Sabah yazarı Hilal Kaplan bugünkü yazısında AK Parti'ye şiddetle arasına mesafe koymasını isteyen Selahattin Demirtaş'ı eleştirdi.
Abone olSabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, teröre karşı tavır alamadığı için eleştirilen Demirtaş'ın Başbakan Davutoğlu'na yaptığı "IŞİD terörüyle arana mesafe koy" çağrısını "radikal pişkinlik" olarak niteledi.
Can yakan terör saldırıları gündemin ilk sırasında. PKK'ya karşı tavır alması istenen Demirtaş'ın iki gün önce yaptığı açıklamalar polemik konusu oldu. Kobani olaylarında halkı sokağa dökmekle suçlanan Demirtaş, yazar Hilal Kaplan'ın hedefindeydi.
'Radikal pişkin Demirtaş' başlıklı yazısında Demirtaş'ın birbiriyle çeliştiğini öne sürdüğü daha önceki açıklamalarını köşesine taşıdı:
PKK'YA ANCAK BİZ SİLAH BIRAKTIRIRIZ
Demirtaş neler demişti? Geçtiğimiz hafta sonu Bakırköy Halk Pazarı'nda "Barış Bloku" tarafından organize edilen ''Barış Mitingi''nde konuşan Demirtaş şunları söylemişti: "Sayın Davuoğlu, geçici Başbakan size sesleniyoruz. Bize oradan sürekli talimat vermekten vazgeç. Bu savaşı başlatan sizsiniz. Bu ateşkesi bozan sizsiniz. Bize oradan her gün talimat yağdırıp, yön vermeye çalışma. Sana düşen şey nedir biliyor musun? Terörle arana mesafe koy. IŞİD terörüyle arana mesafe koy önce. Önce şiddetle silahla arana mesafe koy ey AKP. Önce bunları yap. Çünkü HDP elindeki demokrasi imkanlarıyla, halkın gücüyle, sivil siyasetle seni iktidardan alaşağı etti. Tek bir yerde silah kullanmadık, silahı teşvik etmedir. Asla, hiçbir silahlı eylemin arkasında durmadık. Sivil siyaset yaptık sizi iktidardan düşürdük. Siz ne yaptınız silaha sarıldınız. " |
HDP lideri Demirtaş'ı 6-8 Ekim'den beri en iyi tanımlayan deyim 'radikal pişkinlik' olabilir. Çünkü yaptığı çağrıyla 50 kişinin öldüğü olaylara sebep olmasına rağmen hiçbir özeleştiri yapmamış; Seçim öncesi "PKK'ya ancak biz silah bıraktırırız" deyip seçim sonrası "Bizim silah bıraktırma çağrımız bir işe yaramaz" diye işin içinden çıkmış; Suruç'u sıfır delille 'Saray Gladiosu'na bağlayıp ertesi gün 'kimseyi itham etmek istemedim' diyebilmiş birisine başka ne denir bilemiyorum.
DOLMABAHÇE MUTABAKATI AÇIKLANDIKTAN 45 DAKİKA SONRA
Malumunuz aynı Demirtaş, 'Dolmabahçe mutabakatı' açıklandıktan 45 dakika sonra 'hükümet çözüm konusunda ümit vermiyor' diyerek 'mutabakat'ı anında harcamış, sonra da PKK'nın masayı devirmesini, Erdoğan'ın açıklamayı eleştirmesine bağlayabilmişti.
Anında çöpe attığı Öcalan'ın bildirisi, Erdoğan onaylamadığını söyleyince bir anda kıymete binmişti. Demirtaş, geçtiğimiz günlerde yine mutat biçimde Erdoğan'ı 'bütün kötülüklerin kaynağı' olarak sunduğu bir açıklamasında şöyle sormuş: "Neden bu insanlar silah bırakmaya hazırken masayı devirdiniz? Açıklayın."
Biz de KCK yöneticilerinden Mustafa Karasu'nun, 6 Mart'ta, daha Erdoğan Dolmabahçe açıklaması hakkında tek söz etmeden kurduğu cümleleri hatırlatalım: "Silah bırakma mevcut Ortadoğu koşullarında mümkün müdür? Ya da hangi parçada gerçekten Kürtlerin varlığı ve özgürlüğü güvencededir?"
Evet, ne kadar da silah bırakmaya can atan insanlar değil mi? Demirtaş, pazar günü yapılan 'Barış diyoruz ama daha fazla PKK'ya vurmayın demek istiyoruz' mitinginde de, "Şiddetle, silahla arana mesafe koy ey AKP. Terörle arana mesafe koy" diye seslenmiş."
Yazının tamamı için