Demirtaş, Can Dündar'ın Cumhuriyet gazetesinde gündeme getirdiği AK Parti ile HDP koalisyonu iddialarına canlı yayında cevap verdi.
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Cumhuriyet gazetesinde çıkan Can Dündar imzalı ‘HDP dışarıdan desteğe sıcak’ haberine cevap verdi. HDP'nin koalisyon hesabının bulunmadığını söyleyen Demirtaş, bu yöndeki iddiaların sadece sahiplerini bağlayacağını ifade etti.
Halkların Demokatik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hayat Televizyonu’nda Arif Koşar’ın moderatörlüğünde gazeteciler Fatih Polat, Özgür Mumcu ve Melis Alphan’ın sorularını yanıtladı.
Demirtaş, Cumhuriyet gazetesinde çıkan Can Dündar imzalı ‘HDP dışarıdan desteğe sıcak’ haberiyle ilgili Malatya’daki seçim mitinginde “Cumhuriyet gazetesi ‘HDP parlamentoda AKP’yi dışarıdan destekleyecek’ demiş. Net olarak, kötü niyet demeyeyim, yanlış anlama diyelim, HDP’nin görevi destek değil, AKP’nin burnunu sürtmektir” demişti.
AK PARTİ İLE KOALİSYON İDDİALARINA NET CEVAP
Can Dündar da bugün Demirtaş’a yanıt olarak ‘Cumhuriyet kötü niyetle haber yapmaz’ başlıklı yazısında aktarılanın bir izlenim olduğunu belirtti. Demirtaş, konuyla ilgili yaptığı ikinci açıklamada
“İçeriden dışarıdan AK Parti ile yol almıyoruz. Çözüm sürecini yürütmek sürdürmek istiyorlarsa çözüm sürecinin muhatabıyız, bunun sürdürülmesi için çabalarız. Can bey değer verdiğimiz bir arkadaşımızdır. Koalisyon yok. Başkaları buna rağmen benim izlenimim böyle derse bu kendisini bağlar. Bizim politikamızda böyle bir koalisyon yok." dedi. Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
DİYANET TARTIŞMASI
“AK Parti’yle aramızdaki tartışma bir din tartışması değil. AK Parti’nin dini kullanma, ticarileştirme, kendi siyasi çıkarlarına alet etme ve din tüccarlığı tartışmasıdır. İslamiyet bu toprakların, toplumun bir gerçeği. Bu gerçeği dikkate almayan hiçbir siyaset ağırlıklı İslam toplumunda siyaset yapamaz. Ben inançlı bir siyasetçiyim ama solcuyum ezilenden yana bir siyasetçiyim aynı zamanda da inançlıyım. Özgürlükçü bir laikliği savunmamız lazım. Laiklik hep din karşıtlığı şeklinde yorumlandı.
Diyanet işleri başkanlığı başbakanlığa bağlı memur gibi görev yapan bir kurum. Kaymakamlıkta çalışan kimseden farkı yok. Din adamı devletten emir almamalı sadece dini inancı da değil bütün dini inançların temsilcileri tarafından ortak yönetilen bir mekanizma. Bu yapı camiye de kiliseye de hizmet verir. Bu yapı özerk yapıdır. İhtiyaçlarını belirler.
Din inanç merkezi devletten emir almaz. Başbakana rapor vermez. Kulu kölesi gibi talimatlar alamaz. Bizim önerdiğimiz yapı tam da bu. Vicdanı olan herkesin evet diyebileceği bir yapı önerdik. AKP anlaşılmaması için ısrarla HDP din karşıtlığı yapıyor diye mevzunun anlaşılmamasını örgütlemeye çalıştı. Ama kamuoynu takip edenler bilyor AKP bu konuda kaybetti.
"AK PARTİ'DEN BESLENEN KÖŞE YAZARLARI HER YERDEN SALDIRIYOR"
Çiğlik yapan, AK Parti'den beslenen köşe yazarları her yerden saldırıyor. Bir okuyun bakalım geçmişte Diyanete karşı yazıları var, bugün AK Parti'den daha fazla savunan yazılar yazıyorlar. Bu konuda hata yaptığımızı düşünmüyorum. Bu ülkede açlık yolsulluk var. Diyanetin bütçesini tartışmazsak orada her türlü kepazelik dönmeye devam eder.
Sağlık Bakanlığının 1.5 milyon, Diyanet’in 5 milyon bütçesi var kimse denetlemiyor. Neden kutsal bu durum? Kutsal olan dindir Diyanet değil. Toplum bu konuda aydınlandıkça dini çiğ kullanan politikacılar barınamazlar.
Tüzel kişilik olarak her cemaat özgürce faaliyet yürütebilmeli. Bir ibadethane ben kendim hallediyorum diyorsa hayır illa para vereceğiz diyemezsiniz. Veya bir cemevinde dede biz bütçe istiyoruz diyorsa yerel yönetim bunu karşılamalı bu isteğe bağlanmalı. Özgür bir biçimde Cemevi İbadethane diyorsa bunu tartışamazsınız devlet olarak.
ERDOĞAN'IN SÜRPRİZİ
Bilmiyorum bir tahminim yok. Herhalde Diyanet’i kaldırıp İnanç İşleri Başkanlığı kuracağım demeyecektir. Diyanet işlerinin başkanının yerinde olsam bir din adamının siyaset adamından süpriz bir karar alma, açılım yapma gibi bir şeyi olamaz. İslamiyet binlerce yıldır büyük acılarla bugünlere geldi. Bütün peygamberlerin yaşamları örnektir. Hz. Muhammed de kendi yaşamıyla bunu anlattı, yaşayarak gösterdi.
