağırdı.
4- Yıllardır Kürt sorununu çözmek için elini taşın altına koyduğunu söyleyen Erdoğan’ı şimdi “Yoktur” demeye iten acaba anketlerde aleyhte etkisini görmesi midir? Bunu şu anda kesin olarak bilemiyoruz. Ancak Hürriyet Daily News Ankara Temsilcisi Serkan Demirtaş’ta hem AK parti, hem de HDP’nin Kürt diyalogunu 7 Haziran seçimi sonrasına dek yavaşlatma eğilimini gösteren diplomatik kulis bilgisi var.
Önce Erdoğan’ın Kürt sorunu olmadığını söylemesi, ardından Demirtaş’ın “Erdoğan’a geçit yok” demesi seçime kadar “Herkes kendi yoluna” anlamına mı geliyor?
Bunu zaman gösterecek. Ancak kesin olan bir şey varsa Demirtaş’ın HDP grubundaki çıkışı, tabanı tarafından da beklendiği anlaşılan güçlü muhalefet vurgusuyla adaletsiz yüzde 10 barajını aşması için biraz daha güç katabilir.