BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Demirtaş'tan AK Parti ve IŞİD iddiaları!

Davutoğlu ve Erdoğan'ı canlı yayına davet eden Demirtaş, Erdoğan'ın kendilerine iftira ve yalan kampanyası düzenlediğini öne sürdü.

Abone ol

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Muş'ta düzenlenen mitingde konuştu. Erdoğan ve Davutoğlu'nu canlı yayında tartışmaya davet eden Demirtaş, IŞİD'e dönük çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Demirtaş, Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingde, 7 Haziran'ın sıradan bir milletvekili ile klasik partiler arası seçimi niteliği taşımadığını vurgulayarak, "Muş halkı elbette özgürlükten, barıştan, kardeşlikten, demokrasiden, eşitlikten ve adaletten yana bir tercihte bulunacak" dedi.

Muş'un, Türkiye'nin en yoksul şehri olduğunu ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:

"Muş'un kaderi maalesef değişmedi. Tek başına 13 yıldır hükümet olan, bütün devlet gücünü elinde bulunduran AKP hükümeti geldi, inşallah gidiyor. Ama Muş'un kaderi yine değişmedi. Muş hala en yoksul, en fukara şehir. Karnınız açken ne yapacaksınız peki? Karnı açken yoksul, işsiz olan ne yapacak peki? Hazreti Peygamber'in yoldaşlarından Ebuzer demiş ki, 'Açken eli kılıcına gitmeyene şaşarım' yani, 'Açken isyan etmeyene şaşarım' demiş. Açken isyan etmeyip, köleliğe biat eden, insanlık onurunu yitirir. Muş açlığa, yoksulluğa mahkum edilmiş."

"BİRİNCİ SORUNUMUZ BARIŞ VE KARDEŞLİK"

"Muş'un dağlarında kurşun sesi olmayacak. Kuş sesi, kardeşlik sesi olacak" diyen Demirtaş, ülkede birinci sorunun barış ve kardeşlikte yaşandığını, onu da yeni bir anayasayla yapmayı başaracaklarını dile getirdi. Demirtaş, şunları söyledi:

"İkinci sorunumuz işsizlik. Barışı da, işsizliği de bizler inşallah bu ülkede çözerek tamamlayacağız. Diyorlar ki, 'Muş Havaalanı'nı biz açtık.' Bunlardan daha büyük yalancı var mı? Bilboarda asmışlar, 'Muş'a havaalanı yaptık' diyorlar. 1992 yılından beri oraya yolcu uçağı iniyor, kalkıyor. Daha bunlar ortada yokken Muş'ta havaalanı vardı. Şimdi, 'Bunu biz yaptık' diyorlar. Yav atın, atmayın demiyorum da ufak atın. Ufak at Recep, civcivler de yesin biraz.

İki temel problemi içeride ve dışarıda barış meselesini çözersek, Suriye'den Irak'a, Yemen'e, Mısır'dan Filistin'e kadar güçlü bir demokrasiyi inşa etmiş Türkiye, her yere barışı götürebilir."

"TECAVÜZ ORDUSUNU BİZE İSLAM ORDUSU DİYE YUTTURUYORLAR"

Terör örgütü DAEŞ'in yaptığı saldırılara da değinen Demirtaş, şöyle dedi:  

"İktidara geldiğimizde yapacağımız ilk işlerden biri IŞİD tecavüz ordusuna giden tırları durdurmak olacak. Bizim iktidar dönemimizde güçlü bir HDP'nin parlamentodaki varlığı IŞİD'in sonu demektir. Tecavüz ordusunu bize İslam devlet ordusu diye yutturuyorlar. Bu tecavüz ordusu, 50 bin defa İslam'a da onun devletine de kurban olsun. Asla ne İslam'ı, ne onurlu insanı bunlar temsil edemez. AKP bunlarla işbirliği yapıyor. AKP bize terörist diyebiliyor. Bana terörist diyebiliyor. IŞİD barbarlarına terörist diyemiyorlar. Onlarla bu kadar içli dışlı, bu kadar kardeş olmuşlar."

"BAŞBAKAN VE CUMHURBAŞKANI'NI CANLI YAYINA DAVET EDİYORUM"

Demirtaş, ülkenin her yerinde gerçek barışı, kardeşliği ve adaleti partisinin inşa edeceğini söyleyerek, Başbakan Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine iftira ve yalan kampanyası düzenlediğini öne sürdü.

Davutoğlu ve Erdoğan'ı canlı yayına davet eden Demirtaş, şunları ifade etti:

"Her yerde de söylüyorum. Kendinize güveniyor musunuz? Ahmet Hoca Başbakansın, profesörsün. Kendine güveniyorsan iki saat seninle canlı yayına çıkalım. Bütün memleket izlesin. Hodri meydan. Gel canlı yayına çıkalım. Eğer çekiniyorsan, 'Ben tek başıma konuşamam' diyorsan Cumhurbaşkanın da beraber gelsin. İkiniz birlikte canlı yayında tartışalım. Gel meydanlarda söylediğin yalanları yüzüme karşı da söyle. De ki, 'Ey Demirtaş sen Taksim'e Kabemizdir' dedin. Gel canlı yayında o yalanı yüzüme karşı da söyle bir bakayım yüzün kızarıyor mu kızarmıyor mu? Bunların kökü yalan, kökü." 

"HDP ÜLKENİN KARDEŞLİK PARTİSİ OLMUŞTUR"

HDP'ye gelen her oyun, ülkedeki herkesin kurtuluşunun garantisi anlamına geldiğini söyleyen Demirtaş, "Barajı aşamazsak, böyle bir olumsuz sonuç çıkarsa, sadece HDP'lilere değil, bütün Türkiye'ye kan kusturacaklar. Tek başına bütün Türkiye'yi, ülkeyi teslim alacaklar. Sizler Muş'tan Edirne'ye, İzmir'e, Aydın'a, Antalya'ya uzatılan eli tutmuşsanız, Samsun, Karadeniz uzatılan o eli tutmuşsa, ülkenin dört bir köşesinde HDP'nin kardeşlik, barış mesajı cevap bulmuşsa, artık HDP bu ülkenin gerçek kardeşlik partisi haline gelmiş demektir" değerlendirmesinde bulundu.