BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Demirtaş üç partiye 'üç kağıtçı' dedi!

Yeni yılın ilk polemik yaratacak siyasi sözleri BDP Lideri Sebahattin Demirtaş'tan geldi.

Abone ol

BARIŞ ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun memleketi Tunceli'de yaptığı konuşmaya değinerek ve AK Parti, CHP ve MHP'yi ağır bir dille eleştirerek, 'Bu üç kağıtçılar bir araya gelip partimize saldırı kampanyası başlatmıştır'dedi.

Demirtaş, CHP lideri Kılıçdaroğluna seslenerek, '104 miting, 2 büyük kurultay geçirdin. Alevi sözcüğünü ağzına almadan geçiştirdin. Bu bir yetenek ve maheret ister. Alevi sorunu için hangi kavramı kullanacaksın? O şeylerin, şey sorununu şey yapacağız mı diyeceksin?dedi.

PARTİLİLERİ ZAZACA SELAMLADI

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Tunceli il kongresine katıldı. Kongrenin yapıldığı Tunceli Belediyesi Konferans Salonu'na, 'Sosyalizmde ısrar, insan olmakta ısrardır' yazılı Türkçe ve Kürtçe pankart asıldı. Kongrenin divan başkanlığını yapan Yıldız Aktaş, kongre gündemini Kürtçe ve Türkçe okudu. Kongrede konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, salondakileri Kürtçe'nin Zazaca lehçesi ile, 'Hoşgeldiniz, başım gözüm üstüne geldiniz' diyerek selamladı. Demirtaş, Türkiye'nin aslında kritik ve önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, onurlarıyla, namuslarıyla, dürüstlükleriyle siyaset yapmaya çalıştıklarını söyledi. Tarihi sorumluluk ve görevi yerine getirmek için çaba gösterdiklerini belirten Demirtaş, 'Hepiniz yakından izliyorsunuz. Türkiye Başbakanın çizdiği pembe tablonun ülkesi değil. Sokağın realitesi, başbakanın ifade ettiği rakamlarla aynı değil. Gerçek Türkiye, her gün sokakta tanık olduğumuz Türkiye'dir. Eğer bizlerde, çıkarsız hesapsız muhalefet yapan gruplar, örgütler olmasa belki bir Türkiye'nin bir kısmını Başbakan kandırabilecek. Bu ülkede bütün baskılara rağmen cesurca muhalefet güçleri var. BDP var, dost örgütler, partiler var. Bunlarda olmazsa Başbakanı dinleyenler bir kısmını kandırabilirdi. Belki de bu yüzden bize karşı bu kadar öfkeliler'diye konuştu.

AKP, CHP ve MHP'YE AĞIR ELEŞTİRİ: 'ÜÇ KAĞITÇILAR'

BDP lideri Demirtaş, isim vermeden AKP, CHP ve MHP'yi ağır sözlerle eleştirdiği konuşmasında, "Bize karşı, uzlaşamaz denilenler bir araya gelip, el ele tutuşup saldırı kampanyası yapıyorlarsa bilinsin hepsinin maskesi aynı anda düşmüştür. BDP biliniz ki aynadır. Panik başlamıştır. Bu üç kağıtçılar, üçü de bir araya gelip partimize karsı saldırı kampanyası başlatmıştır' dedi. Yoksulluğu görmeden sorunu çözmenin mümkün olmadığını kaydeden Demirtaş, şöyle dedi:

'BAŞBAKANA MİLLETVEKİLİ VERMEMİŞ TEK KENT'
Demirtaş'ın açıklamalarını okumaki çin ikici sayfaya geçiniz

[PAGE]



'Türkiye'nin her tarafından yeşil kartlı insanlar var. Doğu Güneydoğu'da yeşil kartlı sayısında birincidir. Sağlık bakanı bununla övünebilmektedir. Bunun anlamı 'ülkemizde bu kadar yoksul var' demektir. Bununla övünüyorlar. Doğu Güneydoğu'da Yeşil kart oranı yüzde 50'nin üzerinde. Hükümet onunla övünüyor. Bu toprakların yüzde 50'si yiyecek ekmek bulamıyor. Hükümet bununla övünüyor. Utanç tablosunu övünç tablosuna dönüştürmeye çalışıyorlar. Özür dilemek yerine, 'biz bu kadar yoksullaştırdık' diyorlar. Bununla övünün bir hükümet var. Şimdi bu zihniyet ezilenlerin, yoksulların, işsizlerin sorununu çözebilir mi? Dersim işsizlikte Türkiye 4'üncüsü. Dersim'in nüfusu nedir ki işsizlik oranı yüzde 4 olsun. 100 bin insan yaşıyor. Okur yazarlıkta en eğitimli kentimiz. Örgütlü bir kentimiz. Tırnak içinde söylüyorum Dersim'in tek yanlışı AKP'ye milletvekili vekili vermemiş. Öfke bundan. Başbakana milletvekili vermemiş tek kent. AKP'ye vekil vermeyen birinci bir kent. Küçük nüfusuyla onurlu Dersimliler o yüzden 4'üncü sırada. Cumhuriyet kurulduğu günden itibaren Tunceli işsiz ve yoksul bırakılarak parçalanmaya çalışılmış. Buranın işsizlik sorunu halkı çözer. Hangi yönetim anlayışıyla Demokratik Özerklik anlayışıyla. Böylesi önemli bir projenin doğru tartışılması için önce doğru ele alınması gerekir. Başbakanı ve diğer partilerin fikirleri olmamasına rağmen, milliyetçilik üzerinden tartışmaların önünü kapatmaya çalışıyorlar.'