Yaşamınız öylesine dine uygun olmalı ki insanlar inanan inanmayan gıptayla bakmalı. Sizin toplumunuz yoksulluk içinde yaşıyor. Taşeron işçilik var. İşsizlik var. Siz 1 trilyonluk arabaya binerken hiç üzülmeyeceksiniz. Peygamberin hayatına saygınız varsa illa onun gibi yaşasınlar demiyorum ama bu devletteki israfa haram deyin. Yarın sürpriz ne olursa olsun ben bir din adamıyım demen lazım, lüks içinde yaşamamam gerek demem lazım. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz beyefendi süpriz yapacakmış. Çiğ konuşmalar bunlar.
İNANÇ İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Özerk derken bazı yerlerde devletten yardım alabilir tabii ama yerel yönetim hukuku olmalı bizim önerimiz bu. Tabii bunu din adamları tartışmalı. Cemaatler tartışmalı. Biz öneriyoruz Tabii bu iyi değil şöyle yapsak daha iyi derlerse onlar karar vermeli. Gezi’de Diyanet, ‘biber gazı caizdir’ diye açıklama yaptı. Din adamının işi bu mu olmalı.
GEZİ PROTESTOLARI
Çoğunlukla haksız eleştirilerdi Geziye darbe demedim diye binlerce kez açıklamama rağmen hala aynı şeyleri yazanlar var. Yeterince yer alınmadığına dair insanlar eleştirebilir tabii ama biz ‘ama’sız savunduk
Kendine Türk solu diyen bir çevre var. Bu grup faşisttir. Onlarla yan yana durmayız dedim.!
DEMİRTAŞ'A SUİKAST İDDİALARI
Bir süredir hem bana hem Sırrı beye geliyor. Bunları çok dile getirmedik ama Sırrı bey ifade etmiş. Türkiye’de yurttaşların güvenliğini sağlayacak olan devlettir. Sıradan yurttaşlar için de geçerlidir.
HDP’YE SALDIRILAR
Mersin-Adana gibi kozmopoitik illere bomba gönderiliyorsa, siz biliyor ve önlemiyorsanız devlet olmazsınız. Zaten şu anda da yönetemiyorsunuz Bu tür dönemlerde dikkatli olmak gerekir. 114 saldırı oldu bürolarımıza vs.
Bir kişi tutuklandı o da dostlar alışverişte görsün diye. İlk duruşmada serbest bırakılır. Siz bir AKP bürosuna çelenk bırakmaya gidin doğduğunuza pişman ederler. Bırakın AKP bürosunu indirme vs. Ters kelepçe takarlar gençler de tutuklanır.
100 kişi toplanıyor. HDP binasına kaymakam geliyor haklısınız tamam tabelayı indireceğiz diyorlar polis onları izliyor. Akşam TV’de izliyoruz “HDP ile gerginlik” ne gerginliği ya faşist saldırı olmuş. Organize saldırılar yapıyorsunuz. Cumhurbaşkanı ağzından çıkan lafın nereye varacağını bilmez mi?
CUMHURBAŞKANI'NIN YETKİLERİ
“Kendisi Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanlığı yetkileri kısıtlanmalıdır. Rektörleri atama yetkisi olmamalı. Her gün bir şehirde açılış yapmamalıdır. Yalan söylememelidir. Kendisinin cumhurbaşkanı olarak görev yapmasında sıkıntı yok. Bir dahaki seçimlere de genç bir Cumhurbaşkanı ile yola devam etmelidir Türkiye.
SINAV SİSTEMİ
Sınav sistemi kaldırılmalı. Ortaöğretimden itibaren gençleri yeteneklerine göre eğitebilmeliyiz. Özel yetenek sınavları vardı geçmişte bazı yerlerde uygulanıyor ama bütün üniversitelerde de uygulanabilir. İnsanlar kendi yeteneklerine göre üniversiteye girebilmeli. Gençler birbiriyle yarıştırılıyor. Bu ülkenin gençleri yarıştırılıyor. Kazanamayan aptal olduğıu için mi kazanamıyor. Hayır. Fırsat verilmediği için. Ortaöğrenimden başlayarak isteyen istediği okula girebilmeli.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Süreçte mevcut durumun üzerine ne katarak ilerleyebiliriz buradan bakmak lazım. İktidarda kim varsa barış sürecini onunla yürütürüz. Ama şu an gelinen noktadan geriye götüren tartışmalar sürece katkı sunmaz.
SEÇİM GÜVENLİĞİ
Birçok sandıkta birden fazla görevlimiz olacak. Bir de teknik olarak takip sistemi kurduk akıllı telefonlar üzerinden. Bu sistemle bizim verimizle YSK’nın verileri uyuşmazsa itirazda bulunacağız. İnsanlar oy verecek ama oyunun güvenli bir şekilde sandıktan çıkıp çıkamayacığına inanmış değil.
Türkiye hala ileri demokrasi safsatası altında halka bu korkuyu yaşatıyor. Gücümüz olursa bu oy sistemini de değiştireceğiz. Dünyanın her yerinde bilgisayar üzerinden oylar kullanılıyor. Bağımsız bir denetim mekanizmasıyla da oylar kullanılıyor."