KILIÇDAROĞLU'NA ALEVİ TEPKİSİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ağır sözlerle eleştiren BDP lideri Demirtaş, 'Şimdi ben kendisinden, buradan kendi memleketindin sormak istiyorum. Tam 104 miting iki büyük kurultayda konuştunuz. Bu ülkenin temel sorunları arasında yer alan Alevi sorununu, Alevi sözcüğünü ağzınıza almadan geçiştirdiniz. Bu bir yetenek, maharet ister. Merak ediyorum Alevi sorunu derken hangi kavramı kullanacaksınız. O şeylerin şey sorunun şey yapacağız mı diyeceksiniz. Alevi'ye Alevi, Kürde Kürt denir. Aleviler cem evine gider, Kürtler Kürtçe konuşur. Bu böyledir bunu öğreneceksiniz. Bu bir ayrışma, bölme değil önce farklılıkları kucaklayacak kadar yürekli olacaksınız. Biz ayrıştırmak için bunları söylemiyoruz. Onlarınki tekleştirme üzerine, bizimki birleştirme üzerine. Biz Türkiye halklarının birliğinden, siz Türkiye'nin tekliğinden söz ediyorsunuz. Siz ülkeyi tekleştirmek için bölüyorsunuz'diye konuştu.

'DEVLET, TUNCELİ'LERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR'

BDP Genel Başkanı Demirtaş, Dersim isyanını hatırlatarak, devletin Tunceli'lerden özür dilemesi gerektiğini söyledi. Tunceli'nin yönetimini Tuncelilere teslim ederek özür dilenmesi gerektiğini ileri süren Demirtaş, 'Dersimliler kendini yönetecek, bir bölge meclisi olur, bunun formülleri tartışılır. Türkiye'nin diğer bölgeleri ile kendi geleceğiyle ilgili kendisi karar verecek. Nereye ne yatırım yapılacak, işsizlik nasıl çözülecek, din inanç sorunları nasıl çözülecek. Hepsine Dersimliler kendileri karar verecek'dedi. Demokrasinin 4-5 yılda bir gidip sandıkta oy kullanmak olmadığını iddia eden Demirtaş, Tunceli'lerden 'sorunların çözmeye geldim' diyenlere inanmamalarını istedi. Demokratik Özerklik projesini sorunların çözümüne koşul olarak gösteren Demirtaş, şöyle konuştu:

'DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ MGK, GENELKURMAY DURDURAMAZ'

'Bunlar başka devlet istiyor, ayrı bir resmi dil, ayrı bir bayrak istiyor tartışmasıyla milliyetçi damarları kabartmayla, şovenizmi hortlatmaya çalışıyorlar. Hepsinin telaşı şudur, eğer bu özerklik fikri kendi ülkemi ben yönetirim fikri halka yayılırsa onu durduramayız diyorlar. Bu yüzden telaşlılar. Bu ülkede halkı ezen yönetim son bulabilirler telaşıyla bize saldırıyorlar. Durdurabiliyorlar mı hayır. Meşru haklı bir fikri bu güne kadar kimse durduramadı. Tarih böyle bir şeyi yazmadı bu güne kadar. Eğer başbakan ve ekibi, yandaşları, diğer muhalefet partileri MGK, Genel Kurmay, biz özgürlük fikrini Türkiye'nin özgürleşme fikrini, Türkiye'nin, Türkiye halkını kendi kendini yönetme fikrini durdurabileceğiz diye düşünüyorlarsa onlarda yanılıyorlar. Onlarda böyle bir değişimi dönüşümü durduramayacaklardır. Bugün BDP'ye saldıranlar illa tek dil olacak, herkes Sunni Türk olacak hevesi etrafında milliyetçilik yapanlar, Dersimde katliam yapanlar aynı amacı taşıyor. Katliamı yapanlar Ağrı'yı, Zilan'ı, gerçekleştirenler hep aynı amaca hizmet ettiler. Ülkedeki bütün farklılıklar tekleştirilecek. Sindirilmiş bir halk yaratılacak bütün amaçları buydu. Bu halkı teslim alabildiler mi? Hayır. Denizleri idam sephasına götürenleri kimse bilmez ama Deniz'lerin adı onurlu gençlerin mücadelesinde yaşıyor, ispat ortada. İbo'ları Mazlum'ları susturabildiler mi? Zilanları, Beritanları susturabildiler mi durdurabildiler mi? Değişim sert kayaların arasından inatla akan bir damlacık su gibidir. O kayanın içinde illa da yolunu bulup çıkmak zorundadır. O su mutlaka akar ve yatağını bulur. Bunların tehditleri hakaretleri değişimi engelleyemez. Biz Türkiye'nin birliğine inayoruz, güveni...